![]() |
#1 |
![]() ![]() Meğer Hedefte ‘Fethullahçılar’ değil, ‘Radikal İslamcılar’ Varmış! Ömer Dinçer imzalı "Dini Motifli Terör Örgütleri ve Radikal Gruplara Yönelik Mücadele Stratejisi" belgesi kafaları karıştırdı. ISLAH HABER Günlerdir Taraf’a sızdırılarak yayınlanan MGK belgesi etrafında Hizmet cenahında gürültü koparılıyor. Gerek cemaate yakın duran bazı kişilerin gerekse de hükümet yetkililerinin açıklamalarıyla belgenin temelsizliği, uygulamaya asla geçirilmediği ifade edildi. Gerilimi tırmandırmak ve artık her yönden açığa çıkan “AK Parti’yi Erdoğan’sızlaştırma” planının bir parçası olduğuna ilişkin geniş kanaat oluşturan cemaatin dört kolla sarıldığı bu son bahane de böylece fiyaskoyla sonuçlandı. Cemaat-hükümet çekişmesine indirgenen ve böylece kısır döngüye dönüştürülen dershaneler konusunda sath-ı müdafaaya geçen cemaatin diğer birçoğu gibi bu son bombasının da elinde patladığı anlaşılıyor. Taraf’a sızdırılan sözde cemaati bitirme belgesine karşın bugün Sabah’a sızdırılan ve diğerine alternatif olarak gösterilen bir başka belge ise akılları karıştırdı. Ömer Dinçer imzalı belge açıkça cemaatin dört kolla sarıldığı sözde cemaat aleyhtarı belgeyi nakzetmekte, radikal İslamcılığı tehdit konseptine alarak dolaylı yoldan ılıman unsurları öne çıkarmaktadır. Bu yönüyle klasik bir MGK buyruğuyla karşı karşıya olduğumuz söylenebilir. Ve açıkça MGK’nın “radikal” diye nitelediği İslamcı unsurları tehdit konseptine alan özelliği ve kullanılan diliyle pek de yabancısı olmadığımız bu belgenin de bir dayatma ürünü olduğunu ve fiiliyatta istenildiği-dayatıldığı gibi uygulanmadığını birilerinin çıkıp söylemesi icap ediyor. Cemaate cevap vermek amacıyla sızdırılan ve cemaat-hükümet geriliminde hükümetten yana tutum belirleyen muhafazakâr basın çevrelerince dört kolla sarınılan bu belgede MGK’dan alışık olduğumuz o şeytanlaştırma amacına mebni “radikal unsurlar”, “dini motifli terör örgütleri”, “kökü dışarıda Selefiler” gibi etiketler havada uçuşuyor. Öyle ki somut olarak hangi oluşum veya oluşumların kastedildiğinin anlaşılmasının neredeyse mümkün olmadığı ve her yöne çekilmeye müsait bu geniş ve muğlâk tehdit konseptinin bir tür hizmeti teselli etmek maksadıyla sızdırılmış olması aslında hükümetin İslami kesimlerle ilişkisi açısından bir ayıbı yansıtmaktadır. 9 MADDELİK EYLEM PLANI MGK kararlarının uygulanması olarak yansıtılan ve kamuoyunun gündeminde yer tutan Ömer Dinçer imzalı 2004 belgesinin 9 maddeden oluştuğu görülüyor. Hükümetin 2004'teki MGK kararlarının altını boşaltmak için aynı tarihte 9 maddelik bu ek eylem planını devreye soktuğu iddia ediliyor. Ancak bu planda “ılıman unsurlar” öne çıkarılırken İslami faaliyet gruplarının bir kısmının “radikal tehdit” kapsamında değerlendirilerek önlenmeye çalışıldığı görülmekte. Zaten Ömer Dinçer imzalı ve 28 Ekim 2004 tarihli bu belgenin adı da bunu yansıtmakta: "Dini Motifli Terör Örgütleri ve Radikal Gruplara Yönelik Mücadele Stratejisi"… İşte o plandaki maddeler: TOPLUM AYDINLATILSIN: İslamiyet'in terörizme, intihar türü eylemlere ve masum insanları öldürmeye kadar varan şiddet hareketlerine izin vermediği, bu tür şiddet hareketlerinin İslam'da yerinin bulunmadığı konusunda toplumun aydınlatılması. İLAHİYATLARA ULUSLARARASI ETKİNLİK: Dünyada bazı dini merkez ve dini eğitim kurumlarına yurdumuzdan çok sayıda öğrencinin gitmesini engellenmek maksadıyla, ülkemizde mevcut ilahiyat fakültelerinden biri veya birkaçının uluslararası etkinliğe sahip bir yapıya kavuşturulması. ARAŞTIRMALAR YAPILSIN: Bu konuda, üniversite mensupları tarafından din, sosyoloji ve felsefe alanlarında araştırmalar yapılması; üniversitelerde yaptırılan yüksek lisans ve doktora ya da araştırmaların bu konulara yoğunlaşması. DİNİ PLATFORMDA SEVİYELİ TARTIŞMA: Şiddete referans olan dini hususların dini ve ilmi açılardan tartışmaya açılarak bu konularda toplumun aydınlatılması; bu tartışmaların tamamen ilmi, dini platformlarda ve seviyeli bir şekilde yapılması. ÇATIŞMALAR ÖNLENSİN: Dünyada meydana gelen ve terörizmi körükleyen siyasi gelişmelerin, gerginlik ve çatışmaların önlenmesi hususunda çalışma yapılmasının uluslararası görüşmelerde gündemde tutulması. EHLİYETLİ KİŞİLER TV'DE ANLATSIN: Toplumun aydınlatılması maksadıyla TRT kanallarında Diyanet İşleri Başkanlığına tahsis edilen saatlerin dışında, izlenme oranlarının yüksek olduğu zamanlarda da program yapılması. Bu programlara çıkacak kişilerin ehliyetli kişiler olması. Yurt dışındaki bütün resmi görevlilerin vatandaşlarımızı radikal dini akımların etkisinden kurtaracak çalışmalara aktif olarak katılması. RADİKAL HUSUSLARI ÇÜRÜTÜN: Dini eğitim yapan kurumlar ile istihbarat birimlerinin, "Selefi akım mensuplarının ve Selefi çizgi başta olmak üzere yurtdışı kaynaklı radikal anlayışları" referans alan dinsel motifli terör örgütleri ile radikal grupların propaganda çalışmalarında kullandıkları argümanları tespit etmeleri. Bu tespitlerin birleştirilerek ilgili kurumlara iletilmesi ve bu grupların ileri sürdükleri hususları çürütecek karşı görüşlerin geliştirilmesi. İNANÇ ÇEŞİTLİLİĞİNİ DİKKATE ALARAK DİYALOG KURUN: Radikal dini grupların nispeten daha etkili oldukları bölgelere tayin edilecek görevlilerin seçiminde özel bir dikkat gösterilmesi. Bilhassa sosyokültürel farklılıkların bulunduğu yerlerdeki dini görevlilerin vatandaşlarla ilişkilerinde ve dini yorumlamalarında, inanç çeşitliliğini göz önünde bulundurarak halk ile diyaloglarını devam ettirmeleri. DİNDAR VATANDAŞI RENCİDE ETMEYİN: Kamu görevlilerinin beyanat ve yazışmalarında, yorumlarda, terör örgütlerinin amaçlarına hizmet edilmesinin veya dindar vatandaşların rencide edilmesinin önüne geçilmesi için kullanılacak terminolojinin hassasiyetle seçilmesi. ![]() http://islahhaber.com/meger-hedefte-...mis-45182h.htm
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|