![]() |
#1 |
![]() ![]() İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği iftar yemeğine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan demokratik açılımdan Ermenistan'a kadar her konuya değindi. Başbakan Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin iftar programında konuklara seslenirken, Türkiye'de çok büyük israf ekonomisi yaşandığını belirterek zengini fakiri herkeste israf yaşandığını belirterek bunun mutlaka önlenmesi gerektiğini belirtti. Başbakan Erdoğan ziyaret ettiği gecekondularda insanların çok zor şartlar altında yaşadığını belirterek devlet olarak bu yüzden konut işine girdiğini TOKİ ve KİPTAŞ olarak vatandaşları daha iyi imkanlarda yaşatmak istediklerini anlattı. Başbakan Erdoğan, devlet arazilerinin işgal edildiğini insanların istediği şekilde arsalar üzerinde kullanım hakkı elde ettiğini ve bunun geri dönülmez hale geldiğini belirterek bunun mutlaka tartışılması gerektiğini belirtti. İstanbul'da Haliç Kongre Merkezi'nden sonra Harbiye Açık Hava tiyatrosunun olduğu bölgeye ikinci bir kongre merkezi kurulduğunu ve IMF ve Dünya Bankası toplantılarının önümüzdeki yıl İstanbul'da yapılacağını bu toplantı için 15 bin yöneticinin İstanbul'a geleceğini belirtti. SORUNLARI ÇÖZMEK İÇİN YOLA ÇIKTIK Türkiye'nin sorunlarını çözmek için mücadele ederken sürekli karşılarına statükonun çıktığını ve büyük duvarlar örüldüğünü belirterek "Konuşamıyoruz. Başbakansın konuş diyorlar. Konuşacağımız günler de gelecek. Biz büyük bir risk aldık bedeli ne olursa olsun bu yola devam edeceğiz. Ergenekon'un üzerine gittiklerinde samimi dostlarının 'neyine güveniyorsun" bırak kalsın dediklerini anlatan Başbakan Erdoğan, " Biz hakka güvendik halka güveniyoruz. sonuna kadar gideceğiz dedik. KKTC'NİN GELDİĞİ SON NOKTA Kıbrıs konusunda yaptığımız çalışmalarda bize büyük tepki gösterdiler. Biz bu çalışmayı başlatmadan önce KKTC'nin 7-8 ofisi varken bugün dünyada 20'nin üzerinde ofisi var. Bugün Kıbrıs Türk Devleti olarak uluslaraarsı İslam Kalkınma Konferansı ve başka uluslararası kurumlarda ismini yazdırdı. Türkiye iki kez İKT Genel Sekreterliğini aldı. Türkiye artık her türlü sorunu konuşacak çözüme ulaştıracak güce sahiptir. Çözümsüzlüğü politika zannedenler asıl büyük tehlikenin ve büyük anlayışın devam ettirmekte olduğunu göremeyebilirler. SÖZ SÖYLEME ZAMANI BİTTİ Türkiye artık karanlıklara yumruk sağlayarak enerjisini heba etmek istemiyor. Bizim neslimiz onlarca yıl bu olayları konuşarak geçti. Bugün artık eylem vaktidir dedik ve bu meselelere el attık. Türkiye'nin gölgesinden korkarak sanal düşmanlardan korkarak bir adım atmasına imkan yoktur. Türkiye bölündü bölünecek diye endişe yaymak bu ülkeye bir fayda sağlamaz. Türkiye kırılgan bir ülke değil Türkiye kendine güvenen ülkelerden biridir. Türkiye kuruluş dönemlerinden devraldığı kaygıları bir kenara bırakmıştır. Cumhuriyetimiz artık güçlenmiştir ve işte Cumhuriyet budur. IMF VE AB İLİŞKİLERİ Türkiye ne bir kabile devletidir. Ne de bazı güçlerin yön verdiği yeni yetme devlettir. Milletimiz ülkemizin geldiği noktayı çok iyi biliyor. İnşallah 2023 Türkiye'nin en büyük 10 ülkenin içine girdiği yıl olur. IMF ilişkileri sağlıksız olmuştur. Ama geride kalan 7 yılda ilişkilerimiz hiçbir sorun yaşamadık. Mesele duruştur. Önemli olan sizin yapınızdır. Türkiye'nin IMF ile anlaşması 2008'de bitti ama o günden beri Türkiye batmadı. Türkiye o günden sonra hiç borçlanmadı ve tüm dengeler yerinde. AB'ye karşı atılan korkunç çığılıklar. Türkiye AB'ye girer veya girmez biz girecekmiş gibi çalışıyor. AB bizi kendi içine alırsa kendisi kazanır. Ama almaz ise yine kendi kaybeder. Çünkü Türkiye 1.5 milyarlık islam dünyasını yanına alarak AB'ye girecek Bu AB'yi çok büyük bir noktaya taşıyacaktır. Bugün 1.5 milyarlık insan Türkiye'nin AB ile ilişkilerini yakından takip ediyor. Komşularımızla sıfır problem diyoruz. Putin geldi ve 20 anlaşma birden imzaladık. Türkiye Rusya'nın stratejik ortağı oldu. 10 yıl önce böyle bir anlaşmadan bahsedilmesi mümkünmüydü. BU TARTIŞMA NEREYE KADAR Yeterki birlik ve beraberlik içinde olalım Ulamaşamayacığımız hiçbir hedef olamaz. Bir aydır Türkiye yeni bir adım başlattı. Türkiye'nin en büyük sorununu çözmek için ülkenin tüm kurum ve kuruluşlarını dinlemeye başladık. Koordinatör bakan Atalay, sürekli dinliyor. Biz daha sözümüzü söylemedik. Bugüne kadar sadece CHP ve MHP talebimizi geri çevirdi. CHP'nin raporu ortada. CHP'nin raporunu biz hayal bile edemeyiz. Ama gerekirse kendi raporlarını ortaya koyar çalışmalarımızı devam ettiririz. Biz gerekli görüşmelerden sonra konuyu Meclisi'mize getiririr belli bir noktada konuyu netleştiririz. Türkiye 30 yıldır askeri ve polis olarak tedbirleri uyguladık geldiğimiz nokta ortada çözebildik mi çözemedik. Ama o da olacak. Bu işin sosyolojik bir boyutu var ekonomik süreci var bunları da yapacağız. 79 yıl içinde Güneydoğuya yapılmayan yatırımları yaptık KÖYDES projesi ile çıkılmayan yolu olmayan yerlere yol yaptık. ANNELERİN GÖZYAŞINA ÇARE BULUN Artık annelerin gelen bir telefon veya kapıyı çalacak bir kişiden endişe duymasını istemiyoruz.. Yeterince gözyaşı döktüler. Demokratik açılıma karşı duranlar annelerin yüreğini serinletecek yüreğini dindirecek bir öneri getirsinler. Türkiye bu acıları sineye çekmek kaynaklarını heba etmek yeni ayrışmalar durumunda değildir. Türkiye bu meseleyi çözmek gücündedir. Annelerin korkularının üzerinde hiçbir ekonomik göstergenin anlamı yoktur. Türkiye'nin kendini itelenmiş hisseden bir bölümünü Türkiye ile barıştırmak istiyoruz. Ermenistan ile protokol konusunda biranda tepkiler başladı. İki ülke halkını karşı karşıya getirmek kimseye birşey kazandırmaz. Bu adımlar her iki ülkenin parlamentosunda kabul edildikten sonra uygulamaya geçecek. Ama buna bile sabır gösteremediler. haber7.com
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|