Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Dini Konular Dinimiz hakkında öğrenmek ve paylaşmak istediğiniz herşey.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 03-30-2010, 17:56   #1
Kullanıcı Adı
.::ReyyaN::.
Standart Sadakada Riyadan Kaçınmak...
Allah Teâlâ buyuruyor:

"Ey îman edenler! Sadakalarınızı, malını insanlara gösteriş için harcayan, Allah'a ve âhıret gününe inanmayan bir kimse gibi, başa kakmak ve incitmek sûreti ile heder etmeyin..." (Bakara sûresi: 264)

Burada riyâ, başa kakmak ve ezâ etmek gibi hususların, kâfirlerin özellikleri olduğuna dâir ta'riz vardır. Binâenaleyh, mü'minlerin mutlaka bunlardan sakınmaları gerekmektedir.

Ulemadan birinin şöyle dediği rivâyet edilmektedir: "Gösteriş (riyâ) ve başkalarına duyurmak için amel eden kimse, sokağa çıkıp da kesesini çakıl taşlarıyla dolduran, insanların, "bu adamın kesesi ne kadar da dolu!" dediği adama benzer. Halbuki kesesini çakıl taşlarıyla dolduran adamın, insanların sözünden başka hiç bir menfaati yoktur. Zira onunla bir şey satın almak istese, hiç bir şey veremez."

Selef-i sâlihin sadakalarını insanların gözünden o kadar gizlerlerdi ki, bazıları vericisini kimse tanımasın diye â'mâ bir fakir arardı. Bazıları, sadakayı uyuyan fakirin elbisesine iliştirirdi. Bazıları da, alması için fakirin geçeceği yola atardı. Böylece riyâdan kurtulurlardı.

Bir hadîs-i şerîfde Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurdular:

"Sizin hakkınızda en çok korkduğum şey küçük şirkdir." Ashab-ı Kiram dediler ki:

-Yâ Resûlallah, küçük şirk nedir? Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem:

-"Riyâdır", buyurdular. Ve devamla:

"Allah Teâlâ kullarını amellerinin karşılıklarını vermek için topladığında: "Şimdi gidin bakalım kendilerine mürâilik etdiğiniz kimselerin yanına, bakın onların yanında bir mükâfat görebilecek misiniz?" diye izahatta bulundular.

Yapılan işler (muameleler) ilâhî rızâdan başka gâyelerle olursa, orada bir nevi haktan yüz çevirme var demektir. Haktan yüz çeviren insanın bâtıla yöneldiği muhakkaktır. Bâtıla yönelen insan da, yapmış olduğu amellerdeki bütün haklarını ibtâl etmiştir.

"Haktan sonra sapıklıktan başka ne vardır?" (Yunus Suresi: 32)

Halbuki biz mü'minler, haktan yüz çevirip, bâtıla yönelerek yapmış olduğumuz iyilikleri bozmaktan nehyedildik. Cenâb-ı Allah şöyle buyurdu:

"....Başa kakarak sadakalarınızın sevâbını heder etmeyin...." yâni, yaptığın iyiliği fakirin başına kaktığın zaman haktan yüz çevirmişsin demektir. Zira iyilikten kasdın eğer hakkı taleb olsaydı, fakirin başına kakmazdın. Kaldı ki, sen, fakire yapmış olduğun iyiliğe rehin (bağlı)sin. Çünkü o fakir senin hakka vâsıl olmana sebep olmuştur.

Bu sebeple Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

-Eğer fakirler olmasaydı zenginler helâk olurdu. Yâni insanlara iyilik yapıp, sonradan ezâda bulunmak, bâtıla yönelmek demektir. Çünkü Haktan başka, herşey bâtıldır. Binâenaleyh, kim, Allah -celle celâlüh- için bir amel işler de, sonra onu başka bir gâye ile lekelerse amelini bozmuş demektir.

İşte aşk-ı ilâhî ve hubb-i rahmânî kulun kalbini ve bütün varlığını sardığı zaman malda, evlâdda, canda ortaklığı siler temizler. Yani her şey Allah'ın olduğunu kul yakînen bilir ve verdiğini kendi mülkü değil, Allah'ın mülkü olarak verir ve verdiğinden kendine bir pay çıkarmaz. Ücret mukabilinde hizmet, adamlığa yakışmaz. Efendisinin kerîm olduğuna kalbi mutmain olan, şu işden ne ücret alacağım diye düşünmez ve bu gibi şeylerle uğraşmaz. Uğraşmadığı için de rızık ve bereket berâber gelir, üstelik rızâya erer.

Ey Rabbimiz! Senden başkalarından bir ümid etmekden bizleri kurtar! Bizi, ancak Seni arzulayanlardan kıl!

Cenâb-ı Allah şöyle buyurmuşlardır:

"Allah'ın rızâsını istemek ve ruhlarında da imanı kökleştirip, takviye etmek için mallarını harcayanların hali de bir tepenin üzerinde bulunan güzel bir bahçenin hâline benzer..." (Bakara sûresi: 265)

Yâni, cimrilik, mal sevgisi ve onu sımsıkı tutma ve harcamaktan sakınma gibi çirkinliklerin ortadan kalkması için nefsinin bir kısmını îman ve tâat üzere sâbit kılmak istiyorlar demektir. Zirâ nefis, fıtraten malı sever, bedenî ibâdetleri ağır görür. Ancak onu neye alıştırırsan ona alışır. Nefis, çocuğa benzer, onu serbest bırakırsan devamlı annesinin memesini emmek ister, memeden kesersen kesilir.

Nefsi, kendi hâline bıraktığın zaman, kendine göre alışkanlıklar kazanır, tembelliği, ciddiyetsizliği, cimriliği, malı hayır yollara ve îmanın gereklerine sarfetmemeyi i'tiyâd hâline getirir. Onu mükellef tutar, bedeni, mâlî ibâdetlerin güçlükleriyle karşı karşıya bırakırsan o, bunlara boyun eğer, yaratılıştan gelen âdetlerden kendini kurtarır.

Nasıl oluyor da, mal, nefisten bir cüz kabul ediliyor? Onu sarfetmek sûreti ile itâat, nefsin bir kısmının itâatı ve nefsi îman semeresi üzerinde tesbît etmek oluyor, dersen, cevâben derim ki, şübhesiz ki nefis, mala çok düşkün olduğundan dolayı, sanki mal nefsin bir parçası gibi kabul ediliyor. Mal canın yongasıdır. Malını Allah için sarfeden kimse, nefsinin bir kısmını îmân üzerinde sâbit kılmıştır. Malını ve canını veren insan ise hepsini sâbit kılmıştır.

Akıllı insan, Allah'a ihlâs ile kulluk eder ve dâima gizli Tâgût'tan kurtulmayı ümîd eder. Bu "gizli Tâgût" "gizli şirk"tir. Bundan kurtulmak ihlâsa bağlıdır.
[/FONT]

 

.::ReyyaN::. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 04-01-2010, 18:09   #2
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart
Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
İyi bir amel yapanın amel defterine gizli yapılmış salih amel olarak yazılır ve sevabı 70 kat artırılır. Kişi bu ameli açıklarsa, aşikâre amel sevabı yazılır. Artırılan sevapları silinir. Bu amelini tekrar herkese söyler, adının anılmasından ve övülmekten hoşlanırsa, aşikâre amel sevabı da silinir, gösteriş, riya olarak yazılır.


Açık bir şekilde istemeyi meslek haline getirmişlerin dışında sadakayı, yardımı herkesin gözü önünde vermek karşı tarafın haysiyetine dokunabilir..hafizanallah gösterişe ve minnete sebep olan hayır kabul olmayabilir...
Rabbim cümlemize riya ve minnetten uzak merhametli gönüllerden bilmediğimiz gönüllere akmayı nasip etsin
Paylaşım için sonsuz minnet olsun ...




Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı