Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Makale & Deneme Makale ve deneme içerikleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-21-2009, 18:00   #1
Kullanıcı Adı
dilemma
Standart Kayıp Bavul-İbrahim PAŞALI
Türbelere çaput bağlayanları küçümseyenler, boyunlarına kırmızı,sarı, lacivert, siyah, beyaz çaputlar bağlayarak tribünleri dolduruyorlar... Ve hayatlarında bir futbol takımından daha büyük şeylere taraf olamıyorlar! Bu gerçek, diğer bütün gerçeklerle berabar, kayıp bir bavul gibi ortada durmaktadır. Hem ortada hem kayıp! Hakikat, sahibinin ''bu benim'' diyerek kendisine sahip çıkmasını, yoluna öyle devam etmesini beklemektedir. Denilebilirki, biz, yoldayız ama yolunda gitmiyor işler, kaybettik bavulumuzu. Bütün asgari ihtiyaçlarımız onun içinde. Ancak onu bulduktan sonra yolumuza kaldığımız yerden devam edebileceğiz. Yoksa dolanıp duracağız aynı yerlerde. Yaklaşık iki yüz yıldır olduğu gibi.
İnsan, zaman zaman, hafızasının onu yarı yolda bıraktığından şikayet eder de kendisinin hafızasını bir yerlerde unutmuş olabileceğini düşünmez, düşünemez nedense. Yıllarca hafızamın 'kötü' olduğundan , beni sürekli yarı yolda bıraktığından şikayet ettim. Şimdilerde ise tam tersini düşünmeye çalışıyorum: "sakın ben kötü olmayayım, hafızamı bir yerlerde bırakmış olmayayım.'' Fırsat buldukça arama alanımı genişletiyor, şehirler arası yolculuklara çıkıyorum. Bavulu olmayan bir insanın bütün yolculukları günü birlik olmaya mahkumdur. Günü birlik yolculuklar, günü birlik ilişkiler gibi. Şu da söylenmelidir bu noktada. Her şeyi kendisiyle birlikte başlatan, kendisinden önce olanları önemsemeyen, Tarihin, tarihlerden başka bir anlamı olabileceğini düşünemeyen, kendisi öldükten sonrayı da düşünmeyen biri; hayatı kendisiyle sınırlamıştır. Kendi içine hapsolmuş böyle biri, yani modern insan, kendi sınırlarından çıkıp dışındakilerle nasıl sağlıklı bir ilişki kuracaktır? Kuramamaktadır.Kendi sınırları içerisinde konforunu, zenginliğini artıran bir ilerleme seyri gösterirken, kendi dışını nasıl tahrip ettiğini görememekte, gördüklerinden de rahatsız olmamaktadır. Kendi sınırlarının dışına çıkamayan modern insan, kendisine dışardan bakmaktan, kendisini başkalarının yerine koymaktan ve dolayısıyla başkalarını anlamaktan acizdir.Herkesin sadece kendisini düşündüğü, gizlice iyilik yapmanın yerini sponsorluğun aldığı bir dünyadır bu. Ve bunu bir marifet zanneden insanlar, kendilerinden öncekilerin bunu düşünemediğini zannedecek kadar sarhoşturlar. İnsana neyin yakışıp neyin yakışmayacağının bilgisine sahip olan Müslüman bilgelerin yerine, reklamcılık gibi bir çok farklı sektörün estetik uzmanları göz dikmişlerdir. Nasıl giyinmemiz,ne düşünüp ne düşünmememiz gerektiğine karar veren uzmanlar ordusu bizi yanlış yapmaktan korumaktadırlar, güya.
Bugün bütün insanların önünde, her tarafı işgal eden reklamları ve apartmanları aşma, gökyüzüne giden bir yol bulma ödevi vardır. Bu reklam panolarını yapanların bilgisi ve estetik kaygısı, reklam panolarının alanı kadardır. Her şeyin birbiriyle uyumlu olmasına önem veren, kendilerince güzel işler yapmaya çalışan bu insanlar, reklamlarla her tarafı nasıl kirlettiklerini görmezler, görseler de reklam alanı dışında bir sorumluluk taşımazlar. Onlar küçük alanlarda bir düzen sağlarken, yaptıkları güzel görünürken, biz, Tanrı (rab)' yla peygamberlerle tanımlayanlar çok geniş bir alanı düzenlemek, güzelleştirmek zorundayız. Şayet bavulumuzu bulsaydık, haritamıza kavuşsaydık, her şeyin yerini, nerede olmaları gerektiğini,yıkılıp yerine apartman dikilenleri, reklamların arkasında görünmez olanları kolaylıkla tespit edebilecektik. Mesela burada bir köprü olması gerekmiyormuydu? Şefkatle şehveti, akıl ile kalbi, hayat ile ölümü birbirine bağlayan... 7. yüzyılda son Peygamber tarafından yeniden onarılmış bir köprü.

Sözü eninde sonunda Allah' a , islam'a ve peygamberlere getirmemize surat asanlar olabilir. İnsan nasıl sonunda musalla taşına geliyorsa, bu dünyada konuştığumuz her şey buraya gelecektir. Bundan daha doğal ne olabilir. Sözü buraya getirmemizin nedeni, bize boyumuzun ölçüsünü gösterecek, üstümüzdekilerin nasıl durduğuna bakabileceğmiz büyük bir aynaya sahip olamayışımızdır. Bir zamanlar tarihin en büyük aynasına bakarak kendilerine çeki düzen verirdi insanlar. hiç kimse tek başına ortaya çıkıp bu ayna benim diyemezdi; çünkü onun karşısında alırdı boyunun ölçüsünü.O büyük aynayı 1. Dünya savaşında kırdılar. Paramparça ettiler onu. Kıranları ellerine bakarak tanıyabilirsiniz. Hepsinin elleri kan içinde.
Bu küçük aynaların, bu küçük islam ülkelerinin sahipleri de tıpkı reklamcılar gibi, oldukça sınırlı alanlara hapsolmuşlar. O alanlarının dışında esamileri okunmuyor. Dünyaya, tarihe mal olmuş ne bir edebiyatçıları, ne bir felsefecileri, ne bir devlet adamları var.Küçük de olsa bir aynalarının olması onlara yetiyor da artıyor bile.Ellerindeki küçük aynalarında sürekli saçlarını tarıyor, makyajlarını tazeliyor ve iyi ' görünmeye' çalışarak geçiriyorlar günlerini...
Onlar ellerinde ayna ortalıkta dolanırken, biz, bavulumuzu aramaya devam ediyoruz. Epey mesafe katettik aslında. Bavul geçen yüzyılın başındaki büyük kargaşada İstanbul' da kayboldu, demek ki dikkatler yine İstanbul' da toplanacak.
İbrahim PAŞALI ( Öğle Uykusu / Birun Yayınları )

 

dilemma isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 04-21-2009, 18:14   #2
Kullanıcı Adı
*AZRA*
Standart
eyvallah saol paylaşım için )
*AZRA* isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-21-2009, 18:15   #3
Kullanıcı Adı
dilemma
Standart
Teşekkür ederim okuduğun için
dilemma isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-27-2009, 14:04   #4
Kullanıcı Adı
dilemma
Standart
Güncelleme..
dilemma isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-27-2009, 14:15   #5
Kullanıcı Adı
Laedri
Standart
harika bir yazıydı. ince bir anlatımla gerçekler nekadar güzel işlenmiş.
modern zamanın garabeti içinde şahış olarak, topluluk olarak ödevlerimiz var. bunu birkez daha hatırladık. eyvAllah dilemma...
Laedri isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-27-2009, 14:19   #6
Kullanıcı Adı
dilemma
Standart
Teşekkür ederiz efendim..
Sizden beğeni almak bizim için bir onurdur
dilemma isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-27-2009, 19:00   #7
Kullanıcı Adı
Laedri
Standart
o onur bize ait efendim
Laedri isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-27-2009, 19:05   #8
Kullanıcı Adı
DadaşAkp
Standart
güzel bir paylaşım güzel olan herşeyi yansıtıyorsun
DadaşAkp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-27-2009, 19:12   #9
Kullanıcı Adı
dilemma
Standart
Teşekkürler Gencdadaşlar
dilemma isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-27-2009, 19:13   #10
Kullanıcı Adı
DadaşAkp
Standart
ben teşekkür ederim estahfurlah
DadaşAkp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı