![]() |
#1 |
![]() Son yılların hararetli konularının başında gelen Ergenekon sürecine ilişkin olarak Varlık dergisi başta olmak üzere edebiyat dünyası da farklı biçimlerde konuyu masaya yatırdılar. Konuyla ilgili romanlar da yazıldı. Bunlardan ilki Çöplüğün Generali adını taşıyordu. Hem adındaki gerilimin hem de içerdiği Ergenekon motifinin daha ilk adımda çekici kıldığı, kolay okunur bir bilimkurguydu bu roman. Oya Baydar her ne kadar "bu bir gladio, Ergenekon ya da Susurluk kitabı değil" dese de, kitabı fazlasıyla malum karanlığı çağrıştırdığı / tartıştırdığı için Egenekon süreciyle ilgiliydi.
Oya Baydar’ın bu romanından sonra yayımlanan Sorgu ve Derviş romanı da bu kapsamda ele alınabilecek romanlar içindeydi. Kitabın arka kapak tanıtımı şöyle: “Sorgu ve Derviş, Ad-Semud-Medyen, Yol, Yolcu ve Menekşelendi Sular romanlarının devamı ve beşinci kitabıdır. Bir nehir roman teşkil eden bu kitaplar hem kişileri ve hayat hikâyeleriyle birbirine bağlı, hem de müstakildir. Afet Ilgaz’ın usta kaleminden çıkan bu roman, içeriğindeki tasavvuf, edebiyat, siyaset ve tarihe ilişkin tatlarla okurunu bekliyor...” Ne var ki bu romanın söylemi konusunda edebiyat dergileri ve kitap ekleri bir şey yazmadı. Sonunda romanın dünyasıyla ilgili en net açıklama Afet Ilgaz’dan geldi. Afet Ilgaz 18 Haziran 2010’da Yeni Çağ gazetesinde yazmış olduğu “Duruşmada Selam Durmak” yazısında konuyu şöyle açıklıyordu: “Ergenekon’un ne zaman romanının yazılacağı, filminin yapılacağı gibi çok “sanatkarane” bir soru geldi. Şunu da söyleyeyim ki son romanım Sorgu ve Derviş’te böyle bir siyasi dava, Leyla ve Mecnun vari bir aşk eşliğinde anlatılıyor. Kahramanlarımın duyguları “tutku” derecesine gelebilirdi ama ikisi de gözaltına alındılar. Yani yeni hukuk tecrübelerimizden anlayacağınız gibi, tutuklandılar. Komutanların içerdeki zamanları için “Biz vazife yapıyoruz” demeleri çok dikkatimi çekiyor. Bunun tasavvufi derinliğini görüyor ve sezmeye çalışıyorum. “Söyleyene değil, söyletene bak” derler ya! Romanımda, hakikatin bu tarafını da göstermeye çalıştım. Kozmik boyutunu. İnsanlar kahramanlıklara, kahramanlara düşkündürler. Anadolu bu tür hikâyelerle doludur. Bu dava da, ilerde, bütün boyutlarıyla hikâyeleşecek, dilden dile anlatılacak, efsaneleşecek.” Ergenekon davası sürecinde ortaya çıkanlar birkaç yıl içinde iki binli yılların edebiyat ve kültürel dünyasında bir alt başlık olarak ele alınmayı hak edecek niceliğe ulaşacak gibi. Tabi bu nicelik onların nitelikli olması anlamına gelmiyor. islamigündem
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Bilmiyorum izleyen varmı....
bu deli dumrul kurtlar kuşlar aleminde diye bir film var.... onun sonu baya imalıydı.... nednse birşeyleri hatırladık.... |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|