![]() |
#1 |
![]() Ödevimin bir parçası olarak yazdığım bir yazı. Sistemi farklı bulduğum ve hoşuma gittiği için istifadenize sunmak istedim. Kapsamlı bir yazı değil ancak yeteri kadar ve genel bilgi edinebileceğinizi umuyorum.
___________________________________ Osmanlı Devleti’nde, 19. yüzyılın ortalarına dek yalnızca madeni paralar kullanılmıştır. Basılan kağıt paralar ise madeni paralar kadar rağbet görmemiş, madeni paraların değeri korunmuştu. Osmanlı’nın ilk zamanlarında -Selçuklu Devleti gibi- çevre devletlerin paraları da kullanılmış ancak kısa sürede beyliğe özgü para basılmıştır. Basılan madeni paralar 3 temel madenden yapılırdı: Gümüş, altın ve bakır. Bunlardan gümüş ve bakır ilk dönemlerden itibaren kullanılmaya başlanırken ilk altın para basımı Fatih Sultan Mehmet Han'ın 2. cülus dönemine denk gelmektedir. Osmanlı’da ilk darphanenin hangi darphane olduğuna dair kesin bir belge yoktur. Ancak nerede basıldığı bilinen en eski madeni para olan ve Orhan Gazi zamanında bastırılan akçelerden öğrendiğimize göre Osmanlı tarihinde bilinen ilk darphane Bursa’da faaliyet göstermiştir. Osmanlı Devleti’nin çok geniş topraklara sahip bir imparatorluk olduğu bilinen bir gerçektir. Böyle bir durumda yolculuk koşulları dikkate alındığında uzak topraklara para dağıtımı hayli zahmetli ve tehlikelidir. Bunun için Osmanlı Devleti’nde geliştirilen darphane sistemiyle bu zahmet ve tehlike minimuma indirilmiştir. Sistem basit olarak şöyle işliyordu: Topraklar genişledikçe farklı yerleşim merkezlerinde darphaneler açılırdı. Bu darphanelerin para basımı ise tamamen halk isteğiyle gerçekleşirdi. Kendine para bastırmak isteyen kişiler darphaneye gelir ve bastıracağı para için gerekli madeni -istediği para akçe ise gümüş, mangır ise bakır, sultani ise altın madeni veya bu madenlerden yapılan çeşitli eşyalar- darphaneye teslim ederlerdi. Darphane de kişinin getirdiği maden nispetinde madeni para basardı. Darphane, para basmak için kullanılan madenden önceden belirlenmiş bir payı “darp hakkı” olarak kendine ayırırdı. Böylece darphaneye gelir sağlanır; darphane masrafları ve çalışan ücretleri karşılanırdı. Tahta yeni bir padişah çıktığında padişah kendi adına yeni para bastıracağından halk elindeki eski paraları darphaneye getirerek burada yeni paralar bastırmak durumundaydı. Darphanelerin başlıca üst düzey görevlileri ise sahib-i ayar, üstad ve darphane eminleridir. Darphanenin idaresinden sorumlu kişi “Darphane Emini”, basılan paraların ayarlarından sorumlu kişi “Sahib-i Ayar” ve darp aşamasını Sahib-i Ayar ile beraber yürüten kişi de “Üstad” idi. Genelde darphanelerde ortalama 50 kişi çalışırken bazı bölgelerde bu sayının 100, hatta 150’ye kadar çıktığı görülmüştür. Darphanelerin kuruluş yeri seçilirken talebi karşılamanın yanında çevrede bulunan madenler de önemli bir etkendi. Ayrıca bu etken darphanelerde basılacak olan paranın çeşidini de belirliyordu. Bazı darphanelerde çeşitli madenlerden para basılırken bazı darphanelerde tek tür madenden para basımı yapılırdı. Her ne kadar geniş topraklar içerisinde birçok darphane bulunsa da bu daprhanelerin denetimleri sıkı ve düzenli bir şekilde yapılmaktaydı. Özellikle basılan paranın ayarının düşük çıkması halkı mağdur edeceğinden bu konuya çok dikkat edilirdi. Ayarı bozuk para basılan darphanelerde başta sahib-i ayar olmak üzere bozuk ayardan sorumlu kişiler ağır cezalara çarptırılırlardı. Ayarı bozuk para basan darphanelerin sorumlularının bizzat padişah tarafından sorgulandığı bilinmektedir.
![]() Konu serdary tarafından (02-10-2012 Saat 23:53 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|