|
|
#1 |
|
Bu da önceki sözleri vurgulamakta ve dini esaslar hakkında, hatta başka hususlarda bile bilgiye dayalı olmaksızın söz söylemekten daha bir sakındırmaktadır. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Bilmediğin bir şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve kalbin herbiri ondan sorumludur." (el-İsra, 17/36); "İnsanlardan bazısı Allah hakkında bilgisizce tartışır ve azgın her şeytana uyar. Onun hakkında şu yazılmıştır: ‘O kendisini dost edinen herkesi mutlaka saptırır ve onu alevli ateş azabına götürür.’" (el-Hacc, 22/3-4); "Allah’tan bir hidayet olmaksızın hevasına uyandan daha sapık kim olabilir ki?" (el-Kasas, 28/50); "Onlar ancak zanna ve nefislerin hevasına uyarlar. Halbuki andolsun ki Rab’lerinden kendilerine hidayet gelmiştir." (en-Necm, 53/23) ve buna benzer bu hususu dile getiren daha pek çok âyet-i kerîme vardır.
Ebu Umame el-Bahilî -Radıy u anh-dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: Rasûlullah -Sall u aleyhi vesellem- buyurdu ki: "Bir kavim eğer üzerinde bulunduğu hidayetten saparsa, mutlaka ona tartışma (cedel) verilir." Daha sonra da Yüce Allah’ın: "Onlar bunu sana ancak tartışmak üzere örnek gösterdiler." (ez-Zuhruf, 43/5 buyruğunu okudu. Bu hadisi Tirmizî rivayet etmiş ve: Hasen bir hadistir, demiştir.[95]Âişe -Radıy u anh-dan da şöyle dediği nakledilmiştir: Rasûlullah -Sall u aleyhi vesellem- buyurdu ki: "Şüphesiz ki Allah’ın en nefret ettiği kişi düşmanca ve inat ederek haksızca tartışan kimsedir." Bu hadisi Buharî ve Müslim, Sahih’lerinde rivayet etmişlerdir.[96][95] Tirmizî 3250. [96] Buhârî 2457, 4523, Müslim 2668. İmam Tahâvî ( EL-AKÎDETÜ’T-TAHÂVİYYE VE ŞERHİ)
|
|
|
|
|
|
|
| Sayfayı E-Mail olarak gönder |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| Seçenekler | |
| Stil | |
|
|