Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



 
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 05-01-2008, 01:21   #1
Kullanıcı Adı
Sukut-u Hayal
Standart Başbakan Erdoğan Ulusa seslendi
1. bolum
Başbakan, Ulusa Sesleniş programında önceliği Meclis'e verirken, 1 Mayıs'la ilgili son uyarısını yaptı, işsizlik ve sigorta konusunda açıklamalarda bulundu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Milli egemenlik, kurulduğu günden bu yana Cumhuriyetimizin çağdaşlaşma ideallerini gerçekleştiren,büyük devrimlerin ve reformların altında imzası bulunan TBMM'nin temelidir, Atatürk'ün en zor zamanlarda, en zor kararları alırken aradığı demokratik meşruiyet şartının kaynağıdır'' dedi.

Başbakan Erdoğan, televizyonlarda yayımlanan ''Ulusa Sesleniş'' programında yaptığı konuşmada, her yıl 23 Nisan'da haklı bir gururla, hem Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramını, hem de millet iradesinin tecelligahı olan TBMM'nin kuruluş yıl dönümü kutladıklarını söyledi.

TBMM'nin, bundan 88 yıl önce büyük bir kısmı düşman işgali altında bulunan ülkeye istiklalini kazandırmak üzere yurdun her yanından gelen delegelerin katılımıyla kurulduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''O günden sonra da cephe cephe devam etmekte olan istiklal mücadelesinin sevk ve idare merkezi olmuştur.

Bu mücadelenin zaferle sonuçlanmasının ardından kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' şiarını ilerleme yolunda şaşmaz bir istikamet olarak benimsemiştir.

Bugün de Türkiye Büyük Millet Meclisimiz, bu şiar doğrultusunda milli egemenliğin sembolü olarak varlığını sürdürüyor.

Milli egemenlik, kurulduğu günden bu yana cumhuriyetimizin çağdaşlaşma ideallerini gerçekleştiren, büyük devrimlerin ve reformların altında imzası bulunan TBMM'nin temelidir; Atatürk'ün en zor zamanlarda, en zor kararları alırken aradığı demokratik meşruiyet şartının kaynağıdır.

Çünkü, cumhuriyetimizi kuran kadro güçlü bir şekilde inanmıştır ki demokrasilerde meşruiyetin kaynağı millettir, yani sizlersiniz.

Millete benimsetilmeyen, millete emanet edilmeyen, millet iradesine dayanmayan hiçbir değişim ve gelişme programının yaşatılamayacağını daha o günlerden görmüşlerdir.

Onun için demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan cumhuriyetimizin bütün esasları TBMM tarafından hayata geçirilmiş; sonuçta milletimize mal olmuştur.''

-İLK MECLİSİ KURAN İRADE-

23 Nisan 1920'de ilk Meclis'i kuran iradenin bu anlayışla bu inançla bu ideallerle yola çıktığına işaret eden Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin bu temel kaide üzerinde inşa edildiğini ifade etti.

''Her 23 Nisan'da milli egemenlik kavramı üzerinde yeniden düşünmeli, milletimizin ortak geleceği etrafında bizi birleştiren hedef ve değerlerimize sıkı sıkıya sarılmalıyız'' diyen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Her yıl 23 Nisan'da ülkelerinden gelerek bu topraklarda çocukluk neşesini, heyecanını doyasıya yaşayan, buradan bütün dünyaya sevgi, dostluk ve kardeşlik mesajları veren bütün çocuklarımızı bir kere daha kutluyorum.

Bize düşen, onlara çok daha güzel imkanlar hazırlamak, çocuk dünyalarındaki güzellikleri sonraki yaşlarına, sonraki dönemlerine de taşıyabilecekleri hayatı onlara sunabilmektir.

Bunun için bugün maalesef dünyada hüküm sürmekte olan düşmanlıkların, savaşların, yoksullukların, çaresizliklerin ortadan kalkması gerekiyor. Bu, insanlığın ortak sorunudur, hepimizin çocuklarımıza nasıl bir gelecek bıraktığımız sorusunu kendimize ciddiyetle sormamız gerekiyor. Daha aydınlık, daha mutlu, daha özgür, daha adaletli, daha hakkaniyetli bir dünyanın arayışı içinde olmalıyız, bu bizim en önemli yükümlülüklerimizden biridir.

Göreve geldiğimiz günden bu yana çocuklarımıza çok daha az sıkıntı çekecekleri, geleceğe çok daha umutla bakabilecekleri bir Türkiye inşa etmek için gayret sarf ediyoruz. Çünkü çocuklarımız bu ülkenin geleceğini, yarınlarını temsil ediyorlar. Onlara yaptığımız her yatırımın, bu ülkenin geleceğine yapılmış olduğuna inanıyoruz.''

-''ÇOCUKLAR, HAYALLER KURMAYA BAŞLAMIŞTIR''-

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin çok uzun ve meşakkatli yıllar, ağır krizler geçirdiği dönemler olduğunu anımsatarak, bütün bu sıkıntıların görünmeyen yükünü geleceğe dair umutlarını, heyecanlarını yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalan çocukların çektiğine işaret etti.

Erdoğan, ''Onlara yaşamaktan gurur duyacakları ve yarınlarına umutla bakabilecekleri bir ülke bırakabilmek adına büyük bir değişim dönemi başlattık. Bugün şükürler olsun ki Türkiye psikolojik eşiği geçmiş, çocuklarımız gelecek adına heyecan verici fikirler üretmeye, hedefler koymaya, hayaller kurmaya başlamıştır'' diye konuştu.

-''NE DURMA LÜKSÜMÜZ VAR...''-

Eğitim ve sağlıkta, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hak ettiği standartları yakalamak için büyük gayret içinde olduklarını anlatan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Eğitimlerini çağın gerektirdiği seviyeye yükseltebilmek, ezberci mantığın yerine analiz yeteneğini koyabilmek, çocuklarımızı dünyaya ve yeni fikirlere açık gelişkin bireyler haline getirmek için büyük bir seferberlik yürütüyoruz.

Bütçeden en büyük payı eğitime ayırmamızın sebebi de budur; Geleceğin büyükleri olarak gördüğümüz çocuklarımızı daha bilgili, daha donanımlı, daha ufku açık yetiştirmek istiyoruz.

Bu amaçla 5 yılda 115 bin yeni dersliği çocuklarımıza kazandırdık. 8 ve üzeri dersliğe sahip tüm okullarımıza Bilişim Teknolojisi Sınıfları kurduk. 30 bin eğitim kurumumuza internet bağlantısı sağladık. 501 tane spor salonunun, 93 adet çok amaçlı salonun yapımını tamamladık.

Daha iyi bir gelecek istiyorsak daha da fazlasını, daha da iyisini, daha da güzelini başarmak durumundayız. Unutmayalım ki, ne durma lüksümüz var, ne de geriye gitme seçeneğine sahibiz.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Barışın üzerine 1 Mayıs'ta gölge düşmesin istiyoruz, dayanışmanın üzerine gölge düşmesin istiyoruz. 1 Mayıs'lar artık çatışmaların değil, emeğin, dayanışmanın, dostluğun, kardeşliğin yaşandığı günler olarak, layık olduğu şekilde kutlanmalıdır'' dedi.

Başbakan Erdoğan, televizyonlarda yayımlanan ''Ulusa Sesleniş'' programındaki konuşmasında, Türkiye'nin, son yıllarda gerçekleştirdiği çok yönlü atılımın, yakaladığı ekonomik dinamizmin son derece önemli olduğunu ifade etti.

Erdoğan, bu başarılı yılların son derece değişken ve dalgalanmalara açık bir küresel atmosferde gerçekleştiğinin de mutlaka dikkate alınmak durumda olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''Sizlerin de malumunuz olduğu üzere, bugünlerde yine küresel bir ekonomik dalgalanma tüm dünyada etkisini hissettirmektedir. Enflasyonda, faizlerde, borsalarda, işsizlik oranlarında dalgalanmaya, piyasalarda durgunluğa yol açan, petrol fiyatlarının rekor düzeylere ulaşmasına sebep olan bu küresel şok, hiç kuşkusuz az ya da çok Türk ekonomisini de etkilemektedir.

Yine hem küresel ölçekte, hem de ülkemiz ölçeğinde, son yılların en kurak mevsimlerine şahit oluyoruz. Ancak şunu bütün samimiyetimle ifade etmek isterim ki Türkiye ekonomisi, bu tür şokları, bu tür dalgalanmaları artık kolayca atlatabilecek bir güce, bir dirence sahiptir.''

-''TÜRKİYE EKONOMİSİ BUGÜN EMİN ELLERDEDİR''-

Son 5,5 yılda yaşanan şokları, dalgalanmaları, belirsizlikleri, olumsuz sürprizleri en az etkiyle atlatmayı başardıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Aldığımız önlemlerle Türkiye ekonomisini güçlü, korunaklı bir yapıya kavuşturmak için gerçekleştirdiğimiz yapısal reformlarla artık geleceğe daha güvenle bakabiliyor, bu tür küresel sarsıntıları asgari zararla atlatabiliyoruz'' diye konuştu.

Bu tablo da Türkiye ekonomisinin bugün emin ellerde olduğunu gösterdiğini vurgulayan, şunları kaydetti:

''Türkiye'nin orta ve uzun vadeli para politikaları, mali politikaları her kesim tarafından bilinmekte ve bu politikalara güvenilmektedir. Avrupa Birliği katılım sürecimiz ve reformları uygulama kararlılığımız, ekonomimizi her zamankinden farklı, her zamankinden güçlü bir konuma yükseltmiştir.

Bütün bunlara ek olarak, Merkez Bankamız güçlü rezervleriyle her türlü şokun, her türlü dalgalanmanın üstesinden gelebilecek bir yapıya kavuşmuştur.

2002 yılında sadece 26,5 milyar dolar olan Merkez Bankası rezervlerimiz, bugün 75 milyar dolar seviyesine çıkmıştır. Yine turizm gelirlerimiz, 2002 yılında 8,5 milyar dolar seviyesinde iken 2007 yılı sonunda 18.5 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır.''

-''KÜRESEL YATIRIM MİKTARI 22 MİLYAR DOLAR''-

Erdoğan, bu konuda bir başka önemli göstergenin ise doğrudan küresel yatırımlar olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

''Türkiye'nin 2007 yılında çektiği doğrudan küresel yatırım miktarı 22 milyar dolara ulaşmıştır. Bu rekor seviyedeki göstergelerle Türkiye, her türlü olumsuz dalgalanmayı asgari etkiyle atlatabilecek güçtedir. Gerektiği zaman, gerektiği yerde önlemlerimizi aldık, almaya da devam edeceğiz.

Ancak burada bir noktaya özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum; Türkiye ekonomisinin son yıllarda elde ettiği bu tarihi başarının altında, istikrar ve güven unsurları yatmaktadır. Sizlerin bize duyduğunuz güven, bizim de bu güveni boşa çıkarmamak, emaneti en iyi şekilde muhafaza etmek yönünde gösterdiğimiz gayret, Türkiye'yi bu günlere, bu seviyelere taşımıştır. Güven ve istikrara yönelik her türlü olumsuz girişim, doğrudan ekonomimizi, refahımızı, kalkınma hızımızı, büyüme hızımızı hedef alacaktır.

Çok zor yakaladığımız bu istikrar ve güven ortamını bozmak isteyenlerin, yürüyen tekerleğe çomak sokarak ekonominin dengelerini sarsmaya çalışanları aziz milletimiz çok iyi bilmekte, tanımaktadır.''

Türkiye'yi büyütmek, Türkiye ekonomisini büyütmek, gelirleri, üretimi, istihdamı, sofradaki ekmeği büyütmek için çok önemli reformları gerçekleştirdiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, ''Bu reformlar, Türkiye'yi 5 yıl gibi kısa bir sürede dünyanın güçlü ekonomileri arasına yerleştirmiştir. Bakınız, 2002 yılında Türkiye, dünyanın en büyük 26'ncı ekonomisi iken, bugün 17'nci büyük ekonomisi haline gelmiştir. Hedefimiz, en kısa zamanda Türkiye'yi ilk 10 büyük ekonomi arasında görmektir. Bu hedefin gereklerini de kararlılıkla yerine getiriyoruz'' diye konuştu.

-SOSYAL GÜVENLİK YASASI-

Başbakan Erdoğan, geçen hafta yeni Sosyal Güvenlik Yasası'nın TBMM genel kurulunda kabul edildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:

''Geleceğimiz açısından çok hayati gördüğümüz bu yasanın ülkemize, milletimize, çalışanlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Sosyal güvenlik sisteminde yapılan düzenlemeler, etkisini kısa vadede değil, orta ve uzun vadede gösterir. Geçmişte bazı hükümetler, nasıl olsa etkisi kısa dönemde görülmeyecek diyerek, oy uğruna, koltuk sevdası uğruna, iktidar hırsı uğruna dengeleri bozmuş ve bütçemize çok ağır yükler yüklemişlerdir. O zaman uygulanan bu insafsız, bu öngörüsüz politikalar, bugün tüm çalışanların sırtında ağır bir yüktür. İşte ülkemizin, milletimizin, çalışanlarımızın omuzlarındaki bu ağır yükü kaldırmak için sosyal güvenlik reformunu gerçekleştirdik.

 

Sukut-u Hayal isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı