Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Tartışıyorum Tüm Partililerin,Gençlerinin Seviyeli tartışma bölümü.



 
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 08-20-2010, 17:54   #1
Kullanıcı Adı
mrecept
Standart Eskişehir Emniyet Müdür Hanefi Avcı'nın yazmış olduğu kitap hakkında düşündükleriniz
Susurluk olaylarında devletin içindeki çeteleri açıklayan, görev yaptığı her yerde yolsuzlukla mücadelede isim yapan Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, “Haliç'te yaşayan Simonlar; Dün Devlet Bugün Cemaat” adlı bir kitap yazdı.

Emniyet Müdürü Avcı, kitabında "Ergenekon" ve "Balyoz" davalarını, polis teşkilatının içindeki cemaatlerin nasıl örgütlendiğini, CHP eski lideri Deniz Baykal’ın istifasına yol açan kasedi, generalleri istifaya zorlayan telefon konuşması kayıtlarını ve Türkiye’yi derinden sarsan daha pek çok olayı sorguluyor.

ntvmsnbc'nin haberine göre Avcı, kitabında son dönemde gördüğü tabloyu şu şekilde tasvir ediyor; “Gördüğüm manzara korkunç; kadrolu devlet adamları devleti yönetmiyor, Emniyet Genel Müdürü, hatta İçişleri Bakanı haklı olduğunu bildiği bir kişiyi, doğruluğundan emin olduğu bir olayı ya da davayı savunamıyor, güvendiği ve inandığı adamları tuzağa düşürülüyor, haysiyetleri ile oynanıyor ama onlar bu kişilere sahip çıkamıyor. O zaman bu teşkilatı kim yönetiyor? Bu kamu gücünü kimler gasp etmiş kullanıyor, gücün sahibi olması gerekenler ellerindeki gücün gaspına neden ses çıkarmıyor, güçlerini geri almak için çabalamıyorlar?”

“Dinleniyoruz, hepimizi dinliyorlar” korkusunu hiçbir zaman ciddiye almadığını ama kendisinin de kanunsuz şekilde dinlendiğini keşfettiğinde büyük bir şok yaşadığını anlatan Avcı, binlerce insanın aynı şekilde dinlendiğini, hâkimlere, savcılara bu kayıtlarla şantaj yapıldığını belirtiyor.

Kitabında pek çok konuya değinen Hanefi Avcı, "Ergenekon" davası ile ilgili şu açıklamaları yapıyor; “Ergenekon örgütünün varlığı konusunda yazılı belge, doküman, örgütsel faaliyet sayılabilecek bazı ilişkiler varsa da eylemleri konusunda hiçbir ciddi emare yoktur. Geçmişte Türkiye’de meydana gelen pek çok olayın (Malatya’daki Zirve Yayınevi Katliamı, Rahip Santoro Cinayeti) Ergenekon örgütü tarafından gerçekleştirildiği iddia edilerek epey bir süredir uydurma tanık vs. aranmaya başlandığı net olarak görülüyor. Amacın olayları aydınlatmak değil, Ergenekon’la irtibatlandırmak olduğu açıkça ortadadır.”

‘İHBAR EDİYORUM’

İhbarda da bulunan Avcı, devlete ait olanların dışında da izleme ve dinleme aletleri olduğunu söylüyor.

Avcı, “Kozmik odalarda birkaç gün süren aramalar yapıldı. Burada hangi şüphe ve delil vardı, hangi iddialar üzerine buralar arandı? Şimdi ben açıkça adres veriyorum, hukuksuz dinleme ve izlemeler var, bunları dilekçemde belirttim. İstihbarat Dairesi’nde cemaatin özel cihazları, elde ettikleri her türlü kanunsuz dinleme materyalleri mevcuttur, buralar neden aranmaz? Kozmik odanın aranmasında kimliği belli olmayan bir ihbarcı vardı, burada da ben açıkça ihbar ediyorum. Bulunacak yerleri de söylüyorum. İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi neden denetlenemez? İstihbarat Daire Başkanlığı’nda arama yapılsa, demirbaşa kayıtlı olmayan cemaatin kendine ait özel dinleme ve izleme aletleri bulunacağından hiç tereddüdüm yoktur” dedi.

'DEVLET ELE GEÇİRİLMİŞ'

Devletin belli bir örgütün elemanlarınca ele geçirildiğini ifade eden Avcı, kitabında bu konuda "Olay bir örgütün, cemaatin devlet içerisindeki elemanları vasıtasıyla yürüttüğü örgütsel bir faaliyettir, karşımızdaki kişiler polis, hâkim ve savcı değil, örgütün-cemaatin elemanlarıdır. Devletin hukukunu değil, cemaatin talimatlarını yerine getirmektedirler. İstanbul, Ankara, Erzurum ve İzmir’deki bazı özel yetkili savcılar ile bu iller dışındaki bazı polis birimleri arasında illegal bir ilişkinin varlığı açıkça gözükmektedir.

Özel yetkili savcılar tarafından bu iller dışında gözaltına

HANEFİ AVCI HAKKINDA
SORUŞTURMA

Öte yandan İçişleri Bakanlığı Hanefi Avcı hakkında soruşturma başlatarak müfettiş görevlendirdi...

HANEFİ AVCI'NIN TEPKİSİ

İçişleri Bakanlığının, hakkında inceleme başlatmasıyla ilgili Avcı, ''Soruşturma açılabilir, bekliyordum'' dedi.

alınan ya da aranan kişiler hakkında karar çıkarmadan önce kimlik, iş ve ev adresleri gibi bilgilere ihtiyaç vardır. Normalde bu bilgiler o illerin savcıları veya çok uygun olmasa da Emniyet Müdürlükleri üzerinden resmi yazışma yoluyla temin edilmesi gerekirken, bugüne kadar hiçbir yazışma yapılmamıştır. O halde bu bilgiler nasıl temin edilmiştir?" diyerek illegal ilişkilere dikkat çekiyor.

‘GRUBA BAĞLANMIŞ POLİSLER’

Hanefi Avcı, eskiden beri polislerin birbirini koruduğunu ve kolladığını ifade ederek, yıllarca omuz omuza mücadele verince kurum içinde bu tür ilişkilerin geliştiğini anlatıyor.

Fakat son dönemde yeni bir tür polisin türediğini iddia eden Avcı bu konuda, “Oysa şimdi işler değişti. Bir grup polis kritik noktaları ele geçirmiş, diğerlerine suç isnadını da aşan resmen iftira atmaktan geri durmuyor. İşlenmiş bir suçu aydınlatmak gibi bir amaçları yok, tahkikat sırasında dinleme ve izleme yaparken temiz ve dürüst olduklarını bildikleri, birlikte çalıştıkları kişilere iftira ediyorlar. Şunu artık bilmeliyiz ki karşımızda arkadaşlarımız, meslektaşlarımız yok, bir ideolojiye, bir gruba bağlanmış, o grubun disiplinine tâbi olmuş örgüt mensupları var. Artık bunu kabullenmeliyiz” diyerek bir ölçüde meslektaşlarını uyarıyor.


'BAYKAL BAŞBAKAN OLUNCA ŞANTAJ YAPILSAYDI...'

CHP'nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın da kaset konusuna değinen Avcı, bu kasedin Baykal’ın başbakan olması durumunda şantaj için kullanılması halinde neler olabileceğini sordu.

“Baykal’ın gizli kamerayla çekilen görüntülerini içeren kaset olayını kim yaptı, niçin yaptı? Baykal bu ülkede muhtemel başbakan adaylarından biriydi, ülkenin ikinci büyük partisinin genel başkanı olarak konjonktürün değişimine göre her zaman başbakan olması ihtimal dahilindeydi. Bu video görüntüleri daha önce çekilmiş. Baykal başbakan olsaydı ve ülke için kritik bir karar arifesinde birileri çıkıp elimizde bu görüntüler var, eğer şöyle davranmazsanız bunları kamuoyuyla paylaşacağız deseydi acaba durum ne olurdu? Acaba kaç bakan, kaç genel müdür, kaç komutan veya onların eşleri ve çocukları hakkında da bu veya benzeri görüntüler mevcuttur? Bu olayın ilk benzeri Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel’e yönelik hazırlanmıştı, bugün bu olayı cemaatin yaptığından en ufak şüphem yok.”

NE YAPILMALI?

Hanefi Avcı, kitabında yaşanan durumların düzelmesi için de şu önerilerde bulunuyor; “Özel yetkili mahkemelerin tüm hâkim ve savcıları emsali hâkim ve savcılarla değiştirilmelidir, bu sağlanmadan cemaate muhalif olan hiç kimsenin özgürlüğü ve hayatı güvencede olamaz.”



KISACA BUNLARI YAZMIŞ. Bende tam olarak kitabı okumadım, ancak okuduklarım karşısında çok şaşırdım. Hemen eklemek isterim. bugün yani 20.08.2010 tarihinde İçişleri bakanlığı Hanefi AVCI hakkında soruşturma başlattı.

 

mrecept isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı