![]() |
#1 |
![]() PKK'nın Kandil'deki başı Murat Karayılan, Milliyet'ten Hasan Cemal'e verdiği röportajda "yalanlar" bir bir ortaya çıkıyor.Yalan-1: K. Irak yönetimi ve ABD, Türkiye'ye yalan söylüyor. Hasan Cemal'in izlenimlerine göre, PKK, Kandil'in tepesinde değil, eteklerinde bile omuzlarında silah ellerini kollarını sallayarak dolaşıyor.
Yalan-2: Karayılan, PKK'nın eskiden bağımsız Kürt devleti istediğini, 1993'ten bu yana "bölücü" olmadığını söylüyor. Oysa 1980'lerde bile bizatihi Apo "Amacımız temel hak ve özgürlükler, bölünme istemiyoruz" derdi. Demek ki geçmişte takiyye yapmışlar, bugün yapmadıkları ne malum? Yalan-3: Zaten hiç insan ölsün istemezlermiş, barışçıllarmış. Ama bu "insan parçasına" sorulduğunda, son 9 şehit verdiğimiz Diyarbakır-Bingöl karayolundaki mayınlı saldırıda, 2008'deki Diyarbakır'daki dershane bombalaması da, neredeyse tüm kanlı şehir eylemleri de hep "istekleri dışında" olmuş. Yersen ye! Yalan-4: Karayılan, "paradigma değişikliği"nden bahsedip, artık "demokratik özerk Kürdistan istediklerini de sözlerine ekliyor: "Bu özerklikten kasıt, federasyon değildir. Sınırların yeniden çizilmesi değildir. Devletin üniter yapısını da bozmayan bir çözümdür. Mahalli İdareler Kanunu değişir, yerel yönetimler güçlendirilir." Hesap belli. Madem amaca ulaşılamıyor, önce demokratik özerk Kürdistan, sonra federasyon, en son da devlet! Bence hiçbir sakıncası yok. Bunlar böyle öttükçe, İtalya'nın zengin kuzeyinin fakir güneyinden ayrılmasını isteyen İtalyan Kuzey Ligi Partisi aklıma geliyor! Bakış açısına göre "bölgeyi genel bütçe asalağı" ilan edip, şimdiden verip kurtulalım bile diyebilirsiniz! Böylece genel demagojinin aksine Türkiye'yi sömürülmekten kurtarırsınız! Ahmet Türk, K.Irak'la birleşmiş Kürdistan'da mı, yoksa İstanbul'uyla Bodrum'uyla Türkiye'de mi yaşamak ister sizce? Sorunun çözümü de işte burada, gerçeklerle yüzleşmekte! İddia ediyorum! G.doğu'yu Kürdistan ilan edin 24 saat süre verip, pasaporta geçeceğiz, kalan kalsın, gelen gelsin deyin. G.doğu dakikasında boşalır! Skippe'nin ahı tuttu! Bayılıyorum tekrarlamaya: "Ne dediysem o!" Bakmayın Hıncal Uluç'a, bakmayın çok bilmiş spor yazarlarına... "Skippe'yle uğraşmayın. Bakın Fener dayanmaması gerektiği halde Aragones'e dayanıyor. Üstelik Fener şampiyonluk yarışından koptu. Beğenmediğiniz Skippe'yle ise siz hâlâ yarıştasınız" diye yazdım... Hatta, "yahu alın Aragones'i verin Skippe'yi Fener'e" bile dedim. Dinletemedim... Gaza gelindi, Skippe yollandı. İyi has giden takıma "sen kötüsün" denilmiş oldu. Takım da bu güzel moralle(!) darmadağın oldu. Sonuç? Şampiyonluğun en güçlü adayı Galatasaray yarıştan koptu. Bülent Korkmaz'ın gelişini savunan Hıncal ağabey, "hata yaptım, özür dilerim" diyor. Adnan Polat hâlâ "Skippe'yi geç göndererek hata yaptık" diyor. Evet, evet... Keşke daha erken gönderseydiniz... Galatasaray şimdi "küme düşmemeye" oynardı! Trabzon'un asıl sorunu... Bir lafım da Trabzonspor'a... Yıllardır niye diplerde geziniyorsunuz, biliyor musunuz? Taraftarın korkusundan, futbolcu kendi sahasında oynayamıyor. Başarısızlığa hiç hoşgörü yok! Anında taraftar, takımına düşman kesiliyor! Anında, kafalar kopuyor. Yine öyle oldu! Taraftar korkusundan Ersun Yanal'ın ipi çekildi. Sonra ne oldu? Trabzon'un başına gelen Sivas'ın, Beşiktaş'ın da başına geldi. Ve Trabzon yine şampiyonluk potasına girdi. 2 hafta önce olsa, son 4 haftanın ne getireceği belli olmaz derdim. Şimdi Trabzonspor'un şampiyon olamayacağı gibi, Avrupa şansını bile kaçıracağından eminim! Çünkü Trabzon hep bindiği dalı kesiyor! hakan aygün - bugün
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|