Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Vatan Destanı Şiir, Hikaye, ve Vatan'ımıza dair bütün yazıları burada paylaşıyoruz.



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 10-25-2007, 02:13   #1
Kullanıcı Adı
loneliness
Standart Koca Seyid (Çanakkale Savaşı)
Yıl 1909 Balıkesir in Edremitine bağlı havranda odunculukla
uğraşan koca seyid nice Anadolu delikanlısı gibi askere yazılkır devir
zor bir devirdir Osmanlı üzerinde sisli dumanlar gezmektedir bitmeyen
svaşlarda nice delikanlımız evinden yurdundan ve yuvasından gidip
gelmemektedir.İşte böyle sıklıntılı bir ortamda askere alınır halbuki
daha evleneni bir sene olmuştur.ve yeni doğan bir kız bebeğe sahiptir
yaşlı anne ve babası onun bakımına muhataçtır ama askerlik vatan
borcudur ve Anadolu insanın ındınde vatan borcuda namus borcu
sayılmaktadır.iki yıl kadar vazife yapar ve tam terhis olup ailesine
gittiğinden beri hasret kaldığı çocuğuna kavuşmayı hayallerken balkan
savaşı patlak verir.Terhisler durdurulmuştur.Yıl 1913 olur utanç verilci
bir yenilgi ve ardından Edirne nin geri alınışı ile ikinci balkan savaşı da
biter yine terhis heyecanları akıllarında tüllenmeye başlamamıştırki bu
kez diğerlerinden daha acı adaha büyük ve kaybı kesinlikle
diğerlerinden fazla olacak olan birinci dünya savaşı başlar .Yıl 1914
2
Page 3
olmuştur Osmanlı devleti bir yıl geçmden bu dehşetli savaşa katılır bu
savaşın en dehşetli cephesi başlamak üzeredir.Koca Seyid Çanakkale
ye gönderilir .28 lik Rumeli mecidiye tabyalarında vazifeye başlar
oradan numaratörlük yapmaktadır.26 şubattan buyana düşman ara ara
boğazda görünüp taciz atışları yapmakta tabyalardaki Osmanlı
askerlerini huzursuz etmektedir herkes düşmanın toplu saldırı gününü
beklemektedir.O gün 18 Mart günüdür
Çanakkale Boğazının cehennemi bir hal alacağı o müthiş günün
sabahı önce Fransız birlikleri ardındanda İngiliz birlikleri boğaz girerek
birer tabyayı kendilerine hedef seçerler Mecidiye tabyasının tam
karşısında Kueyn Elızaberth ve Ocean zırhlıları tüm hızlarıyla bu
tabyanın başına ateş ler yağdırmaktadırlar .Bu yoğun düşman ateşinin
altında mukaevet etmeye çalışan mecideye tabyasına 40 yiğiti oradan
oraya koşuşturmakta ellerindeki topları en iyi ve hızlı şekilde kullanarak
düşman donanmasına engel olmaya çalışmaktadırlar.O sırada bir top
mermisinin mecideiye tabyasının ortasına düşmesiyle ortalık
karışır.Toztoprrak dağ gibi başlarına yıkılmışdır. Mehmetçiklerin seyid
onbaşı kendisine geldiğinde Yüzbaşı Hilmi Bey ve arkadaşı Niğdeli Ali
den başkasını göremez .Gövdesinin yarısı toprağa gömülüdür ve
yanındakiler onu kurtarmaya çalıştırmaktadırlar.ayağa kalktıgında
durumun ne halde olduğunu sorar 14 şehit ,24 yaralı vardır.Seyit
onbaşı hemen denize bakar Fransızların dev gemisi ocean çevreye ateş
kusmaya devam etmektedir.Döner birde toplara bakar ayakta sadece
bir top sağlam kalabilmiştir.Diğerleri toprak altında kalmıştır.sağlam
topun yanına yaklaşır ama açı gerçeği fark etmiştir.Topun vinci
kırılmıştır ama inanç ve azmin elinden ne kurtulabilmişki .Koca Seyid
hemen arkada duran 215 okkalık (275 kg)top mermilerinden birine
yaklaşır.Onun niyetini anlayan Niğdeli ali “koca seyid kaldıramazsın”
demektedir.ama o bunları duymaz bile çünkü şu an çok farklı bir halet-i
ruhiye içindedir.Ve mermiyi kaldırıp ateşler Allahın işine bakınızki seyid
onbaşının tüm acizliği içinde elde ettiği bu başarıyla ocean zırhlısı yön
kabileyetini kaybetmiş ve etrafını taraflamaya başlamışdır.Çevresinde
bulunan tüm düşman gemileri onun etrafından kaçışmaya başladılar
bu sırada hiç beklenmeyen bir şey daha oldu bir gece önce sırlı bir
şekilde Cevat Paşaya karanlık limana dökmesi istenilen 26 türk yapımı
3
Page 4
mayından biri ocean a çarptı ocean zırhlısı büyük bir hızla boğazın
sularına gömülmekteydi düşman gemileri ne olduklarını anlayamadılar
bu olay sadece bir zırhlının batırılması olayı değil aynı zamanda kendini
yenilmez ve batırılamaz ilan eden ve dünyanın en büyük donanması
ilan edilen bir birliğin
yüzüne vurulan sert bir tokattı.Çevreyi
bombalamayı biran kesen ve büyük bir şaşkınlığa düşen itilaf
kuvvetlerinin Çanakkale yenilgisi işte Seyid Onbaşının bu atışı ile
başlamıştır.
Bu tarihten iki gün sonra müstahkem mevki komutanı Cevat paşa
maiyeti ile beraber düşmanı kaçıran mecidiye tabyasının kahraman
neferlerini kutlamaya gelmişti Koca Seyid’in bu kahramanlığı
arkadaşları tarafından cevat paşaya anlatıldı paşa ona bu kadar ağır
bir mermiyi nasıl kaldırdığını sordu Koca Seyid onu nasıl kaldırdığının
izahını yapamadı.Şu mermiyi bir kez daha kaldır…senin fotografını
çekelim…şı milete hatıra kalsın…dediler.Mermiyi yerinden bile
kıpırtamadı .Koca Seyid Onlara:
Şu anda bu mermiyi yerinden oynatamdım.ama aynı olayı tekrar
yaşasam yine aynı şekilde o mermiyi kaldırırım diye cevap
verdi.Merminin içi boşaltıldı Oşekilde kaldırdı.Günümüze kadar ulaşan
Niğdeli Ali ile çektirdiği o fotoğraf,milletimiz adına çok güzel bir
belgedir…
O na ogün hediyeler vermek istediler,fakat o hediye kabul
etmemişdi
Ben zaten hediyemi aldın onların en büyük zırhlısını vurmak benim
için en büyük hediyedir.demişti ogün savaş düşmanın geri çekilmesiyle
bitmişti.Çanakkale Savaşının bitimi aradan geçen iki sene sonra 1918
yılında mecidiye kahramanı ve arkadaşları terhis oldular
Bu terhis aslında bir hezimetin terhisi idi Osmanlı itilaflar ile
Mondros ateskeş antlaşmasını imzalamış bu anlaşma gereğince de
ordusu terhis edilmişti Koca Seyid memleketine dönüyordu ama aradan
9 koca sene geçmişti acaba koca seyid nasıl bir ruh haleti içinde geriye
4
Page 5
dönüyordu.
Babasından kendisine yadigar merkebi kalmıştı . Dağda odun keser
kömür yakar getirip Edremit e veya havranda satardı
1918 senesıinde kulağına Edremit’i yunan askerinin işgal ettiği
haberi geldi Koca Seyid bu habere inanamamıştı.Biz göğsümüzü
düşmana siper ettik…. Okadar şehit verdik…. Düşmanı geçirmedik
şimdi elini kolunu sallayarak nasıl buralara kadar gelebilirler demişti.Bir
türlü inanamadı haberin doğruluğunu Kontrol etmek amacıyla
Edremit e yollandı Edremit sokaklarında
Yunalı askerleri görünce
beyninden vurulmuşa döndü büyük bir üzüntü ile köyüne döndü. Yine
baltasının ve yük hayvanının başına geçmiş ailesinin iaşesi ile meşgul
olmaya başlamıştı.
Türk milletinin imtihanları bunlarla bitmemişti .1919-1923’lü yıllarda
verilen bir
Milli Mücadele ile yeni bir Türk Devleti kurulmuştu
.Büyümeye çalışan ve her geçen gün biraz daha kalkınan Türkiye’de
günler aylar ve yıllar geçiyordu .Ülkemizde takvimlerin 1936 yılını
gösterdiği tarihlerde Balıkesir – Çanakkale yolunun açılışı için Atatürk’
ün yoluda havran’a düşmüştü.Buraya geldiğinde Çanakkale Savaşın’da
bizzat görüştüğü ve başından geçenleri kendisinden dinlediği Koca
Seyid’i hatırladı .Mahalli yetkililere koca seyidi sordu.fakat hiçbiri onu
tanımıyorlardı Atatürk oradakilerden hemen koca seyidi bulmalarını
istedi ve onlara hitaben :
Sizi onla tanıştırmak istiyorum .yaptığınız milletin kahramanlarına
vefasızlıktır.Kendisini tanıyınki bu topraklar üzerinde yaşamanın bir
bedeli olduğu bilinsin dedi uzun uğraşlar sonrasında buldular.Önce
yıkattılar sonra traş ettiler
Üzerindeki elbiseleri çıkartarak Nahiye müdürünün elbiseleri
giydirdiler. Bu şekilde paşanın karşısına çıkardılar. Paşa bu kıyafetlerde
birini beklemiyordu karşısında. Ama onun toplumun içinde
utandırmamak için iltifat etti.

Koca Seyid bu elbise sana çok yakışmış, onu nereden satın aldın?
Paşam sizin geldiğinizi bana haber verdiler. Çok sevindim beni
arattığınızı duyunca dünyalar benim oldu. Bana bu elbiseyi giydirdiler.
Kaymakam bey öyle uygun gördü.
Konuşma sonrasında Atatürk orada bulunanlara gereken dersi
vermeyi ihmal etmedi.
Siz vatanı için, milleti için, namusu için canını ortaya koyan böyle
insanları bu kadar mı tanıyor sunuz? Eğer siz onları tanımazsanız
geleceğinizi göremezsiniz. Hedeflerinizi bilemezsiniz.

canakkalesavaslari.comu.edu.tr

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı