![]() |
#1 |
![]() 'Emniyet'in cinliği Geçen ' 1 Mayıs'ı hatırlıyor musunuz? Hani Anadolu yakasından Rumeli yakasına geçişte köprü tek şeride düşürülmüştü. Tüm araçlar kontrol ediliyordu. Salı günüydü. Millet perişan olmuştu. Zor zamanlardı. Cumhurbaşkanlığı gerilimi ve Cumhuriyet mitingleri devam ediyordu. Daha üç gün önce 27 Nisan muhtırası yayınlanmıştı. İstanbul Valiliği ve Emniyeti belli ki provokasyondan korkarak öyle bir tedbir almıştı. Aldı da ne oldu? Taksim civarlarında yok yere biber gazı koklayıp ve coplanan insanların (turistler de dahil) kaçışmasını gördük. İstiklal Caddesi'nin bir ara sokağındaki lokantada eşiyle birlikte yemek yemekte olan adama (ÖDP yöneticilerinden Masis Kürkçügil ), Çevik Kuvvet görevlisinin durup dururken attığı yumruğu ekranlardan izledik. Belli ki geçen yıl epey küfür yiyen Emniyet, bu kez başka bir yola başvurmuştu. Saat 06.00'dan 14.30'a dek Boğaz Köprüsü'nün bir şeridi kapalıydı. Bir kız korkuluklara çıkmış, köprüden atlamaya hazırlanıyordu. Türklerin aracı yavaşlatıp 'cık, cık' nidalarıyla olayı izleme takıntısını da ekleyin: Korkunç bir trafik sıkışıklığı oluşmuştu. "Meğer" (!) Polis Haftası için tanıtım filmi çekiliyormuş. Asıl amaçları farklıydı elbette: Kazlıçeşme'de Nevruz kutlaması vardı ya... Aynı geçen 1 Mayıs'ta olduğu gibi, katılımı hem (çaktırmadan) kontrol etme, hem de zorlaştırma çabasındaydılar. Köprüden geçebilenler, o anda durumu fark edemedikleri için, " Aa, film çekiyorlarmış " deyip işi üstlenen ' Dinamo Yapım'a kalayı basmışlardır. Olayın Nevruz ile bağlantısını kuranlar ise " Bıktık bu gösterilerden " diyerek Kürtlere bir kez daha sinir olmuşlardır. Bir taşla iki kuş. F.Bahçeli Semih haklı mı? SİYASETE daldık, hayatın eğlenceli yanlarını unuttuk. Çok tartışılan bir konu: " F.Bahçe'nin golcüsü Semih (Şentürk), niye sahaya ilk 11'de çıkmıyor? Zico onu niçin hep ikinci yarıda oyuna alıyor?" Önce hafızamın bir köşesine sıkışmış kırık dökük bir malumat: İsveç'te yapılan 1958 Dünya Kupası finalleri... Pele henüz 17 yaşında. Bir karşılaşmada (acaba hangisi)... Kupadaki ilk maçı olan Sovyetler Birliği mi? Brezilya'nın onun golüyle Galler'i geçtiği çeyrek final maçı mı? Yoksa İsveç'i 5-2 yenip kupayı kaldırdıkları final maçı mı? Her neyse... Genç Pele o kadar heyecanlıdır ki bir türlü yeteneklerini gösterememektedir. İleride F.Bahçe'ye teknik direktör olacak tecrübeli Didi (30), durumu fark eder. Pele'ye, " Git sahanın kenarında dur, bir süre olup biteni seyret " der. Pele 'abisinin' sözüne uyar. Böylece heyecanı azalır. " Ben bunlardan daha iyisini yaparım " deyip tekrar oyuna asılır. O andan itibaren de gerçek performansını gösterir. Zorlu bir sürece başından itibaren katılanlar, bazen neler olup bittiğini, işin nereye gittiğini tam anlayamaz. Buna karşılık dışarıdan bakan bir göz, eksikliği görüp yerinde müdahalelerde bulunabilir. Tabii bir de ' kondisyon' ve ' konsantrasyon' meselesi var. Dakikalar 60'ı geçtiğinde, baştan beri oynayan futbolcularda yorulma ve gerginlik görülür. Hatalar artar. Karşı takımın aksadığı yönleri gören bir yedek oyuncu, taze kuvvet olarak girip o boşlukları değerlendirebilir. Ben Semih'in ilk 11'de oynadığı maçları da izledim. Bunların çoğunda, sonradan girdiğinde gösterdiği performansı ortaya koyamadı. Fiziki güçten ziyade; zekâsı ve sezgisiyle oynayan fırsatçı bir oyuncu olarak belki de böylesi Semih için daha doğru. Emre AKÖZ / SABAH 25/03/2008
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Semih işte ya....
Yedek kulübesinde gol kralı olacak... |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|