Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



 
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 10-13-2010, 17:23   #1
Kullanıcı Adı
Asi_isyankar
Arrow Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez...
Bir süredir PKK’nın tasfiyesi dillerden ve medya sayfalarından düşmüyor.

Bu haberlerin bir bölümünü bizler üretiyoruz.


Bakanların ziyaretlerinden, Başbakan’ın konuşmalarından, bürokratların özel sohbetlerinden yola çıkarak, bir bölümü doğru, diğer bölümü kendi hayal ürünümüz olan bir senaryo yazıyoruz ve bunun gerçek verilere dayanmayan bir senaryo olduğunu bilmemize rağmen, kendimiz de inanır oluyoruz. Bir süre sonra, daha da ötesine geçiyoruz ve kendi senaryolarımıza dayanarak yorumlar yapmaya başlıyoruz.


İşin asıl ciddi ve dramatik yanı, PKK’nın bu şekilde tasfiye edileceğine siyasetçilerimiz, polisimiz, hatta askerimiz dahi inanıyor olmaları.


Yıllardan beri aynı yöntemleri kullanıyorlar, başaramıyorlar, ancak hala ısrarı sürdürüyorlar.


Türk kamuoyu, PKK’nın, örneğin Barzani istese kolaylıkla Kandil’den indirilebilineceğini sanıyor.


Kimseler çıkıp “Hayır, Barzani böyle birşey yapamaz. Boşuna uğraşıyorsunuz” demiyor.


Türk kamuoyu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin istese Kandil’i yerle bir edebileceğini, Türkiye - Irak sınırını kapatabileceğini ve buralardan kuş dahi uçurtmayacağını sanıyor.


Kimseler çıkıp “PKK’yı askeri harekatla, Kuzey Irak’ı bombalayarak veya karadan girerek tasfiye edemez” demiyor.


Türk kamuoyu, örgütün üst düzey komuta heyetini İsveç’e veya başka bir ülkeye gitmesine göz yumarak, Suriye ve Bağdat hükümetiyle anlaşarak, İran ile iş birliği yaparak bu işin bitirileceğini sanıyor.


Kimseler çıkıp “Hayır , bunlar da yetmez” demiyor.

Lütfen artık gerçekleri görelim ve kabul edelim.

PKK, para kaynakları iyi işleyen, Avrupa’da kendini iyi örgütlemiş, yavaş yavaş terörden uzaklaşıp siyasete girmeye hazırlanan, şu sıralarda taktiksel nedenlerle terörü zaman zaman kullanan, uluslararası bir şirket veya kuruluş, hatta uluslararası bir siyasi parti diye adlandırılabilir.


PKK küçümsenmemeli.


Avrupa’nın hemen her ülkesinde siyasi temsilciliği var. Gayet iyi çalışan bir medyası, her şeyden önemlisi, desteğini hiç esirgemeyen milyonlarca taraftarı var.


PKK, askeri yöntemlerle kısa sürede tasfiye edilemez.


Buna karşılık, küçülür, tetikten eli çektirilebilir, kadrolarının önemli bölümünün evine dönüp normal hayata başlamaları sağlanabilir.


Bunun da önemli ve tek koşulu vardır...


* * *

TEK YOLU, KÜRT HALKINI MEMNUN EDECEK ÖNLEMLERDİR...


Yanlış anlamaları önlemek için, tekrarlayayım...


PKK tipindeki örgütler hiçbir zaman tümüyle tasfiye edilemezler.


Küçülürler, sayıları azalır, ellerini tetikten çekerler ve terörden büyük oranda uzaklaşırlar.


PKK’ya, daha fazla askeri önlem veya daha fazla PKK’lı öldürerek pes ettirilemeyeceğini artık görmemiz gerekiyor.


PKK’nın hayat borusu, onu yaşatan bölge halkının desteğidir.


Bam teli, sürekli dağa çıkan gençler, haber yolladığı anda sokaklara çıkan yüz binlerdir. İşte ne zaman ki, bu hayat borusu kesilir, o zaman bam teline basılmış olur.


Bunun yolu da, Kürt Sorunun da cesur adımlar atmaktan geçiyor.


Türkiye Cumhuriyeti Devleti, genelde terörle mücadeleye öncelik vermiştir. “PKK yok edilsin, ondan sonra Kürt sorununda adımlar atalım, aksi halde boyun eğmiş oluruz” mantığıyla hareket etmiştir. Ayrıca, silahlı mücadele, siyasetten daha kolaydır. Oy kaybı değil, aksine milliyetçi ruhları beslediğinden dolayı, popülarite kazandırır. Riski az bir mücadele şeklidir.


Ancak bu yöntemin artık beklenen sonucu vermediği de ortaya çıkmıştır.


Artık, daha zor ve siyasi yönden risk taşıyan yönteme geçme veya işin güvenlik yanı sürdürülürken, artık Kürt Sorununu çözme konusunda cesur adımlar atma zamanıdır.


Bugün PKK’ya destek verenlerin hayatlarını değiştirecek önlemler alma zamanıdır.


Gençlerin dağa çıkmak yerine, evinde kalıp okuyarak, işe girerek hayatını sürdürmenin daha iyi olacağını gösterecek ortamı oluşturma zamanıdır.


PKK’ya destek veren milyonlara, beklentilerinin karşılanmaya başlandığının, bu ülkenin Türkler kadar, onların da sahipler arasında olduklarını hissettirmenin zamanıdır.


Kürt kökenli vatandaşlarımıza, siyasetin tüm kapılarının açılması, onları adam yerine koyulduğunu, muhatap olarak kabul edildiklerini göstermenin zamanıdır.


Ne dersek diyelim, Öcalan’ın etkisini görmezden gelmemenin zamanıdır.


Kürt Sorunu da kısa sürede, tümüyle çözülemez.


Taleplerin tamamının karşılanması da imkansızdır.


Ancak, öyle adımlar atılır ki, Kürt kökenli insanlarımız birşeylerin değişmeye başladığını ve artık PKK’nın terörüne gerek kalmadığını görürler.


İşte PKK ancak bu şekilde erimeye başlar.


Zaten bu değişimi hissettikleri anda, ellerini tetikten çekmenin ve terör yerine siyasete başlamanın zamanı geldiğini anlarlar.


İşte reçete budur.


Kendi kendimizi aldatmayı bırakmanın zamanıdır artık...


Mehmet Ali Birand - 13 Ekim Çarşamba - Posta...



Mecburen de olsa biraz kıvırarak yazmış sanırım fakat
Mehmet Ali Birand'ın yorumu fena değil
ancak yetersiz gördüm.

Sorunu en başta çözecek adımlar şunlardır.

1- İçerdeki KCK'lıların ve siyasi düşüncelerinden dolayı
hapiste yatanlar serbest bırakılmalı.
Düşüncelerinden dolayı bir daha hapiste yatmayacaklarına dair
sağlam bir güvence verilmelidir onlara.

2- Anadil de eğitim hakkı geliştirilmeli
ve bu konuyla ilgili taleplere daha ciddi yaklaşılmalı.

3- Askeri operasyonlar durudurulmalı
aksi taktidre çatışmalar kaçınılmaz olabilir
ve karşılıklı güven önemli ölçüde zedelenebilir.

4- Dağdakiler için inmelerinin zemini hazırlanmalıdır.
BDP ile daha fazla görüşülmeli.
Devlet de Apo ile görüşmeye devam etmeli bu sırada.
Medya ve basın yapıcı bir dil kullanmalı.

Dağdakiler için onur kırıcı, küçük düşürücü bir dil
ne siyasilerce nede medya ve basın kuruluşları tarafından kullanılmamalı..

Suça karışmış olanlara diğer ülkelerde yer verilebilir
ancak suça karışmayanlar indikleri gibi çabuk bir şekilde serbest bırakılmalı.
Serbest bırakılmaları için onlardan "Pişmanım" gibi sözler istenmemelidir.

5- Dağdan inenler ve hapisten çıkanlar için siyaset yapabilmeleri için
iyi bir zemin hazırlanmalı. Artık haklarını dağlarda değil
mecliste arayabilsinler diye.
Ama haklarını özgürce arayabilsinler.
Mesela tüm taleplerini rahatça dillendirip tartışabilsinler.
Sonuçta talepleri genel kurulda kabul görecek veya kabul görmeyecek.
Birde sorunların daha çabuk çözülmesi için asıl Anayasa değişikliğine
gidilmelidir en kısa sürede.


6- Bu süreçten sonra genel af ciddi bir biçimde tartışılıp değerlendirilmelidir.

Sadece bu adımlarla sorun tabiki hepten çözülmez
ancak çok önemli bir şekilde sorun halledilmiş olacak.
Bu durumda geriye sadece silahsız bir tartışma ortamı kalmış olacak.
Bu durumda ülke çok iyi yerlere gelmiş olacak her yönüyle.

Elbette PKK da üzerine düşeni iyi niyetle yapmalıdır.
PKK da olumlu bir dil kullanmalı ve güven verici adımlar atmalıdır
aksi halde önemli ölçüde desteğini kaybedecektir...

 


Konu Asi_isyankar tarafından (10-13-2010 Saat 18:11 ) değiştirilmiştir..
Asi_isyankar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı