![]() |
#1 |
![]() İçine düşüp kaldığımız bu kuyudan; bir serzeniş hafifliğiyle uçup, yol aldık kimsesizliğe
üzerimize karlar yağdı; ümitlerimizi sobanın yanına oturtup; gözlerindeki kıvılcımla ısıttık yaşama heyecanımızı kanın yavaşça yürüdüğünü hissettik zamanın damarlarında dar ve karanlık yolları, bir mum ışığıyla bitirdik ne rüzgar değdi ne de turnalar bir ses etti ardımızdan mavi göğe çok bakmazdık. o yağmurlarıyla omzumuza dokununca, mütevazi bir yiğitlikle hoşgeldin der, buyur ederdik göz pınarlarımıza. yağmurla da halleşirdik... fırtınalı gecelerde; annemizin dualarını alıp düşerdik yollara uykunun en derin yeri; mücadelenin en sarp anıydı; karanlıkla çelik çomak oynardık... ve nazenin gülüşlere kandığından beri yüreğimiz; sahillere gitmeyi sevdik taşlara vuran dalgalar kadar; öfkemizi ehlileştirdik sabır dedik; "la tahzen innALLAHe meana" ları yudumladık... sigara dumanlarını kovduk dostlar hatrına ve dostlar hatrına sükut bileyledik, "çah-ı bün"lerde ses etmedik, naz etmedik; yiğitliğin tevazuuna bir zerre düşürmedik... ve yine; içine düşüp kaldığımız bu kuyudan; bir serzeniş hafifliğiyle uçup, yol aldık kimsesizliğe dostluklar sayısınca, kimsesizlikler sayıldı elimize en vefalı yoldaşımız idi yalnızlık Hakka götüren küheylan idi kimsesizliğim vefasına dostun; ben de vefa ettim!
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|