![]() |
#1 |
![]() ![]() Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, konuşmasının başında Öğretmenler Günü'nün önemine değinerek, "Onlara büyük bir şükran borcumuz var. 2003-2008 yılları arasında 130 bin derslik bitirdik. Hükümetimiz eğitime en çok bütçe ayıran hükümet. Bu bitirdiğimiz derslik sayısı Cumhuriyet döneminde yapılanların üçte birine eşit. Aralık ayı sonu itibariyle 730 bin adet bilgisayar okullara gönderilmiş olacak. Şuanda okulların yüzde 95'inden fazlasında hızlı internet var. 2008-09 eğitim yılında şuanda meslek lisesi olarak yüzde 43. bu tüm engellemelere rağmen bu şekilde oldu. Daha da fazla oldu. İstanbul'da bu rakam yüzde 47. Eğitimde basına bazı şeyler yansıyor. Bunlar gerçek dışıdır. Ben geçtiğimz hafta Cuma günü İstanbul'daydım. Daha sonra Cumartesi günü çocuklarımla vakit geçirmek yerine Konya'ya gittim. Selçuklu'da gittiğim okulda öğrenciler üşümesin diye içeri aldırdım. Tüm yaptığım bu geziler sonrası basında çıkan haberler "Bakan salep içti, öğrenciler dondu" şeklindeydi. Bu vicdana sığar mı? Medya demokratik toplumlarda bir denetim unsurudur." dedi. BİZ DE ÖĞRETMENLERE İMKAN SUNMAK İSTERİZ Öğretmenlerin maaşlarının vergilerden gelen gelirlerle ödendiğini ifade eden Bakan Çelik, "Tabii ki Finlandiya ve Hollanda'daki gibi öğretmenlerimize para vermek isteriz. Medya "Finlandiya'da bir öğretmenin maaşı bu kadar, burada bakar" diye karşılaştırma yapıyor. Siz Finlandiya medyası gibi misiniz? Kimse ucuzluk yapmasın. Öğretmenin emeğinin karşılığında verilecek ücret, bu bedelle ölçülemez. Öğretmenler çok önemli iş yapıyor. Önceden bir baba "bir veriyorlarsa ben beş veriyorum" diyordu. Ama bak gemi karaya tosladı. Son günlerde Avrupa Birliği ile ilgili kirli bilgi akışı var. Biz AB'ye girsek bile "Bizi vizesiz oraya sokmayacaklar" diye Avrupa'daki ülkelerin nüfusları harici dışarıdan her yıl 1,5 milyon işgücüne ihtiyaç var." diye konuştu T.889
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|