![]() |
#1 |
![]() Türklüğün şuuru ve islamın faziletiyle ahlaklı vatansever memleket evlatlarının piştiği yerdir ocaklar.
Ülkü ocaklarının bu misyondan başka hiçbir amacı,hiçbir hedefi ve görevi yoktur.Buralarda yetişecek olan tam donanım sahibi olan ocaklılar gün gelecek ülkenin yönetim kademelerinde yer alacak ve özlenen Türk İslam ülküsüne olan inançlarını gerçekleştireceklerdir. Ocak terbiyesiyle yetişmiş hiçbir ülkücü bu misyonu baskı ve zorlama ile değil tam aksine büyük bir sevdayla ve gönüllülük esasına dayalı olarak mücadele eder, hiçbir fadakarlıktan kaçınmazlar. Türk tarihi ülkücülerin fedakarlıkları ve kahramanlıkları ile doludur.Bu gerçekleri görmeyen veya görmezden gelenler,ülkücüleri yıpratmak için var güçleriyle çalışırlar.Adamların türk milletine ve değerlerine göbekten düşman oldukları ortada yalan yanlış konuşmak onların bir numaralı görevlerindendir. Özellikle son yıllarda ülkücü hareketi yıpratmak için bir takım figüranlar peydah oldu bu hainler bizden olduklarını söyleyerek ülkücü hareketi bitirmek için çaba içerisindeler. Sefai hocanın dediği gibi “Mert düşman eyvallah Namert dost başa bela” İşte asıl tehlikeli olan bu, ülkücü hareketin hasbel kadar içinde bulunmuş bir ara ocağın önünden geçmiş ama maalesef davanın idrakine varamama gafleti içindeki bu adamların ferdi menfaat ve beklentilerine karşılık bulamamış olmaları, ve ülkücü olmanın gereklerini yerine getirmek nefislerine zor gelmiş nasipsiz insanlardır. Bu nasipsizlerin kendilerine has bir takım özellikleri vardır.Ortak özelliklerinden en belirgini eski ülkücüdür veya hızlı ülkücüdürler.Hatta o kadar hızlıdırlar ki parti parti gezerler ancak bir kusurları vardır hiçbir zaman iyi bir şoför olamamışlardır.Hayatlarının her anında ziğ zaklı bir yol izledikleri için kaçınılmaz son gelir ve duvara toslarlar. Nasipsizlerin diğer bir özelligide:::: Bu adam bu hareketin başında olduğu sürecene bu teşkilatın kapısından girerim nede oy veririm derler.Bu diye bahsettikleri kişi sözüm ona kendisinin de içinde bulunduğunu söylediği hareketin lideridir.Bunu söylerken bile ülkücü hareketin Lider,Doktrin,Teşkilat temelinde bir oluşum olduğunu bilemeyecek kadar zavallıdırlar.Halbuki liderinin demokrasi denen bir ortamda seçimle işbaşına geldiği gerçeğini unuturlar.Lider ve kişiler gelip geçicidir ama türk milliyetçiği ülküsü sonsuza dek yaşayacaktır Diyen Ulu Başbuğu Alpaslan Türkeşin bu veciz sözünden bile bihaberdir. Tabiki insanların demokrasi ve terbiye sınırları içinde liderini ve teşkilatını teşkilatın işleyişini ve doğru bulmadı eylem ve hareketleri eleştirme hakkı vardır.Bu demokrasinin vazgeçilmezidir. Ancak bunu yaparken dava adamı ve ülkücülüğü tam manasıyla özümsemiş ise,davasına ve değerlerine zarar vermemek için daha dikkatli olmak zorundadır.İdealist insanlar başarıya ancak bu şekilde ulaşırlar.Fakat bu adamlarda bu düşüncenin ve idealizmin zerresi bile okunmaz.Ulu orta düşünmeden konuşup dururlar,Türk milliyetçileri ve ülkücüleri zombi gibi gören,ırkçı faşist diye karalama cihetine giden birtakım televizyon ve gazetelerin aranan yüzleridirler.Söz de eski ülkücü sıfatıyla atar tutarlar. ,Bu dava ve bu hareket onların akıllarının alamayacağı kadar büyük,beyinlerinin idrak edemeyeceği kadar kutsal bir davadır.Dolayısiyle bunlardan idrak etmek gibi zor bir eylemi gerçekleştirmelerini beklemek haksızlık olur. Bu tip türkücü bozuntularının diğer bir ortak özelliği de ülkü ocaklarının çakal yuvası olduğu yalanıyla ve iftirasıyla Türk kamuoyunu, Türk gençlerini kandırmaktır. Şunu belirtmek gerekir,Ülkücüler sık sık öz eleştiri yaparak kendi hatalarını görüp hatalarını düzeltmeyi erdem olarak kabul ederler.Hiç bir oluşum veya düşünce sistemi yoktur ki dört dörtlük olsun zaten bu mümkün değildir.Ama ülkücüler bunun için büyük bir çaba içerisindedirler ve ülkücü hayat felsefesini hak ettiği yere ulaştırmak için çalışmaktadırlar. Elbette ülkücü hareketin içerisinde de yanlış adamlar ve yanlış insanlar vardır.Bu şahısların o veya bu şekilde hareketin içerisinde yer bulmaları ve kendi çıkarları için kullanmaları davanın özünü ve hareketin kutsaliyetini gölgeleyemez.Önemli olan bu insanların farkına varılması,ülkücü olmadıkları gerçeğinin insanlara anlatılmasıdır. Kurt ininde asla bir çakalın barınamayacağının ilan edilmesidir. Herkes Şairler padişahı üstat Necip Fazıl Kısaküreğin şu dizelerini iyi okusun “Bu Dava Hor, Bu Dava Öksüz, AMA Bu Dava büyüktür. Bizler Türk milliyetçileri olarak bu büyük davaya kimsenin zarar vermesine izin vermeyeceğiz,bu dava sonsuza dek ve tek bir ülkücü kalana kadar varolacaktır. Ülkücüleri faşist diye nitelendirenlere bağbuğ alpaslan türkeşin şu veciz sözü yeterli olacaktır (İSLAMİYET RUHUMUZ TÜRKLÜK BEDENİMİZDİR ) SAYĞILAR NOT:BU yazıyı işyerimde yazarken bir arkadaşım yazının içeriğine şöyle bir göz gezdirip Alpaslan bırak bu işleri işine ekmeğine bak dedi. Maalesef henüz o şunun farkında değil;Benim işime ve akmeğime bakacağım ailemin rıskı için çalışacağım bir vatanım olmaya bilir.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|