![]() |
#1 |
![]() Meral Akşener: Devlete ait tüm uçakları satacağım. Temel Karamollaoğlu: 3. Havalimanı, Şehir Hastaneleri, Çanakkale Körfez Geçiş Köprüsü ve Kanal İstanbul başta olmak üzere bütün büyük projeleri durduracağım. Muharrem İnce: Sarayı satacağım ve o parayla 19 Mayıs’ta ‘gençlik bursu’ ve 29 Ekim’de ‘Cumhuriyet bursu’ adıyla öğrencilere harçlık vereceğim. Selahattin Demirtaş: Kodeste olduğu için konuşma şansı yok ama konuşabilse herhâlde 7 Haziran'da olduğu gibi terörü yeniden hâkim kılma yöntemiyle ülkeye barış getireceğini söylerdi. Bir de hepsinin ortak vaadi var. "Erdoğan'ı devireceğiz" dediklerini de unutmamak gerek. Şimdi gelin, bu "yıkıcı" ve "satıcı" tarafın adaylarının partilerine şöyle bir göz atalım. Meral Akşener'in partisinden âdeta FETÖ’cü fışkırıyor. Akşener’in sosyal medya danışmanı Kerim Çoraklık'ın FETÖ’cü olduğu, 17/25 Aralık ve 15 Temmuz dönemlerinde bizzat yazdığı tweetlerle belgelenmiş oldu. Partinin içinde FETÖ’cü barındıran, parti dışındaki FETÖ teröristlerinin tamamından destek alan Meral Akşener'in, "Erdoğan gidecek, uçakları satacağım" diyerek âdeta FETÖ ağzıyla konuşması sizce normal bir durum mu? Saadet Partisi ile devam edelim. "Bütün büyük projeleri durduracağım" diyerek Gezi eylemcilerinin ve FETÖ teröristlerinin isteklerini yerine getireceğini söyleyen Temel Karamollaoğlu'nun, bunları başarabilmek için CHP ve İyi Parti ile iş birliği yapması size normal geliyor mu? İçinizden bu satıcı ve yıkıcı vaatlere oy verecek bir tek kişi var mı? CHP'yi hepiniz biliyorsunuz. Erdoğan'ı devirebilmek için gerektiğinde HDP ile, gerektiğinde DHKP-C ile ve gerektiğinde FETÖ ile iş birliği yapan CHP'nin bu ülkeyi yöneteceğini düşünsenize!.. O ittifakın içinde yer alan HDP'lilerden birkaçının devleti yöneten kadrolar içinde yer aldığını hayal etsenize? FETÖ'nün yeniden güçlendiğini ve yeniden bir tehlike hâline getirildiğini tahayyül etsenize? Siz, gerçekten bu blokun kendi içinde ve uyum hâlinde devleti yönetebileceklerine inanıyor musunuz? Bunların işbaşında olduğu bir devlette, barışın ve huzurun hâkim olacağına gerçekten ama gerçekten inanıyor musunuz? Erdoğan tek adamdı ve tek adamlar hep diktatör olurdu değil mi? Bunlar işbaşına geldiğinde parlamenter sisteme geri dönecekti değil mi? Yalan! Bakın Meral Akşener'e..."Ben gelince herkesin banka borçlarını sıfırlayacağım" diyor mu, diyor. Bakın Muharrem İnce'ye...Saray'ı satacağını ve parasını öğrencilere resmî bayramlarda burs niyetine vereceğini söylüyor. Bakın Temel Karamollaoğlu'na...Büyük projelerin tamamını göreve gelir gelmez durduracağını söylüyor. Peki, parlamenter sistemde sembolik görevi olan bir Cumhurbaşkanı bunları yapabilecek yetkiye sahip mi?Değil... O zaman bu vaatler, bu seçim rüşvetleri neyin nesidir söyler misiniz?Sizden önce ben söyleyeyim.Hepsinin tek hedefi var, o da ülkenin hazinesine çöreklenmek. Yatırımları durdurmak, ülkenin kazanımlarını yok etmek, bizi yeniden IMF kapılarında dilendirmek... Bunlara ülkeyi teslim etmektense, yılanlarla dolu bir çukura atmak daha iyi vallahi! SÜLEYMAN ÖZIŞIK
![]() Konu akses tarafından (05-09-2018 Saat 18:35 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|