Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Star ve HaberTurk "Star" ve "HaberTurk" gazetesi köşe yazıları.



 
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 05-14-2009, 07:28   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart " Hukuksal vicdan ve Ferhat Sarıkaya" Mehmet ALTAN
mehmetaltan@stargazete.comRSS Yazının başına oturduğumda. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Bakü’yü sakinleştirmiş, Azeri parlamentosundaki konuşmasını tamamlamış...


CHP milletvekili Ali Kılıç, Deniz Feneri Davası ile ilgili yeni iddialar seslendirmiş...

Vaniköy’de oltaya takılan bombanın menşei günışığına çıkmış...

Batık bankalardaki paralarımızı kurtarmaya çalışan TMSF yeni bir başarıya imza atarak İsviçre bankalarındaki 196,5 milyon doları hesabına geçirmeyi başarmış...

Kendi özel yaşamımın bir miladı saydığım Cannes Film Festivali de başlamıştı.

Devam eden ise sadece Kuşadası’ndaki banka soygunu girişimiydi.

* * *

Ben ise Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Mithat Sancar ve Yrd. Doç. Dr. Eylem Ümit Atılgan’ın birlikte hazırladığı TESEV’in ‘Adalet Biraz Es Geçiliyor’ başlıklı araştırmasını okuyordum.

Bu çalışma, hákim ve savcıların zihniyetine...

Onların devlet, adalet, hak kavramlarına...

Yargı bağımsızlığına, yargının tarafsızlığına bakışının yanı sıra...

Demokratikleşme sürecine, Avrupa Birliği’ne ve reformlara nasıl yaklaştıklarına da ışık tutmaya çalışıyordu.

* * *

Dört farklı şehirde, 52 hákim ve savcı ile yapılan 190 sayfalık araştırmayı okuyunca, Türk hukuk sisteminin ‘hukuku korumak ve kurtarmak’ gibi bir arzusu olmadığını çok net bir biçimde görüyordunuz.

Hálbuki Yargıtay’ın Onursal Başkanı Sami Selçuk’un vurguladığı gibi, ‘yargının işi yurdu ve ulusu kurtarmak değil, hukuku kurtarmak’ olmalıydı. Çünkü yurdu ve ulusu kurtarmak ‘siyasetin ve ordunun işi’ idi.

* * *

Çalışma, hákim ve savcıların çoğunun hukuku dinamik bir bilim dalı olarak içselleştiremediklerini açık bir şekilde sergiliyordu.

Yargıç ve savcılar...

Avrupa Birliği uyum sürecine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına...

Ve Anayasa’nın uluslararası anlaşmaları mevcut yasaların üstünde gören 90. madde uygulamasına, literatürü takip eden bir hukukçu kimliği ile değil, ‘milliyetçi’ bir militan gibi bakmaktaydı.

* * *

Cevaplarda sık sık ‘onur’ kelimesi geçse de bunun ‘devletin ve yönetenlerin onuru’ olduğunu görüyorsunuz. Örneğin rögar kapağı olmadığı için kanalizasyona düşüp ölen bebeğin onuru adalet mensuplarının gündeminde yok...

Gene yargının bağımsızlığı vurgusu var ama hazırladığı iddianame yüzünden mesleğinden men edilen Van Savcısı Ferhat Sarıkaya’yı hatırlatan da pek yok.

Sarıkaya’yı hatırlatan pek kimse yok dedim, çünkü görüşülenler arasında sadece bir tek savcının açıkça Ferhat Sarıkaya’nın adını andığı ve kendisine yapılanın haksızlık olduğunu söylediği görülüyor.

* * *

Hálbuki...

Eski Genel Kurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, geçenlerde Mehmet Ali Birand ile Rıdvan Akar’a hem savcı Ferhat Sarıkaya’yı, hem de dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun’u, AK Parti hükümetinin yeşil ışığıyla nasıl görevlerinden ettiğini anlatıyordu...

* * *

Çeşitli vesilelerle yüksek yargı kurumlarının temsilcilerinin görüşlerini dinleyip duruyoruz...

Ben, tüm yargı mensuplarının söylediklerini Ferhat Sarıkaya üzerinden sınıyorum.

Ferhat Sarıkaya iddianame yazdığı için mesleğinden men edildiğinde, ‘bağımsızlık, onur, milliyetçilik, devlet’ gibi hukuktan yoksun kaldığında tamamen salçalı hamasetin menüsüne dáhil olacak kavramları cömertçe kullananların hiçbiri sesini çıkarmamıştı.

Bizde hukuk yerine devleti tutmak, acaba evrensel hukuka karşı silahlı bürokrasinin işaretlerine göre hareket etmek anlamına mı geliyor?

Adalet, özünde bir vicdan temsiliyeti değil mi?

Savcı Sarıkaya’ya yapılan haksızlığa karşı çıkmayan, ses yükseltmeyen, itiraz etmeyen vicdanın, ‘hukuksal bir vicdan’ olduğuna ne kadar inanabiliriz?

* * *

Mithat Sancar ile Eylem Ümit Atılgan’ın çalışmasını okurken insan, hukuk fakültelerinin yetersiz eğitiminin de ittirmesiyle, toplum olarak yeryüzü standartlarında çok gelişmiş bir hastaneyi bırakıp, bir mezra üfürükçüsünün yanlış adresinde mi kayboluyoruz diye düşünüyor...

Çünkü Sami Selçuk’un da söylediği gibi, ‘yargının işi yurdu ve ulusu kurtarmak değil, hukuku kurtarmak’ olmalı...

Yargı yurdu ve ulusu kurtarmaya kalktıkça, Türkiye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde en çok mahkûm olan ülkelerden biri olmaya devam ediyor, çünkü ortalıkta hukuku kurtaracak kimse kalmıyor.

Kalsa, Ferhat Sarıkaya olayında hukuksal vicdan bu kadar sağırlaşmazdı



star

 

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı