![]() |
#1 |
![]() İŞTE ben de dönüyorum. Karım "Yüzün yamuklaştı sanki" dedi. Ona "değiştim..." dedim. İçimden "Türkiye’de iyi şeyler de oluyor" yazısı yazmak geliyor. Telefonun başından ayrılamıyorum; sanki Cumhurbaşkanı beni Çankaya’da yemeğe çağıracakmış gibi oluyorum. Biraz uzaklaşacak olsam, gerisin geriye koşup yanında bekliyorum telefonun. Muhterem karım, "Sağa-sola kırıtıp durma öyle, henüz seni Çankaya’da yemeğe çağırmış değiller ve sen şu an Çankaya’da değilsin" diyor. Olsun... * Aydınlar, aydınlar... Ah bu aydınlar bizi yaraladılar. Düşünüyorum; tüm başarmış mutlu ülkelerde aydınlığın bayrağını aydınlar taşıdılar. Bu zavallı ülkede karanlığın bayrağını aydınlarımıza mı taşıtacaklardı a dostlar. Niçin?.. Neden?.. Söyler misiniz; bir yanda tüm dünyanın hayran olup örnek aldığı Atatürk’ün yolu, öte yanda iktidarı ele geçirmiş tarikatçıların yolu apaçık ortadayken, aydınların tarikatçılara koşmaları... Ve bizler kömür-nohut ile iradesini satan cahil insanlara kızarken, bu aydınların göz göre göre laikliği yıkmak isteyenlere malzeme olmaları, nasıl olur?.. Şunlara bakın; üniversitede türbanı isteyen, laikliği değil dinciliği demokrasi sayan profesörler, yazarlar, gazeteciler, edebiyatçılar, sanatçılar, okumuşlar, aydınlar... Cumhuriyeti asıl aydınlar arkadan vuruyorlar. * İşte ben de dönüyorum. İçimden "Çankaya’da nurlu sofralar..." yazısı yazmak geliyor. Karım, "Dudakların uzadı yine... Öyle işaret parmağını c harfi gibi yapıp garsona ’beyaz şarap lütfen’ deme... Çankaya’daki sofrada değilsin, otur köfteni ye..." diyor. Olsun... Döndüm, dönüyorum... Dönekliğim tuttu, öyle aydın sorumluluğu-ilke-etik-metik yoktur bende. Ne sandın?.. Benim sıfatım; aydın... Fransız Andre' nin kocası, Pako' nun babası Bekir Coşkun 05/02/2008
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|