Siyaset Forum

[Necip Fazıl]

"Hollandalı kule görevlisi 135 yolcuyu taşıyan uçağımızı ölüm ile burun buruna getirecek olan hatayı yapmış ve ok yaydan çıkmıştı." Volkan Sürmeli yazdı.


Bu haftaki yazımı THY kazasında hayatını kaybedenlere bir kez ALLAH' tan Rahmet yaralılara ise acil şifalar dileyerek başlamak istiyorum

Hepinizin bildiği üzere geçtiğimiz geçtiğimiz çarşamba günü meydana gelen kaza tüm Türkiye' de olduğu kadar Türkiye dışında yaşayan vatandaşlarımızı'da çok derinden yaralayarak üzerlerinde tedavisi uzun yıllar alacak olan izler bıraktı. Dün akşam saatlerinde (17 30 ) FOXTÜRK televizyonu ekranlarında Gazeteci Zeki ŞAHİN ile 2 saati aşkın süre içerisinde THY uçak kazasını masaya yatırdık.

Kazada hayatını kaydenen ve çok zor yetişen Hasan Tahsin Kaptan ve değerli kabin çalışanları gibi dostlarımızı aramızdan son yolculuklarına doğru göz yaşları ile uğurladık. Kaza'nın oluşumunun hemen ardından batılı resmi otoritelerin ve çeşitli yazılı ve görsel medya unsurları'nın ardı arkası gelmeyen talihsiz açıklamaları, henüz çok taze olan yaramıza tuz ekmekten öteye gitmedi. Suçlu bağırmış suçsuzun ödü kopmuş misali hatalarını bastırmak için her türlü ele avuca sığmaz safsatayı biz Türklere kabul ettirmek için uğraşıp durdular. Onların ortaya attıkları bu iddia'ların arkasına takılıp giden bazı insanlarımızın olması bizleri ayrıca kahretti.

Kazanın hemen ardından benzeri bir acil durum yaşamam nedeni ile direk aklıma gelen wake turbulance ihtimalini ortaya atmam ile birlikte, sağ duyulu bir çok medya kuruluşu bu haberimden yola çıkarak verdikleri haberlerinde acılı halkımızın yüreğine bir nebze olsun su serptiler ve yakıtı bitti, öğrenci pilot uçurdu gibi kabul edilemez saçmalıkların önüne geçtiler. Özellikle Avrupa'da ikamet eden eden vatandaşlarımızın acılı yüreklerine su serptiler. Öyleki son yıllarda müthiş bir şekilde çıkışa geçen Türkiyenin Havayolu olan THY? lerine deyim yerindeyse toz kondurmadılar ve Havayolumuzu karalama kampanyası boşa çıkartılmış oldu.

Hollandalılar kusurlarını gizlemek için kule ile pilotlar arasındaki görüşme kayıtlarını da bir kaza oluşumu sonrası bilgileri aldığımız yerlerden silerek ulaşılamaz hale getirdi. Bu kaza hakkındaki şüphelerimi dahada şüphelendirerek üzerine gitmemi sağladı. Çarşamba gününden bu güne dek gece gündüz ben ve arkaşlarım neredeyse uyku dışında tüm enerjimizi bu kaza üzerine harcadık. Hollanda'daki bazı dostlarımın verdiği bilgiler ışığında ortaya çıkan sonuç ise gerçeği tüm çıplaklığı ile gözler önüne sermeye fazlası ile yetti.. Öyleki kazadan sadece iki dakikaya yakın bir zaman içerisinde uçağımızdan önce piste bir boeing 777 uçan dev?i iniş yapmış ve havada bıraktığı wake turbelance etkileri henüz dağılmamıştı. Meteoroloji kayıtlarını incelediğim zaman ortaya çıkan sonuç ise içimi ürpertti. Öyleki uçağımızın ineceği piste doğru havada izlediği rotadaki wake turbulance etkilerini dağtması için yeterli olan rüzgar istenenin çok altında idi. Bu durumda KULE ya arkadan inmek için yaklaşmakta olan uçağımızı normalde 8 mil olan mesafesini açması gerekiyordu. Diğer bir alternatif ise uçağımızı kısa bir beklemeye alabilirdi. Hepsinden önemlisi uçağımıza önünüzden bir boeing 777 indi wake turbulance etkisine girebilirsiniz şeklinde bilgi vermeliydi. Bu durumda pilotumuz inen uçağın iniş paterninden daha farklı bir patern izleyebilir, başka bir iniş pisti kullanmak için pas geçebilir yada aynı pist için bekleye geçebilirdi. Ancak bunların hiç birisi olmadı çünkü kule görevlisi rutin hale gelmiş iş temposu içerisinde 135 yolcuyu taşıyan uçağımızı ölüm ile burun buruna getirecek olan hatayı yapmış ve ok yaydan çıkmıştı.

Pilotumuz ile yapılan son telsiz temasını anlatılmaz duygular içerisinde sayısız kez dinledim. Yaklaşma kontrolden, kule kontrole geçilmesi istendiği sırada, ancak saniyeler sonra pilotlarımızı ve yolcuları neyin beklediğini tahmin edemezdi....! Çünkü kulede çalışan görevlilere hem kendi hem yolcularının hayatını emanet edecek kadar güveniyordu kuledeki görevlilere. Zaten öylede olmaylı çünkü dünyanın her yerinde bu böyleydi. Pilot ile kule havacılık camiasında et ile tırnak gibidirler. Kendi kontrolleri sırasında bir uçağın düşmesi sonucunda tüm hayatı zindana dönen ve pisikolojileri bozulan onlarca kişinin olduğunu rahatlıkla ifade edebilirim. Ancak bu olacak olanın önüne geçemezdi ve öylede oldu. Uçağımız wake turbulance etkisine girdi. O anda pilotlarımız ve kabin görevlileri üzerlerine düşen görevin yüzlerce kat fazlasını yaparak bir inanılmazı başardı. Milyonda bir olacak bir şey oldu... Pilotumuz uçağı sadece 19 G etkisiyle gövde üzerine son derece yumuşak bir iniş yaptırdı. Uçağımız kanatlarından birisi üzerine iniş yapsa infilak etmesi kaçınılmazdı. Burada pilotlarımız dünyanın en iyileri olduklarını ispat ettiler.

Hasan Tahsinler kolay yetişmiyor....

Gemisini kurtaran HASAN TAHSİN KAPTAN VE KABİN EKİBİ uçaktan son yolcununda ayrılışını sıkışıp kaldığı 12.000 uçuş saatini ve yıllarını hatta ömrünü verdiği kokpit'teki koltuğunda hem gururlu hemde umutsuz bakışlar içerisinde izledi hatta birine el salladı. Bu onun son vedası oldu...Görevini fazlası ile yapmış olmanın verdiği bir hafiflik ile tam kırk dakika boyunca uzanacak bir yardım eli bekledi. Ancak insanlık ona ve arkadaşlarına karşı onun kadar svecen olmadı ve onu kaderine terk etti. Bu olaydan utanması hatta cezalandırılması gereken Hollandalılar, utanırmı yada cezalandırılırmı bilmiyorum ancak başka şahsımın ve tüm Türk halkının sonsuza dek kalplerinden çıkmayacak olan Hasan Tahsin Kaptanımı ve ekibini sonsuza dek unutmanın mümkün olamacağını bilmenizi istiyorum. Onu ve ekibini her zaman sevgi ve saygıyla anacağız. Tüm yetkililere kazada hatası ve ihmali bulunanların peşlerini bırakmamaları gerektiğini bir kez daha hatırlatıyorum. Güle güle Hasan Tahsin Kaptan`ım , Güle Güle sevgili Arkadaşlarımız...

Volkan SÜRMELİ
SKYSUNHABER