Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



 
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 07-29-2008, 19:33   #1
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart İşçi Partililerin en çok alkışladığı adam


Ergenekon soruşturmasının Konya ayağında, örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra, malum çevrelerin Milli Görüşçü olarak yansıttığı Ahmet Akgün kimdir? Prof. Dr. Erbakan’a bu yolla çamur atmaya kalkışanlar hangi gerçekleri gizlemeye kalkıştı? İşte cevabı:



Bu sorunun en çarpıcı cevabını, 28 Şubat mağdurlarından, Nasname yazarı Cevdet Akbay verdi. “Ahmet Akgül’ün, Milli Görüşle hiçbir ilgisi olmadığını, Ulusalcılarla dans eden bir kişi olduğunu göstermek gerekiyor” diyen Akbay, kendisini hem Milli Görüşçü, hem Nurcu, hem Akıncı kimliğiyle tanıtan Akgül’ün aslında nasıl hızlı bir ulusalcı, katıksız bir Atatürkçü ve aşırı bir militarist olduğunu bütün çıplaklığıyla gözler önüne serdi.


Ulusalcılar Erbakan’a çamur atmaya çalıştı

Kartel yazarı Can Ataklı’nın, Ahmet Akgül'ü; “İslami kökenden geliyor. Necmettin Erbakan'ın da eğitiminden geçmiş. Milli Görüş'ün önemli yazarlarındanmış” seklinde sunduğunu, Akgül’ün de kendisini “Milli Görüş’ün temel taslarından biri” olarak tanıttığını hatırlatan Akbay, önce, Akgül'ün “temel taş” mı “çakıl taşı” mı olduğuna bakılması gerektiğini belirterek tespitlerini bir bir sıraladı.

İşte “bu kadarına da pes” dedirtecek Ahmet Akgül portresi:

Milli Görüş’ün sıradan çakıl taşı bile olamaz

“Ahmet Akgül, partili yetkililerce kovulduğu için Milli Görüş’le hiçbir ilişkisi kalmamıştır. Değil ‘Milli Görüş’ün temel taşlarından biri’ olmak, Milli Görüş’ün sıradan bir çakıl taşı bile değildir simdi. Buna rağmen kendisini hala Milli Görüşçü olarak, hatta ‘Milli Görüş’ün temel taslarından biri’ olarak tanıtması gayri ciddi, hatta gayri ahlakidir.”

İstediğini alamayınca Erbakan’a saldırdı

“Her hafta Cuma günü Konya'dan kalkıp Ankara'ya gelmek, Erbakan Hoca'ya gül verip elini öptükten sonra geri Konya'ya gitmek, Genel Merkez'deki camide Erbakan lehine sloganlar atıp orayı miting havasına sokmak, Ahmet Akgül'ün yalakalığını ve ciddiyetsizliğini gösteriyor. Böyle yalaka tipler, yalakalık yaptıkları liderlerden istediklerini koparamayınca, bir zamanlar karşılarında el pençe durdukları liderlere en ağır hakaretleri etmekten geri durmazlar. Bir zamanlar Fethullah Gülen Hoca’nın karşısında el pençe duran, umduğunu bulamayınca cemaatten ayrılıp Fethullah Hoca'ya saldırmaya başlayan Nurettin Veren'i buna örnek gösterebiliriz.”

Perinçek’in İP’inde sallanıp duruyor şimdi

“Kısacası, Fethullah Gülen Cemaati ile Nurettin Veren arasındaki ilişki nasılsa, Milli Görüş Camiası ile Ahmet Akgül arasındaki ilişki de aynidir. ‘Derinlerle’ ilişkili olduğuna inandığım Nurettin Veren, Gülen Cemaati'ni normal yolundan saptırmayı ve umduğunu elde etmeyi başaramayınca, Doğu Perinçek'in İP'iyle ulusalcıların karanlık kuyusuna inip oradan garez, nefret ve hezeyanlarını kusuyor simdi. Ahmet Akgül'ün Milli Görüş Camiası hakkında ne düşündüğünü tam bilmiyorum ama bazı önde gelen zatlar hakkında, mesela Oğuzhan Asiltürk hakkında, pekiyi düşünmediğini tahmin edebiliyorum. O da tıpkı Veren gibi, Perincek'in İP'inde sallanıp duruyor simdi.”

İşçi Partililerin en çok alkışladığı adam

“Arslan Tekin'in “Lozandan Notlar (1)” baslıklı yazısından (9 Mart 2007, Yeni Çağ) öğrendiğimiz kadarıyla, Doğu Perinçek'in İP'ine asılıp şov yapmak için Türkiye’den Lozan'a giden 180 kişi arasında, Rauf Denktaş, ANAP Genel Sekreteri Muharrem Doğan, SHP'den Bahadır Tanrıkulu gibi zevat varmış. Yazarın ifadesiyle, ‘Milli Görüş çizgisinden gelen’ ve ‘Kur'anlı, ezanlı, bayraklı, hamasetin uçlarında bir konuşma yapan’ Ahmet Akgül de varmış! Doğu Perinçek'in Ulusal Kanalı’na göre Akgül, ‘Ilımlı İslamcılara, BOP'un eşbaşkanlarına, Moon'lara, masonlara bu ülkeyi yedirtmeyeceğiz’ demiş. Orada bulunan Arslan Tekin'e göre, İP'lilerin en çok alkışladığı kişi de Akgül'müş! Bildiğim kadarıyla, Veren gibi Akgül de Perinçek'in Ulusal Kanal’ında program yapıyormuş. Epey yakışır, ne diyelim!?”

Akgül dindar insanlara nasıl kin kusuyor?

“Demek, yazdıklarıyla antidemokratik, ulusalcı, darbeci cenahın dikkatlerini celbeden Akgül ve Veren, şimdilerde hızlı birer ulusalcıdırlar. Çok açık bir şekilde din karşıtlığı yapan Ulusalcılarla bütünleşen Akgül, dindar insanlara kin kusmaktan geri durmamaktadır. Mesela, 2007'de basılan ‘Cumhuriyet Türkiye’sinde nifak hareketleri’ başlıklı kitabin içeriğini su cümlelerle özetliyor: ‘Din istismarı ve sistemin yol açtığı manevi boşluğu doldurma suiistimali girişimleri; Fethullah Gülen'in hangi karanlık merkezlerce hormonlaşıp şişirildiği ve hangi kirli ve gizli planlara hizmet ettirildiği; Monocuların ve Masonların hangi ilahiyat Proflarını ve ne maksatla desteklediği; Radikal Dinci geçinen sahtekârların, nasıl evrimleşip göstermelik demokrasi maymunlarına çevrildiği; Bazı İslamcı Yazar ve Aydın kesiminin AB teslimiyetleri, ABD icazetleri ve AKP kerametleri…’

Namaz’a “beden eğitimi” hakareti

“Basta AK Parti olmak üzere önüne geleni ‘ABD ve Siyonist uşağı’ olarak damgalayan kafası karışık Akgül, Bediuzzaman'ın, Ankara'da milletvekillerini dini meseleler hakkında aydınlatmasını ve namaza davet etmesini de çok seviyesiz bir şekilde eleştiriyor: ‘Ancak Bediüzzaman'ın, 'Beyin eğitiminden önce Beden eğitimi' yaptırmak cinsinden bir davranışı ve önce namazla ise başlaması, Atatürk'ün bu girişimini başlamadan bitirdi.’ Akgül, İslam’ın şartlarından olan namazı ‘beden eğitimi’ olarak aşağılamakla kalmıyor, Mustafa Kemal'e karşı Bediuzzaman'ı kabahatli görüyor.

“Nurlu Süleyman” benzetmesi

“Fazla detaya girmeden su sonucu çıkarabiliriz; Ahmet Akgül, Bediuzzaman'ı ve Risale-i Nur'u anlamaktan acizdir. Anladığını da yanlış anlamış veya doğru anladığını küstahça çarpıtmaktan çekinmemektedir. Bazı önde gelen Nurcu arkadaşlarımız, temiz kalpli Nurcuları yarım asırdan beri ‘Nurlu Süleyman’ diye beynamaz, 28 Şubatçı ve CHP'li Süleyman Demirel'in peşine taktıkları gibi, anlaşılan Ahmet Akgül de Nurcuları Mustafa Kemal'in peşine takmakla meşgul. Bu saf arkadaş, bir müddet sonra, ‘Mustafa Kemal, aslında Bediuzzaman Said Nursi'nin has talebelerindendi!’ zırvasıyla karşımıza çıkarsa hiç şaşırmayacağım! Maalesef, bu tur cahil ve saf insanların söylediklerini hakikat zanneden çok temiz kalpli insanimiz var.”

Bediuzzaman’ı anlamaktan aciz biri

“Doğu Perinçek gibi ne idüğü belli birini göklere çıkarırken Tayyip Erdoğan ve etrafındaki arkadaşlara çok seviyesiz bir şekilde hakaret etmesi bile Ahmet Akgül'ün Bediuzzaman'ı anlamakta aciz kaldığını gösteriyor. Çünkü Bediuzzaman, bu tur körü körüne siyasi tarafgirliği kesin bir dille reddediyor.”

Milli Görüş ve Nurculuk maskesi düştü

“Milli Görüş’ten kovulduğu için Ahmet Akgül'e Milli Görüşçü diyemeyiz. Risale-i Nur'ları ve Bediuzzaman'ı anlamakta aciz kaldığı için Nurcu da sayılamaz. Milli Görüş ve Nurculuk maskesi düştükten sonra geriye Atatürkçülük, Ulusalcılık ve Militaristliği kalıyor. Mustafa Kemal hakkında yazdığı "Bizim Atatürk" kitabından ve Bediuzzaman'a karsı Mustafa Kemal'i ustun tutması, bu şahsin hakiki bir Atatürk hayranı ve/veya samimi bir Atatürkçü olduğunu gösteriyor. Doğu Perinçek'in İP'ine tutunarak ta Lozan'a kadar gidip nutuk çektiğine göre ulusalcılık yönünün de kuvvetli olduğunu kabul etmek zorundayız.”

Klasik militarist zihniyetin tezahürü

“Geriye militarist kimliği kaldı. Ekim 2006'da Milli Çözüm Dergisi'nden yayınlanan ‘Ordumuzun özel konumu ve misyonu' başlıklı yazısından çeşitli pasajlar vererek Akgül'ün tam bir militarist olduğunu göstereceğiz. Kendisinin ordu hakkındaki görüşlerini aktarmakla yetineceğim: ‘Şanlı tarihler yazan ve "Nizam-ı Alem" (Yeryüzüne adalet düzeni ve huzur sistemi) ülküsü taşıyan ve bunu nice bin yıllarca başaran Aziz Milletimizin: a) Hem devlet olmaları, b) Hem medeniyete ve hakimiyete ulaşmaları, c) Hem de devamlılık kazanmaları ve ayakta kalmalarında; 1- Kurucu, 2- Koruyucu, 3- Kugucu özelliği taşıyan ordumuz, en temel unsur ve en hayati kurumdur. Bir devletin oluşması için en önemli öğe olan halkın ‘kalabalık’tan ‘millet’e dönüşmesi için gereken:1- Organize, 2- Ortak İrade, 3- Otoriteyi sağlamak da, bu kalıcı ve akılcı kurum olan ordumuzun sorumluluğudur.’ Özetle, her şey ordunun kontrolü altındadır demeye çalışıyor. Çok klasik militarist zihniyetin tezahürü…”

Can Ataklı ve diğer ulusalcı zevata son söz

“Son sözü, Can Ataklı ve bu şahsin hezeyanlarına sarılan diğer ulusalcı ve militarist zevata söylemek istiyorum: Atatürkçü, ulusalcı ve militarist bir adamı bize Milli Görüşçü diye sunmaktan utanmalısınız. Bu adamı Milli Görüşçü diye sunmakla Emin Çölaşan’ı müftü, Bekir Coşkun’u cami imamı olarak sunmakla aynidir. Alın Atatürkçü, ulusalcı ve militarist adamınızı tepe tepe kullanınız, hayrını görünüz. Artik tursusunu mu kurarsınız, paspas mı yaparsınız, orası sizin bileceğiniz şey, ama bizimle alakası olmayan bu gibi ahmakları bize meletmeyiniz lütfen!”

Engin Kaşdaş-habervaktim.com

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı