![]() |
#1 |
![]() Prof. Dr. Binnaz Toprak başkanlığındaki bir grubun “Türkiye’de Farklı Olmak: Din ve Muhafazakarlık Ekseninde Ötekileştirilenler” başlıklı çalışmasına sponsor olan Açık Toplum Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı Can Paker’den olay rapor hakkında çok tartışılacak açıklamalar yaptı.
Ünlü spekülatör Soros’un desteklediği ve ‘Açık Toplum Enstitüsü’nün sponsorluğunda hazırlanan ve “Muhafazakârların farklı yaşam biçimlerine karşı ciddi bir baskısı var.” sonucunun çıkarıldığı raporun gerçeği yansıtmadığını söyleyen Can Paker, “Bizim desteklediğimiz raporun her tespitini kabul ettiğimiz anlamına gelmez.” dedi. Burç FM'den Erkan Tufan’a konuşan ve rapordan duyduğu rahatsızlığı dile getiren Paker, bu raporla, Türkiye’de dindar insanların farklı yaşam tarzını benimseyenlere baskı yaptığına dair bir sonuca varılamayacağını söyledi. BİNNAZ TOPRAK HATALI Raporun yanlış anlaşılmasında Binnaz Toprak’ın hatalı olduğuna dikkat çeken Paker, raporun kamuoyuna sunuluş tarzı açısından problemli olduğu ve ‘geneli kapsamıyor’un altının yeterince çizilmediğini belirtti. Raporun duyumlar üzerine yapıldığını ve gerçeği yansıtmadığını ifade eden Paker, şöyle konuştu: “Bu rapor 'Türkiye’nin genelinde böyle bir baskı vardır'ı gösteremez. Ne kadar bir baskı olduğa karşı bizlere bilgi veremez. Bütün laikler baskı altındaymış gibi sunuldu. Rapor marjinal bir bölgede belli kişiler ile yapılıyor Fuyumlar üzerine yapılan bir rapor, gerçeği araştırma raporu değil. ‘İnsanlar hangi izlenimle yaşıyor’u araştıran bir rapor. İşin yanlış anlaşılma nedeni bu. Marjinal gruptan alındığının altının çizilmeyip bunun Türkiye’nin gelenin böyleymiş gibi verilmesi bu raporun en büyük yanlışıdır. Binnaz Hanım’a da söyledim bunu. Her ne kadar Binnaz Hanım “Yer verdim” dediyse de evet yer verdi. Yeter derece de vurgulanmadığını ifade ettim. Rahatsızlık duydum.” "ELİTLER NEDEN TAHAMMÜLSÜZ" RAPORU YETİŞMEDİ Şerif Mardin’in iki yıl önce ortaya attığı “Mahalle Baskısı” kavramını destekler nitelikte medyaya servis edilen, “Türkiye’de Farklı Olmak: Din ve Muhafazakarlık Ekseninde Ötekileştirilenler” araştırması ile birlikte, “Türkiye’de Elitler niçin tahammülsüz” diye bir araştırma yaptıklarını da aktaran Paker, “Biz bu rapor ile birlikte ‘Türkiye’de Elitler niçin tahammülsüz’ diye bir araştırma yaptırmıştık. Bu iki raporu aynı zamanda çıkaracaktık. Fakat elitler raporu bazı sebeplerle gecikti. İki tarafa da bakan iki rapor düşünmüştük. Toplumda elitler de marjinaldir, baskıcı muhafazakârlar da. Toplumun iki ucuna diye tahammülsüzlük var. ‘Neden baskı yapılıyor’u birlikte çıkaracaktık. Amacımız ‘toplumsal çözümünü nasıl buluruz’u bulmaktı. Parçanın biri çıktı biri çıkmadı.” şeklinde konuştu. Türkiye’de muhafazakarlığın atmadığını aksine azaldığını öne süren Paker, “Küreselleşmenin bu kadar yayıldığı bir dünyada günümüzde genel anlamda mahalle baskısından söz etmek mümkün değildir. . Bu dönemde ulusal baskı kanunlar ile yasaklar ile merkezi baskı gününüzde mümkündür.” dedi. "GÜLEN HAREKETİ DEVLETİN BOŞLUKLARINDAN YARARLANMIYOR" Laik anti laik tartışmaları üzerinden yapılan kavganın aslında sınıfsal bir kavga olduğunu belirten Paker, eğitimi sadece devletin yapması gerektiği tezine inanmadığını, Gülen hareketinin devletin boşluklarından yararlanmadığını belirtti. Paker şöyle devam etti: “Gülen hareketi üzerine yapılan tespitler geneli ölçümlemediği için bilimsel değildir. Bunlar izlenimlerdir. Bunun için ciddi araştırma yapmak lazım. Gülen hareketi içerisinde olmayanların ticaret yapamadıkları iddiasını kabul edemem, bu tespite katılmıyorum. Böyle bir Türkiye yok. Küreselliğe açılmış bir Türkiye de bu olamaz. Dayanışma olabilir ama esas olan rekabettir günümüzde. " HABER 7
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|