![]() |
#1 |
![]() ![]() derler ki eylül, az güneşli bir mevsimin önsüzüdür ... geride kalanlar için, damlalar birikir kirli pencerelerde kesilir kuş sesleri .. ıslak bi günde bir güvercinin çektiği niyet gibidir huzur doluşur iç ceplerime ... buruşturup avuş içlerime sıkıştırdığım takvim yaprakları gibi saklanılmıyor gerçek ... yağmur sularının sildiği, dudak kıvrımlarıma takılan acı tat saklanılmıyor işte anlama/ma/lıydın özgür bırakmakla bir tutsağı eş değer tutuluyor son verdiğin suskunluk ... güz rüzgarlarıyla beraber çalıyor hüznü hicaz makamında yağmur ... diyorum ki bitmeden sonbahar inmeden günceme kara kış, tane tane dökülmeden inciler deniz mavisi gözbebeklerimden gelsen ... hadi çaldığın tüm harflerimi cümleleştir satırlarında ve sabaha çıkmayan öyküler anlat bana ... değinmeden hiç bir acıya uçurum kenarlarına sürükle beni, tükenmeden takvim yaprakları bitmeden eylül bir salıncak kur ruhumun dar ağacında ... alıntı
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|