![]() |
#1 |
![]() Bugün kurulan referandum sandığı bizi demokrasinin farklı bir türü ile baş başa bırakıyor. Bu farklı türe doğrudan demokrasi adını veriyoruz. Demokrasi kelimesi hiçbir zaman tek başına kullanılmaz. Başında mutlaka onu niteleyen bir sıfat bulunur. Referandum, demokrasi türleri arasında temsil kurumunu askıya alan istisnaî bir uygulamadır. Temsilcilerimiz çıkacak bir yasa hakkında kendileri karar vermek yerine bize sormayı tercih ediyorlar. Bugün oylanan anayasa kuralları gibi. Temsili demokrasilerde kararı halk vermez, doğrudan yönetme işini halk üstlenmez; halkın yerine belirli usuller ve süreler dâhilinde seçtiği temsilciler bu görevleri yerine getirirler. Yasama organı, yani kanunların çıkartılması bu temsilcilerden meydana gelen parlamentoya; icra görevi de -bizdeki parlamenter sisteme göre- parlamento içinden çıkan çoğunluk temsilcilerine tevdi edilir. Seçimler bir tevkil işlemidir. Halk özgür iradesi ile kendisini temsil eden vekilleri seçer. Referandum, temsili demokrasinin bir konu hakkında askıya alındığı, onun yerine doğrudan halkın devreye girerek karar verdiği istisnaî bir durumdur. Temsilciler halkın yerine ve halkın adına karar vermek yerine, doğrudan onun onayını almak istediklerinde sandıklar kurulur ve halk özgür iradesi ile tercihini yapar. Temsil kurumu bir mecburiyetin eseri olarak ortaya çıkmıştır. Çünkü büyük sayıdaki toplulukların doğrudan yönetme ve yasa çıkartma işlemini üstlenmeleri teknik olarak imkânsızdır. Doğrudan karar vermek yerine bu yetkiyi temsilcilere devretmek ortaya başka sorunlar çıkartmaktadır. İtiraz yaygın olarak demokrasiye, ama gerçekte temsil kurumuna yapılmaktadır. Temsilci hiçbir zaman vekâletini aldığı kişiyi tam olarak temsil edemez. Bu iddia, yönetme işinin devredilemezliği tezine dayanır. Parti sistemleri, parti içi demokrasi, seçim sistemleri ve seçim süreleri bu itirazın gerekçesi olarak öne çıkmaktadır. Bu durumda referandum, temsilin sakıncalarını ortadan kaldıran bir doğrudan demokrasi uygulaması olarak hararetle savunulmaktadır. Bu doğrudan demokrasi uygulamasına yapılan en esaslı itiraz ise, azınlık haklarına uygunluk sorunudur. Demokrasiler asgari düzeyde var olabilmek için üç temel prensibe uygun olmak zorundadır. Bunlardan ilki genel ve eşit oy prensibi; ikincisi çoğunluğun yönetme prensibi; sonuncusu ve belki de en önemlisi azınlıkta kalanların haklarının çoğunluğun baskısı ihtimaline karşı güvence altına alınmasıdır. Demokrasinin basit bir "çoğunluk yönetimi" olmadığı, demokrasi kelimesinin "çoğunlukçuluk (majoriteryanizm)" kelimesinden farkı ile vurgulanır. Temsili demokrasi, kendi içinde geliştirdiği mekanizmalar ile azınlık haklarının korunmasını anayasal prensiplere ve parlamento içindeki denetim mekanizmalarına bağlar. Referandumda olduğu gibi doğrudan demokrasinin azınlık için bu tür güvence mekanizmalarını işletmesi çok zordur. Parlamentoda nitelikli çoğunlukla yapılacak anayasa değişikliklerinin referandumda basit çoğunlukla yapılabilmesi bu sakıncayı anlatmaktadır. Anayasaların ilk görevinin temel hak ve özgürlükleri korumak ve garanti altına almak olduğu hatırlanırsa, durum ehemmiyet kazanmaktadır. Ancak fiili durum farklıdır. Referandum, aslında parlamentoda verilen bir kararın halka onaylatılması veya tersine halkın reddetmesine fırsat verilmesi anlamına gelmektedir. Referandum bir yasama süreci değil; tam tersine sona ermiş bir yasama sürecinin doğrudan halk tarafından onaylanma işlemidir. Referandumda sandığa giden halk bir yasama işlemi ihdas etmek yerine, ihdas edilmiş bir işlemi onamakta veya reddetmektedir. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte doğrudan demokrasinin önünde yeni ufuklar açılmaktadır. Teknodemokrasi, internet ortamında yapılan süratli oylamalar için kullanılmaktadır. İnternet gazetelerinin düzenlediği anketler, usulüne uygun yapıldığı zaman bir doğrudan demokrasi uygulamasına örnek teşkil edebilir. Referandum sonucundan çok referandumun kendisinin önemli olduğunu hatırlatalım. Soru halka sorulmakta, kararı doğrudan halk vermektedir. Karşımızda demokrasinin ince ayrıntılarına dair bir tartışmadan çok halkın olgunluğuna dair güçlü bir işaret durmaktadır. 21 Ekim 2007, Pazar Z A M A N
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|