Siyaset Forum

[FarukARSLAN.]

CHP lideri Deniz Baykal, partisinin TBMM'deki grup toplantısında bir konuşma yaptı. Ergenkon soruşturması ile ilgili sert eleştirilerde bulunan Baykal, TSK'nın baskılarına işaret ederek gözaltına alınan bazı isimlerin bu nedenle serbest bırakıldığını iddia etti. Baykal, Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'ü de hedef gösterdi.Baykal'ın konuşmasından önemli başlıklar şöyle:

"Olayın ciddiyeti kendisini herkese kabul ettirdi. Temaslardan 3 gün sonra gözaltına alınan 3 generalin ve YÖK Başkanı'nın tahliye edildiğini gördük. Ergenekon davası ile ilgili olay yeni bir aşamaya taşınma kararının ciddi bir frenle durdurulduğuna tanıklık ettik. Bizim bir iddiamız var. Bu dava siyasi bir davadır. Bu tablo, irdelenmesi gereken bir tablodur. Türkiye'nin çok önemli noktalarında görev yapan insanlarının gözaltına alınması sözkonusu ise, her halde bunu başlatanların elinde çok sağlam bir dosyanın bulunması gerekir. Bunu yapıyorsanız gereğini de yapıyorsunuz demektir. Neden gözaltına aldığınızı çok iyi bileceksiniz. Elde delil yoksa bu insanlar neden serbest bırakıldı. Dosyanın icabı olarak mı serbest bırakıldı. Ne oldu 3 günde. 3 gün neyi değiştirdi. Bunun aydınlığa kauşması gerekir. "

NEDEN SERBEST BIRAKTINIZ?
"Hukuki bir altyapı olmadan her an vazgeçilebilecek bir kararın peşine düştüğünüzü ortaya koyar. Eğer hukuk işliyorsa, işlemiyorsa o noktada birileri talepte bulunurlar ve siz bunun gereğini yerine getirirsiniz. Sağlamsa buna cevap verin. Dosaya sağlam oluşturulmuştu da yapamadık mı diyorsunuz. Neden yapamadınız. Bu davanın hukuk ötesi anlayışlarla yürütülmekte olduğunu, fırsat bulunduğu zaman yürütülebildiğini ortaya koyuyor. Bu dava inandırıcılığını bir kez daha yitirdi."

BÖYLE İDDİANAME Mİ OLUR?
"Sana hukuk işlemeyecek, çıkıp nutuk atacaksın. Önce sen hesap ver. Sen hesabını ver, Maliye Bakanı versin. 4 defa af çıkararak kendisini korumaya çalışıyor. RTÜK Başkanı hesabını versin. Deniz Feneri sanıklarına neden yüzün yetmiyor. Ciddi bir manzara vardır. Hukuki tanımına uygun bir iddianame ortada yoktur. Bir karmaşa vardır ortada. Mantığı yok. Her kenime yaşamsal önemde kelimelerle oraya konulacak. Böyle iddianame mi olur. Bu kadar sorumsuzca bu yapılabilir mi? 2 bin 500 sayfalık iddianame olabilir mi? Dalga dalga adalet olmaz. Dalga dalga geliyor, başı belli değil sonu da, uçu açık yargılama, ucu acık sorgulama. Bizim farkımız, diğer ülkelerden bu noktada ortaya çıkıyor. AB müzakereleri gibi. Buradaki tablo da o. Sanıktan kanıta gidiliyor. Bu hibrit bir dava. İki ayrı yönde çalışan bir dava. Yani bi boyutuyla suç örgütleriyle ilişkisi olan insanlara yönelik, bir boyutuyla da onlarla ilgisi olmayan adamlara yönelik. Hen nedense her dalgada da bu hibrit durumu var. Bu bir siyaset. Bunu bu yönleriyle siyasal bir dava olduğu açıktır. onlara karşı en etkili mücadeleyi ortaya koyun destekleyelim. Türkiye CHP olarak biz, bu parlamentoya girdiğimiz ilk andan itibaren bu hukukdışı çeteleşmeye karşı mücadele verdik. Yüksekova çetesini Türkiye'ye anlatan CHP'dir."

CHP, ERDOĞAN'IN BOYUNU AŞAR
"CHP'nin bu konudaki tavrı çok açık. Biri 6 yıl yatmış, onu tutup getirmişsin. Yap, gereğini yap. Özel Harp Dairesi. Bununla sana muhalefet eden ve senin niyetlerini bilen insanlarla bunların ne alakası var. Onlarla bunları bir araya getirmeye senin ne hakkın var? Bu daima denenmiş bir yöntemdir. Başbakan bu davaya yeniden sahip çıktı. Diyor ki muhalefet ve medya panik içinde. Eğer fgerçekten vatandaşlar panik içindeyse senin hesabını vermen gerekir. Böyle bir korku imparatorluğu yaratmışsın diyoruz, kızıyor. Bunu söylerken bunlar suçludur demeye çalışıyor. Biz bu söylemi çok iyi biliyoruz. Bizim hiç bir biçimde böyle bir duruma tutsak olmamız sözkonusu değildir. Hiç bir CHP'linin çetelerle mücadeleden şikayetçi olması mümkün değildir. Bizi etkileyecek bir durum sözkonusu değildir. CHP ile uğraşmamasını tavsiye ediyorum. CHP, böyle suçlamaları çok yaşadı, o suçlamaları yapanlar ortada bile yoklar. Başbakan'ın boyunu aşar. Başbakan'ın fırsatını bulsa, hukuk mukuk dinlemeyeceğinden hiç kuşku duymuyorum. Gücü yetse CHP'ye de bulaşacağından hiç kuşku duymuyorum. Eğer bulaşamıyorsa bu gücü yetmeyeceğini bildiğinden."

YARGI SÜRECİNİ ELEŞTİRİYORUZ
"Biz yargı sürecini eleştiririz. Ama hiç bir şekilde talimat vermeyiz. Ama karar yanlışsa bunu söyleriz. Bundan daha doğal bir şey yok. Ama bize bunu diyenler taa AİHM'e, Avrupa Konseyi'ne gidip Türkiye'ye baskı yapın diye talepte bulunan insanlar değil mi? Adalek Bakanı, başsavcıya yarın sen de öleceksin diye baskı yapmaya teşebbüs etmedi mi? Bunlar ortada. Hele bu telefon dinlemeleri. Dinleyen Telekomünikasyon Kurumu. Kim dinliyor 70 milyonu. Cumhurbaşkanı mı, Ulaştırma Bakanı mı, hayır Başbakan. Direk Başbakan dinliyor. Ona göre bir kanun çıkmış, onu atayan Başbakan'ın kendisi. O insanın eline yetki verilmiş ve raporu aldırıyorlar. Medyayı kontrolüne alacaksın. Eşine dostuna kredi verdireceksin. Yargıyı baskı altına alacaksın."

CHP'NİN HEDEFİNDE SAVCI ÖZ VAR
"Yargıya müdahale diyorlar, Van YYÜ'de aynısını yaptılar. Nerede şimdi o savcı? İntihar eden akadmisyeni haksız yere cezaevine gönderen o savcı nerede? Ergenkon davasında da aynı büyük hizmeti yapıyoruz. Burada da çıkacağı kadar çıktı. Bu konuda benim söylediğim yanlışları silah çıktı diye kapatamazsın. Bunların cevabı yok."


habervaktim.com