Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-19-2012, 20:13   #7
Kullanıcı Adı
werret
Standart
Alıntı:
İntifada Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
bahreyni görmezden gelenlerin derdi ne ?
yoksa suriyeye sırf iran destek vermediği için mi destek veriyorlar ?
Şeyh Karadavi: “Bana birçok kişi tarafından soruldu. Tunus devrimi hakkında konuştunuz,Mısır devrimi hakkında konuştunuz, Libya ve Yemen devrimleri hakkında konuştunuz. Fakat bir devrim hakkında hiç konuşmadınız. Onlara sordum; “hangi devrim?” Dediler ki “Bahreyn devrimi. Niçin Bahreyn devrimi üzerine konuşmuyorsunuz? Onlara, size açıklıkla cevap vereyim” dedim. Bahreyn devrimi diğer devrimlerden farklıdır. Bu mezhepçi bir devrimdir. Bu dört devrim zalim yönetimlere karşı olan halk devrimlerdir. Mısır’da halk bütün gruplarıyla dışarı çıktı; Müslümanları, gayri Müslimleri. Genç ve yaşlı, kadın ve erkek. Gericisi, ilericisi, din ehli, dünya ehli. Yani bütün Mısır halkı. Tunus halkı da böyle. Libya ve Yemen halkı da böyle. Ancak Bahreyn devrimi mezhepçi bir devrimdir. Bu da onların sorunu. Onlar Sünnilere karşı olan Şiilerdir.


Irak'ta yaşananlardan sonra, Bahreyn'deki şii ayaklanmasına neden destek vereyim?

Irak'ta ABD ve İran destekli şii milisler, binlerce sünni müslümanı katletmediler mi?

Bahreyn'de iktidar, şiilerin eline geçerse Irak'ta yaşanan bu şeylerin tekrarlanmayacağının garantisi var mı?

Mesela Irak'lı direnişçi mücahidlerin bu konuda ne düşündüklerini öğrenmek ister misin?


Alıntı:
Irak direnişi lideriyle röportaj
...

3. Soru: Bahreyn deki ayaklanmalar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bahreyn deki ayaklanmada diğer ayaklanmalar gibimidir?
Oradaki ayaklanmayı destekliyor musunuz ?

Böylesi olaylarda daha doğru karar vermek ve faydayı gözetmek için her bölgenin kendi özel konumuna dikkatle bakmamız lazım. Şüphesiz Bahreyn yönetimi de müslümanların üzerine musallat olmuş, Allah'ın hükümleri ile hükmetmeyen kokuşmuş tağuti yönetimler zincirinin bir halkasıdır. Allahın kanunlarına savaş açmış ve din düşmanlarını dost edinmiştir. Lakin Bayreyn'de Rafizi İran'ın eli olduğu açık bir meseledir. İran, büyük Safevi devleti hayali için - bu ayaklanmaların - bir fırsat olduğunu kestirmiştir. İran kendisini bölgede güçlü bir oyuncu olarak Batı'ya bile kabul ettirmiştir. Irak'ın satıldığı gibi Bahreyn'in de satılığa çıkarılması uzak bir ihtimal değildir. Çünkü ABD çıkarlarını -ilah edinmiş ve güçlülerin dışında kimseye değer vermiyor.

Bu nedenlerle bizler Bahreyn'de ki kardeşlerimize deriz ki; Tedbirinizi alın ve silahlanın. İran devletinin kendi içinde ve Irak'ta kardeşlerinize yaptıklarında sizin için bir ibret vardır. Sizler o kardeşlerinizden daha iyi korunuyor değilsiniz. Ancak koltuk korkusu olunca harekete geçen, karınları şişik, cisimleri büyük, akılları küçük sistem ve ordusuna güvenmeyin. "Ya sistem tarafında kalıp yardımcı olacaksınız veya Rafizilerin yönetimine gireceksiniz." diyenlerin sözlerine de aldırış etmeyin. Müslüman dini ile izzetlidir. Haliç ülkelerindeki facir yöneticiler Haça tapanlara, maymun ve domuzların kardeşlerine boyun eğdiler, İslamı bırakıp onların yanında izzet aradılar.

Bahreyn'deki Ehli Sünnet nasıl olurda Irak'ta müslümanları canice öldürüp onları Rafızilere altın tepsiyle sunan ve İslam diyarlarını Amerika'nın insafına bırakmış olan Suudi yönetimi yanında izzeti arayabilir ? Irak'ta müslümanların namusuna el uzatılınca Suud ordusunun zırhlı tugayları nerdeydi ? Irak'ta Rafiziler Ehli sünnetin kadınlarına ve hatta erkeklerine bile tecavüz ederken, bedenleri parçalanıp asit ile eritilirken Suud ordusunun zırhlı tugayı neredeydi ?...

Irak'ın Suud sınırlarındaki büyük Sahra zindanında Suud ordusunun zırhlı tugaylarının ABD askerlerine nasıl yardım ettiklerini gördük. Yaklaşık olarak çeyrek milyon Ehli Sünnet evlatları bu zindanda zülüm altında tutulurken, ABD askerleri Mekke'de doldurulmuş sulardan içiyor, Medine hurması yiyiyor ve Suud'un ürettiği kaşık ve çanakları kullanıyordu. Onların çöplerini ve necasetlerini Haliç ülkelerinin şirketleri temizliyordu. Bu kararları Doha'da, Dubai'de ve hatta Bahreyn'de yaptıkları toplantılarda alıyorlardı.

İşleri güçleri petrol zenginliğini silah alımı anlaşmaları karşılığında peşkeş çekmek olan ve kendi üslerini "Körfezin Koruyucusu" olarak lanse ettikleri ABD'nin süresiz hizmetine vermek olan Orduların Bahreyn'e girme sebeplerinin en sonuncusu belkide ordaki müslümanları korumak olur ! İnşallah ABD işbirlikçilerinin pazarlarda en ucuz fiyat ile satılma zamanı yakındır. Ey Ehli Sünnet bu günler için hazırlık yapın. Vallahi o günler zanettiğiniz kadar uzak değil. Sizleri, dininizi, ırzlarınızı korumasını, İslama yardımcılar olmanızı ve din düşmanlarını bertaraf etmeniz için Yüce Allahtan sizlere duacıyım.

...
http://www.sutunhaber.com/98500_haber.html

Konu werret tarafından (03-19-2012 Saat 20:16 ) değiştirilmiştir..
  Alıntı ile Cevapla