Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 02-04-2010, 03:51   #1
Kullanıcı Adı
Deniz Yıldızı
Standart Gözünüz Aydın Meclis Sivilleşiyor
Artık Meclisimiz sivilleşiyor. TBMM Dokunulmazlıkları Araştırma Komisyonu Başkanıyken 20 Aralık 2003 tarihli Milliyet Gazetesi’nde yayımlanan açıklamanızda “Atatürk’ün mareşal üniformalı resmi sivil meclise hiç yakışmıyor, akşama kadar Muhafız Taburu’ndaki askerlerin sofra duasından ve söyledikleri marşlardan rahatsız oluyorum, kendimi kışlada zannediyorum” demiştiniz. Gözünüz aydın! İsteğiniz yerine geldi. Muhafız Taburu Meclisten ayrılıyor artık. Bu konuda düzenlenen belgeye Tabur Komutanı Yarbaya bile imza attırıldı. Bundan böyle rahatsız olmayacaksınız.

Dilerseniz Meclisin hemen karşısındaki Genel Kurmay Başkanlığını, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlığını, Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığını da kaldıralım. Hatta az yukarıdaki Harp Okulu’nu da çıkaralım oradan. Ankara dışına taşıyalım. Milletvekili arkadaşınız Resul TOSUN’da bunu istiyordu. Meşhur “Zir Vadisi” olabilir örneğin. Hani “darbe” için toprak altına saklanan silahların bulunduğu o meşhur yer…Yok, yok en iyisi Samsun yolunun uzak bir noktasına taşıyalım. Belki bir 19 Mayıs sabahı o taraftan yine bir güneş doğabilir…

O Tabur, “hababam taburu” değildi Sayın Vekilim. Büyük Atatürk’ün direktifiyle Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’na bağlı önce bir takım olarak teşkil edilmişti. Sadece Meclisin korunmasında değil, İstiklal Savaşı’nda da, İkinci İnönü Zaferi’nin kazanılmasında büyük katkıları olmuştu. Belki siz anımsamakta güçlük çekersiniz, ben anlatayım; 23 Mart 1921’de Yunanlılar Bilecik, Uşak ve İnönü’deki Metris Tepe’yi ele geçirmişti. Bu endişe verici gelişme üzerine Meclis Muhafız Taburu’da cepheye gönderildi. Kanlı muharebelerden sonra Yunan Ordusu mevzilerini terk ederek, 1 Nisan’da Bursa’ya çekilmek zorunda kaldı. İkinci İnönü Zaferi böyle kazanılmıştı.

Siz hiç Duatepe’ye çıktınız mı Sayın Vekilim? Milli Mücadele’nin dönüm noktası sayılan Sakarya Savaşı, Atatürk tarafından buradan yönetilmişti. Düşmanın Ankara yakınlarına kadar geldiği Polatlı’nın hemen batısında yer alır bu kritik tepe… Nasıl bulmuştur, nasıl seçmiştir, 150 kilometrelik cepheyi kontrol edebilen bu noktayı, yanıtlamak zor. Aynen Kocatepe gibi, o dönemin koşullarında savaşın yönetilebileceği en uygun yerleri bulmak bugün gibi kolay mıydı? İşte 22 gün ve gece devam eden kanlı boğuşmalar sonunda kazanılan, çok sayıda rütbelinin şehit olduğu, bu yüzden “subay savaşı” diye de adlandırılan Sakarya Savaşı’nın sonunda verildi Mustafa Kemal Paşa’ya mareşallik rütbesi… 13 Eylül’de kazanılan zaferin hemen ardından İsmet ve Fevzi Paşaların gönderdiği telgrafın okunmasıyla, 19 Eylül günü Gazilik ünvanı ve Mareşallik rütbesi, üyesi olduğunuz Yüce Meclis tarafından oybirliğiyle verildi Mustafa Kemal Paşa’ya…

Biz gaziler her yıl 19 Eylül’da Duatepe’de oluyoruz, törenlere katılıyoruz. Geçtiğimiz yıl Sayın Başbakan ve Genel Kurmay Başkanımız da oradaydılar. Topçu Okulu personelinin savaşı canlandırmaları sırasında hem Başbakan, hem de Sayın Cemil ÇİÇEK ağlıyorlardı. Siz herhalde bunları bilmediğiniz, bu duyguları yaşamadığınız için Atatürk’ün mareşal üniformalı resminden rahatsız oluyorsunuz. Yapmayın Sayın Vekilim, o “Büyük Adam” cumhurbaşkanı olduktan sonra o üniformayı bir daha hiç giymedi ki… O Hitler, Mussolini gibi değildi, Kaddafi, hele İdi Amin hiç değildi… O, onbaşılıktan general olmadı, çocuk yaşta Manastır’da girdiği askeri okuldan sonra cephelerde, savaş içinde yuğrula yuğrula geldi bu rütbeye…Trablus’ta, Ortadoğu’da, Çanakkale’de, Doğu Cephesinde ve İstiklal Savaşı’nda…

Bir de şu “yemek duası” sorunu var… Daha önce, 29 Nisan 2007 tarihli, “Bir Milletvekilinin Asker Korkusu” başlıklı yazımızda dile getirmiştik. “TANRIMIZA HAMDOLSUN, MİLLETİMİZ VAR OLSUN !” diye her birlik ve kışlada yemekten önce, hep bir ağızdan okunan bu dua, Yüce Tanrı’ya bir şükür, Yüce Ulusumuza bir şükran ifadesi değil midir ? Bundan nasıl rahatsız olunur, anlamak güç… Bu dua askerliğini şerefle yapmış her Türk Yurttaşının ölene kadar belleğine yerleşmiş bir yemindir aslında.

Size bir önerim var Sayın Vekilim, gelin bu yıl 26 Ağustos’ta Kocatepe’ye, 19 Eylül’de Duatepe’ye birlikte gidelim. İki dönemdir üyesi olduğunuz Yüce Meclisimizin varoluş nedenlerinden en önemlisi olan Sakarya ve Büyük Taarruz törenlerini birlikte kutlayalım. Tören sonrasında da ziyaret edeceğimiz askerlerimiz arasında yemek duasını birlikte yapalım. Ne dersiniz?

Fikret GÖKÇE

Toplumsal Haber

 

Deniz Yıldızı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı