Siyaset Forum

Bundan iki üç ay önce, Sayın Tuncay Özkan'a ve arkadaşlarına ülke üzerinde oynanan bir takım oyunlarda başrol kaftanı giydirilmişti! Sayın Özkan'ın ve arkadaşlarının önderliğinde birçok mitinge davetiye çıkarılmış, halkı halka karşı ayaklandırma adına önemli adımlar atılmıştı! Fazla değil belki elli belki altmış gün önce; eline mikrofonu alıp çoşkulu kalabalığa "Çankaya karpısı türbanlılara kapalıdır, Türkiye kapıları şeriata kapalıdır" diye amigoluk yapan sayın Özkan, bununlada yetinmeyip Türkiye sağının en önemli kapısı olarak bilinen meydanlarda hoca sıfatıyla gezinen sayın Necmettin Erbakan'ın bir vaaz havasında geçen mitinglerinede başkanı olduğu özel televizyon kanalında yer vermişti! Hedef, düşman olarak seçilen Akparti'yi hem sağdan hem soldan vurmaktı! Sayın başbakan Erdoğan'ın ağzından çıkan her müsbet kelimeye kılıf uyduran bu zihniyet acaba neden mitingleri vaaz havasında geçen Sayın Necmettin Erbakan'a evsahipliği yapıyordu!

Sayın Özkan'ın kanalında her hafta yaptığı münazaralar ve programlarda Akparti küçümsenmiş ve birtakım iftiralarla suçlanmıştır. Bu sohbetler sırasında mitinglerdeki kalabalıkları göze alıp hoş hoş gülümsemeler, Akparti ile alay geçmeler, tutmayan seçim tahminleri almış başını giderken zaman geldi ve çattı!!!!

Tarih: 22 Temmuz, Saat: 18:30, sayın Özkan'ın yüzü tebessümle kaplanmış. Mhp merkez binasına bağlanıp oradaki durumu muhabirine sorunca aldığı cevabın iyi olmasından belliki tebessümü bir kat daha artıyor! Sıra Akparti merkez binasına geldiğinde merkezden içeri alınmayan muhabirini bahane edip arkadaki Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın asılı posteriylede yine tebessümlerle alay geçiyor!
Saatler yediyi gösteripte sonuçlar açıklanmaya başlandığında sayın Özkan'ın yüzündeki o tebessüm yerini bir acıya bırakıyor hemde nasıl bir acı! Aman Allahım! Bu olamazdı AKparti yüzde ellilerde gösteriyordu.
Velhasılkelam o gece sayın Özkan kendisini ve sevenlerini ne kadarda teskin ettiysede başarılı olamadı! Çünkü halk gereken cevabı vermiş, aylardır bir oraya bir buraya söz yetiştirenlere ağır bir tokat indirmişti!
Sonuç şudur: Kimse kimsenin özellikle Türkiye'de ortak değerlerine el sürmeye kalkmasın, kimse kimsenin doğru gördüğünü kötülemesin, kimse doğru olana yanlış demesin. Eğer ki yok kardeşim ben demeye devam ederim dersen, unutma daha büyük bir tokat yersin!

Selçuk Tanrıverdi