![]() |
#1 |
![]() Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçim sonrası gündeme gelen kabine değişikliğini gerçekleştirdi.
Doğrusu sürpriz sayılacak isimler ve görevlendirmeler mevcut. Yeni kabine, 2011genel seçimlerine de AK Parti'yi taşıyacak. Dolayısıyla yeni bir heyecan ve icraat fırtınası beklenebilir. En dikkat çekici değişiklik, ekonomiyle ilgili bakanlıklarda... Erdoğan hükümetlerinin en belirgin özelliği, ekonomide art arda 27 çeyrek dönem gösterilen büyüme ve ihracat patlamasıydı. Türk ekonomisi küresel krizden, göreceli olarak az etkilendiyse de, büyüme durdu, ihracat düştü ve işsizlik rekor oranda arttı. Sorun bizim ekonomimizde olmadığı halde, Türkiye de küresel ekonomiye entegre olmanın faturasını ödedi. Küresel kriz sürecinde ekonomi iyi idare edildi. Bunda şüphe yok. Ancak kamuoyuna sorunların farkında olunduğu ve çözümü konusunda yüksek gayret gösterildiği hissettirilemedi. Başbakan'ın "kriz teğet geçecek", "krizi fırsata dönüştüreceğiz" sözleri de kamuoyunun bu algısı üzerine tuz-biber oldu. Kurtarma paketlerinin açıklanmasında gecikmeler de menfi algıları güçlendirdi. Başka bir deyişle, küresel krizle mücadelede ekonomik değil, siyasi başarısızlık yaşandı. Bu nedenle teknokrat tarafı ağır basmayan Ali Babacan'ın ekonominin koordinasyonuna getirilmesini olumlu buluyorum. Erdoğan, büyük saygı duyduğu isimleri kabine dışında bırakırken, aslında yerel seçimlerde verilen mesajı doğru okuduğunu gösterdi. AK Parti'ye en çok oy kaybettiren husus, krizin etkileri ve işsizlik oldu. Dolayısıyla, yeni bir kabine ile yeni bir heyecanın yakalanması, piyasalara da olumlu etki bırakabilir. Daha önce ekonomide başarılı bir performans ortaya koyan Babacan ile ekonomi yeni bir çıkış bulabilir. *** Erdoğan hükümetlerinin ekonomiden sonra yakaladığı en başarılı çıkış Türk dış politikasında oldu. Türkiye, komşularıyla boğuşan bir ülke olmaktan çıkıp, bölgesinde barış üreten küresel bir oyuncu haline geldi. Babacan'ın yerine Dışişleri Bakanı olarak atanan Prof. Ahmet Davutoğlu çok güçlü bir isim. AK Parti'nin bugüne kadarki dış politika başarısının ardındaki beyin olarak biliniyordu. Meclis dışından bakan atanmasına bu nedenle kimse şaşırmadı. Uluslararası ilişkiler uzmanı olan Davutoğlu, stratejik derinliği olan bir isim. Türk Dışişleri Bakanları arasında teoriye bu kadar vakıf ikinci bir isim saymak zor. Aynı zamanda "büyükelçi" de olan Davutoğlu, yaklaşık 7 yıldır sürdürdüğü danışmanlık nedeniyle teori-pratik uyuşmazlığı da yaşamadan bu görevi sürdürecek. Şayet aksi bir gelişme olmazsa, Davutoğlu'nun dış politikamızda ABD'nin efsane dış politikacı planlayıcılarından Henry Kissenger gibi kalıcı bir iz bırakması söz konusu olabilir. Dolayısıyla doğru bir atama olarak öne çıkıyor. Tek riski, danışmanlığı döneminde gösterdiği başarıyı, birinci derece sorumlu idareci olarak gösterememesi olabilir. Ancak bu risk değerlendirmesini de paylaştığımı söyleyemem. Babacan ve Davutoğlu yeni kabinenin en icracı isimleri olarak öne çıkacaktır. *** Yeni kabinenin en renkli ismi hiç şüphesiz Bülent Arınç olacak. Güçlü hitabeti ve polemiklere girmekte gösterdiği cesaretle Başbakan'ın üzerinden büyük bir yükü kaldıracak. Son olarak Adalet Bakanlığı gibi tartışmaların odağındaki bir göreve gelen Sadullah Ergin'e dikkat istiyorum. Başbakan'ın genel ve yerel seçim öncesi verdiği, anayasal reform sözünün bu dönemde hayata geçmesi güçlü bir ihtimal. Hukuk alt yapısı ve siyaset birikimine sahip Ergin'in mahareti sürecin bir krize dönüşmeden aşılmasında önemli bir rol oynayacak. Kabine değişikliğinin en şaşırtıcı yanı ise, Hüseyin Çelik, Nazım Ekrem ve Mehmet Ali Şahin'in kabine dışında kalmaları. Parti içerisinde veya Meclis'te kilit görevler üstlenecekleri kesin. Bir de üç ay sonra yenilenecek bir Meclis Başkanı seçimi var... Erhan BAŞYURT - bugün
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|