Siyaset Forum

[selahattin_ay]

KKTC Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, yaklaşık bir yıl aradan sonra bugün tüm siyasi partilerin katılımıyla toplandı.

Genel Kurul'un bugünkü toplantısına, hükümetin oluşumuna tepki göstererek aylardır meclis çalışmalarına katılmayan UBP ve DP'li milletvekilleri de girdi. UBP ve DP, toplantıya, anayasa ve diğer yasalarda yapılacak değişiklikler konusunda kurulacak üç ayrı özel komiteyle ilgili Danışma Kurulu kararının oylaması için katıldı.


Meclis Başkanı Fatma Ekenoğlu başkanlığında saat 10.40'ta başlayan toplantıda, uzun bir aradan sonra Genel Kurul salonu koltuklarının dolması, basın mensuplarının da yoğun ilgisine neden oldu. İktidar ile muhalefet milletvekilleri, isim okunarak yapılan yoklama sırasında birbirlerine laf attı, espri yaptı.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu toplantısında ilk olarak, "Başkanlık sisteminin tartışılması; KKTC Anayasa değişikliğinin ele alınması; Seçim ve Halkoylaması Yasası, Siyasi Partiler Yasası ve Meclis İç Tüzüğü değişikliğinin görüşülmesi" için planlanan 3 özel komiteyle ilgili Danışma Kurulu kararı okundu. Kararın okunmasının ardından konuyla ilgili söz alan CTP Genel Başkanı ve Başbakan Ferdi Sabit Soyer, partilerin (CTP, UBP ve DP) ülkedeki durumu değiştirmek için konsensusa vardıklarını söyledi. Soyer,

ülkede iç dinamikle aşılması gereken bir durum olduğunu kaydederek, bunu Ankara'nın dayatması olarak gören anlayışlardan üzüntü duyduğunu belirtti. Kıbrıs Türk halkının hata yapsa da kendi sorunlarını çözme dinamiğine sahip bir halk olduğunun vurgulayan Başbakan Soyer, referandumla halk olarak varlığını dünyaya ispatlayan Kıbrıs Türk halkının bunu başarabileceğini kaydetti. Başbakan Ferdi Sabit Soyer, ortaya çıkan durumla ilgili yorum yapmayacağını belirtti, ancak referandum sonrasında seçim konusunda

yaşanan deneyimleri hatırlattı. Soyer, "Bu uzlaşılan noktadan sonra biz Kıbrıs Türk halkının temel sorunlarını Kıbrıs sorunu ve ekonomik sorunları aşmak için büyük bir çaba ve konsensus içindeyiz. Enerjimizi diğer temel konulara da yönlendirmeliyiz. Varılan mutabakatı sonuna kadar destekliyoruz. Buna katkıda bulunan tüm milletvekillerine teşekkür ederim" diye konuştu.

Genel Kurul'un bugünkü gündeminde Meclis Başkanlık Divanı'nın seçilmesinin de bulunduğunu belirten Soyer, bu seçimin Çarşamba gününe ertelenmesini önerdi. Bunu yaparken risk alacaklarını ifade eden Başbakan Soyer, yarından itibaren Cuma gününe dek yurt dışında olacağını, ama bu riski konsensus yaratmak için cesaretle alacaklarını söyledi. Soyer, konuşmasına şöyle devam etti:

"Başkanlık Divanı'nın oluşumu, meclise dönük tavır ne olursa olsun önemlidir. Komitelerin oluşumu, çalışma temposu sevk ve idaresinden sorumludur. Bu kararın meşrulukla götürülmesi için Başkanlık Divanı'nın da meşrulukla seçilmesi lazımdır. Eğer arkadaşlarımız Başkanlık Divanı'na aday göstermezlerse biz CTP grubu olarak meclisi çalıştırmak, anayasa ve diğer yasalardaki değişiklikler gibi konular ve halkın ihtiyacı olan yasaları çıkarmak için hangi dönemde olursa olsun Başkanlık Divanı'nı İç Tüzük ve

anayasal düzenlemeler çerçevesinde seçeceğiz. O zaman da meşruluk tartışması olmayacaktır. Konsensus için bu iyi niyeti de gösteriyoruz. Başkanlık Divanı için aday gösterilmezse biz kesin kararlıyız, hukuken, usulen bu boşluğu dolduracağız."

Soyer'den sonra konuşan DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, Başkanlık Divanı seçimlerinin ertelenmesi talebinde bulunduklarını söyledi ve bunu olumlu karşıladığı için Başbakan'a ile CTP grubuna teşekkür etti. "Değerlendirmelerini, ülkenin içinde bulunduğu durumu, kurumun saygınlığını ve Anayasa'nın gereklerini göz önünde bulundurarak yapacaklarından kuşku duyulmamasını" isteyen Denktaş, iradenin kişisel çıkarların önüne konulması gereğine işaret etti. Serdar Denktaş, anayasa ve yasalarda yapılacak

değişiklikler için 20 Aralık-1 Ocak tarihleri arasında ilerleme kaydedilip kaydedilmediğinin değerlendirileceğini dile getirerek, başkanlık sistemine geçişin özellikle DP için önem taşıdığını söyledi. "İlk kez yakalanan momentuma" işaret eden Denktaş, eğer doğru tartışılırsa, yasama ve yürütme arasında dengenin gerçek anlamda oluşmasının sağlanacağını belirtti.

Bugün basında tartışılan rüşvet, partizanlık, baskı iddialarının araştırılmasından sonuç alınamayacağını, çünkü sistemin tıkandığını, yargının etkin ve hızlı çalışamadığını ifade eden Serdar Denktaş, başkanlık sisteminin tartışılacağı dönemin birlikte yaşanacağını kaydetti. Serdar Denktaş, partilerin ne kadar samimi çalıştığının görüleceğini dile getirerek, sağlanan konsensusun, yara almış demokrasinin yarasını iyileştirecek adım olduğunu kaydetti ve "risk alan CTP ve UBP'ye teşekkür ederim" dedi.

Sürecin bekledikleri gibi gitmemesi halinde, "iki muhalefet" partisinin gene gereken kararı alabileceğini ifade eden Denktaş, DP'nin sürece iyi niyetle katkı koyacağını söyledi.

Meclis Genel Kurulu çalışmalarına boykotlarını sürdüreceklerini, 20 Aralık-1 Ocak değerlendirmesinde bunun da ele alınacağını kaydeden Denktaş, rüşvet iddialarının, bakan değişimlerinin açık şekilde, televizyon ekranlarından izlendiğini belirtti. Denktaş, kendileriyle ilgili iddiaların halkın önüne çıkmalarıyla doğru olmadığının anlaşıldığını kaydederek, temiz alın terinin, rüşvet olarak kullanıldığı bir dönemden geçildiğini, CTP'li milletvekillerinin de bunların farkında olduğunu söyledi. Denktaş,

uzlaşmanın, bunların ortadan kalkması, siyasi partilerin denetlenmesi, gelir kaynaklarını açıklaması için sağlandığını kaydetti. CTP'ye hitaben "Muhalefette ya da iktidarda bugüne dek kime 100 bin dolarlık bilet sattınız?" diye soran Serdar Denktaş, sistemin tıkanması nedeniyle irdelenemeyen konuların irdelenmesini istediklerini söyledi.

UBP Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu da, "bir yıldır her türlü çelişki, ayıp, yanlış, baskı, çarpıklığın yaşandığını" belirterek, "demokrasiye darbe vuracak şekilde irade ve oy hırsızlığı yapıldığını", buna tepki göstermeme opsiyonları olmadığını söyledi. Ertuğruloğlu, bu yanlışların düzeltilmesi için yeni bir sayfa açıldığını, 20 Aralık'a kadar yeni bir sürece girildiğini; bu karar için salona girdiklerini anlattı. "Hayati bir süreç" diye nitelediği bu süreçte kişisel çıkarların öne alınması halinde,

bir yere varılamayacağını; iyi niyet, samimiyet ve katılım gerektiğini belirten Tahsin Ertuğruloğlu, Meclis'e girmeme gerekçelerinin sürdüğünü, ama sürece katkı koyma adına bugün toplantıya katıldıklarını vurguladı. Ertuğruloğlu, 20 Aralık'a gelindiğinde, 10 gün içinde yapılacak değerlendirmede ülke çıkarlarının dikkate alınmasını istediklerini de belirtti.

Ertuğruloğlu'nun ardından ÖRP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı söz aldı. Avcı, kürsüye gelince ise, UBP ve DP milletvekilleri Meclis Genel Kurulu salonunda çıktı.

(MG-SŞ-SŞ-ÖZ-D) (İhlas Haber Ajansı)