Siyaset Forum

[FarukARSLAN.]

Neredeyse Kemalizm'i "din", Anıtkabir'i "kabe", Atatürk'ü "peygamber", Nutuk'u ise -haşa- "kutsal kitap" ilan eden "özde değil sözde Atatürkçüler"in foyaları bir bir ortaya çıkıyor.
Sık sık yeni baskılar yaparak herkesin okumasını istedikleri Nutuk'u bile yasaklayıp sansürleyen bu maskeli Kemalistler, bakın bu vatan için neler yapmışlar, ne nutuklar atmışlar ve "Nutuk"lardan neler neler atmışlar;

Merhum şair Orhan Veli Kanık unutulmaz şiirlerinden birinde "Neler yapmadık şu vatan için/Kimimiz öldük/Kimimiz nutuk söyledik" der. Bu tasvire çok uyan, "irtica, laiklik, Atatürkçülük" konularında nutuk atmakta pek mahir olan Kemalistlerimizin, çok övdükleri "Nutuk" kitabı konusunda bile samimi olmadıkları bir bir ortaya çıkıyor. "Nutuk" sevgileri bile yalan olan bu zevatın fikir babalarının, Kemalizm'in bu kutsal kitabını bile yasaklayıp sansürledikleri anlaşılıyor.

Son zamanlarda yakın tarihimiz üzerine yaptığı çarpıcı analizlerle ve yayınladığı belgelerle tanınan araştırmacı-yazar Mustafa Armağan, Türkiye'nin "Nutuksuz yılları"nı şöyle yazdı;

İnönü "Nutuk"u nasıl yasakladı ?

"Gazi Mustafa Kemal'in 'Nutuk'u 1927'de 2 cilt halinde basıldı basılmasına ama ertesi yıl harf devrimi yapılınca yasaklı kitaplar listesine girmekten kurtulamadı. Böylece 1934'te Latin harfleriyle basılana kadar tam 7 'Nutuk'suz yıl geçirildi. 1938'de 3. baskısını yapan 'Nutuk', İnönü'nün uzun cumhurbaşkanlığı döneminde bir daha matbaaya uğrayamadı. 'Nutuk'suz geçen 12 İnönü'lü yıldan sonra nihayet Demokrat Parti devrinde tutukluluğu sona erdi. 1950'de ilk cildi basıldı, 2. cildi 1952'de, 3. cildi ise 1959'da çıktı. .

Meğer 'Atatürkçü'" İnönü ve 'Kemalist' CHP'si yalnız paralardan ve pullardan Atatürk resimlerini kaldırmakla yetinmemiş, 'Nutuk'u da yasaklamışlar!"


Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Erdem ise yeni yayınlanan "Tarih-Lenk" isimli kitabında "Kemalistlerin duayeni" Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun "Söylev" ismiyle yayımladığı 'Nutuk'un beşte birini attığını söylüyor. Erdem, kitap hakkında kendisiyle yapılan röportajda şunları söylüyor;

Nutuk'un beşte biri atılmış

"Velidedeoğlu, 'Söylev'in, Atatürkçü düşünce açısından önem taşımayan ayrıntılara ilişkin kimi bölümlerini kısalttık, ki bunlar da yapıtın beşte birini oluşturmaktadır.' demekte. Bu kısaltma işlemini yaparken kıstas da Nutuk'un 'günümüzde ve ileride bütün kuşaklarca bilinmesi gereken' kısımlarını tutarak bilinmesine gerek olmayan diğerlerini atmak olmuş ki, en azından subjektif bir tasarruf olduğunu kabul etmek gerekir. Şu kadarını da söyleyeyim; ben bu çalışmada bu tasnifi sorgulamadım. Neyin atılıp, neyin çıktığına bakmadım. Velidedeoğlu'nu kendi paradigması içinde kalarak eleştirdim ve sadeleştirmeye aldığı kısımların da çok ustaca rötuşlara maruz kaldığını sanırım olgusal olarak gösterebildim."