Ankara...
Hayatımın bir nefeslik yokuşu. Alıp vermediğim nefeslerimin şehrisin sen. Sende öğrendim hayatı. İlk ışığı sende gördüm. Senle aşık oldum ben. Senin kışın üşüttü beni. Şimdi beklenen yağmurlarında ıslandım ben. Senin gibi yalnızdım hep. Zorludur hep yolların. Aşık olan içinde yalnız olan içinde kötü olandın sen. Yalnızlara arkadaş olamadın,aşıklara mekan bulamadın. Olmayan denizindi hep beklediğin,maviliklerindi tek eksikliğin. Gelin gibidir kışların. Kusursuz olmasa da beyazların,çamurda olsa karların benimdin sen. Alev gibidir senin gecelerin. Yalnızların yüreğini yakan derin bir alev. İnsanların farklı senin. Çoğu sevmiyor seni. Sıkılıyorlar senden. Her şeyin başkentisin sen. Yalnızlıkların,aşkların,ayrılıkların,kışların,yazl arın,yağmurların ve baharların başkentisin sen. Sende nefes alıyorum ben. Senle büyüyorum senle tanıyorum hayatı. Senin insanların öğretiyor gerçekleri. Senin hikayelerin anlatıyor. Senin insanların vuruyor yüreğimi. Ankara duyuyor musun sesimi? Yoksa benim yapamadığımı sen yapıp sen mi terk edeceksin beni? Bırakacak mı beni o ayaz gecelerin? Camımdan giren o sessiz deli rüzgarların. Meydanlarından,sokaklarından silecek misin adımı? Keşke demedim ben sende ,iyi ki dedirttin hep bana. Kulaklarıma fısıldadın hep. Anlattın insanlarının yaptıklarını. Sokaklarını dolduran deli yalnızlığına ağladın. Arabaların kadar düzenli olamadı insanların.Uymadılar hayatın kurallarına,ışıklarına kaybedip suçu sana attılar. Terk ettiler seni Ankara. Duyuyor musun sesimi? Yoksa bu sefer sen mi terk ettin beni? Suçlu sen değilsin.Sen benim hayatımda her şeyin başkentisin.Ben seni terk edemedim sende beni etme Ankara.
Yavuz KAPLAN