Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi


 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 01-26-2010, 11:43   #1
Kullanıcı Adı
El Emin
Standart Siyasette uzlaşma sağlanamazsa, halka 'sen karar ver' denir ve sorun çözülür
Dün Ak Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın verdiği referandum süresinin kısaltılmasında dair yasa teklifi, Meclis komisyonunda kabul edildi.

Öyle anlaşılıyor ki, Ak Parti, anayasa değişikliği konusunda muhalefetle uzlaşmayı bir kez daha deneyecek, uzlaşmazlığı topluma teşhir ederek, "Günah bizden gitti" deyip konuyu halkoylamasına sunacak. Anayasa değişikliği paketinin içeriğini öğrenmek için Bozdağ'ın kapısını çaldım. Hem ilahiyatçı, hem de hukukçu olan Bozdağ, bu iki branşın birbirine çok yardımcı olduğuna inanıyor ve "Keşke her ilahiyatçı hukuk okusa" diyen bir politikacı.

Odasının iki duvarında iki Tayyip Erdoğan fotoğrafının karşılıklı birbirine tebessüm ediyor, adeta kendi görüntülerini klonluyordu. Kütüphanenin üzerindeki bir çerçeveden üçüncü bir Tayyip Erdoğan fotoğrafı da bu tebessüme eşlik ediyordu. Eh bu şartlar altında, Sayın Bozdağ'ın biraz ketum davranması normaldi. Neyse ki, paketi bana tamamen açmasa da ambalajını biraz şeffaflaştırdı.

-Referandumun süresinin kısaltılmasına dair yasa teklifiniz ortalığı karıştırdı. Bu teklif, anayasayı değiştirmenin ilk adımı mı?

- Anayasa değişikliği için halkoylamasına gitmeyi zorunlu kılması veya Cumhurbaşkanı'nın Anayasa değişikliğini halkoyuna sunması halinde bu değişiklik uygulanacak. Dört aylık bir halkoylaması süresi oldukça uzun. Halkoylaması, adeta halkın oyalanmasına dönüşüyor. Her an bir yol kazası da mümkün. Ayrıca değişikliğin lehindeki ve aleyhindeki düşünceler gündemden düşüyor, YSK'nın ilanları olmasa neredeyse halkoylaması hatırlanmayacak hale geliyor. Lehte ve aleyhteki kanaatlerin oluştuğu ve olgunlaştığı bir dönemde, referandumdan beklenen amaca uygun ve en kısa sürede halkoylamasının yapılabilmesi için bu teklif verildi.

-Siz bir referandum hamlesiyle kaç kuş vurmayı hedefliyorsunuz?

-Hayır. Birden fazla kuş vurma amacımız yok. Amacımız, yasadaki bir yanlışlığı düzeltmek, bir eksikliği gidermek. Türkiye'nin bir anayasa değişikliğine ihtiyacı olduğu çok açık. Bugün yaşadığımız pek çok sorunun, mesela demokratikleşme, hukukta bağımsızlık ve tarafsızlık, siyasetin alan darlığı...bu sorunların kaynağı hep anayasa.

-Siyasetin alanını anayasa mı darlaştırıyor?

-Bir örnek vereyim, Anayasanın 68 ve 69'uncu maddeleri var, siyasi partilerle alakalı. Siyasi partiler kanunumuzda buna uyum maddeleri var. Şimdi CHP'nin tüzüğü, MHP'nin tüzüğü, Ak Parti'nin tüzüğü, İşçi Partisi'nin veya başka ne kadar birbiriyle zıt partilerin tüzükleri varsa, alın koyun yan yana. Göreceksiniz ki, neredeyse sadece kelimelerdeki tercihler farklı. Onun dışında madde sıralamaları aynı, birbirinin tıpkısının aynısı tüzükler. Ve bütün organların fonksiyonları da birbirinin aynısı. Bizim anayasamız siyasi partileri birbirinin tıpkı basım tüzüklerle çalışma hayatına zorlayan, farklı bir tüzük yapımına imkân vermeyen bir yapıda. Siz bu tıpkısının aynısı tüzüklere müsaade eden bir yapıda demokrasiyi derinleştirip kökleştiremezsiniz.

-Sadede gelirsek, siz iki sandığı yan yana koymaya mı hazırlanıyorsunuz?

-Milletvekili seçiminde iki sandık yan yana koymak teknik ve yasal olarak mümkün. Ancak bizim böyle bir düşüncemiz yok. Bu bizim dışımızda yapılan bir beklenti değerlendirme.

-Ama Ak Parti'nin yeni stratejisi, anayasa değişikliğini halkoyuna sunmak. Öyle değil mi?

-Anayasa değişikliği için gerektiğinde halkoyuna başvurmak Ak Parti'nin bir stratejisi değil, Anayasa'nın 175'inci maddesinin öngördüğü bir usul. Anayasa iki halde halkoylaması öngörüyor. Birincisi, Cumhurbaşkanı'nın Anayasa değişikliğini halkoyuna sunması. Cumhurbaşkanı 550 milletvekilinin oyuyla kabul edilen bir değişikliği bile halkoyuna sunabilir. İkincisi 367'den az ama 330 ve daha fazla milletvekilinin oyuyla kabul edilmiş bir Anayasa değişikliğinin zorunlu halkoyuna sunulması.

-Yani Mecliste uzlaşma sağlanamayacağı açıksa, istisnai hallerde kullanılan bir hükmü işletiriz diyorsunuz.

-Esasında Anayasa; Anayasa değişikliklerinin Meclis zemininde karara bağlanmasını esas usul, Mecliste veya Cumhurbaşkanı nezdinde bir tıkanma olması halinde ise tıkanmayı aşmak için halkoyuna başvurulmasını istisnai bir usul, istisnai bir çözüm yolu olarak düzenlemiştir. Anayasa değişikliklerinin Meclis zemininde büyük bir konsensüsle çıkmasından yanayız. Ama konsensüs sağlanamadığı ve Anayasa değişikliğinin de zorunlu bir ihtiyaç olduğu halde referandum seçeneğinin kullanılması da Anayasal bir usuldur. Türkiye, gerektiğinde halkın hakemliğine başvurmalıdır. Millete gitmekten, milletin görüşünü almaktan ve sonuçta milletin iradesine uymaktan kimse korkmamalıdır. Bu demokratik bir usuldür. Bizim için bunun tek istisnası insan hak ve hürriyetleridir. İnsan hakları ve hürriyetlerini referandum konusu yapmak, bir insanın nefes alıp almamasını referandum konusu yapmak anlamına gelir ve abesle iştigalden başka bir şey değildir.

 

El Emin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı