![]() |
#1 |
![]() Yönetmen Zack Snyder
Senaryo Zack Snyder, Kurt Johnstad Oyuncular Gerard Butler, Lena Headey, David Wenham, Dominic West, Vincent Regan Filmin Türü Aksiyon, Savaş Orijinal Adı 300 Yapımcı Firma Warner Bros. Pictures, Hollywood Gang Productions Yapım Yılı 2007 Yapım Ülkesi ABD Orijinal Dili İngilizce Filmin Süresi 117 dakika Resmi Sitesi http://300themovie.warnerbros... Dağıtıcı Firma Warner Bros Vizyon Tarihi 16.03.2007 Filmin Konusu . Sparta Kralı’nın ordusu ile Pers ordusu arasında başlayan savaş tüm Yunanistan’ın Persler’e karşı birlik olmasını sağlar. Sparta Kralı Leonidas ve emrindeki 300 Spartalının Pers Kralı Xerxes’in büyük ordusuna karşı duruşu başta ölümüne bir savaştır. Ancak bu durum dünyada ilk demokrasinin kuruluşuna da yardımcı olacaktır. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------- 1970 lerde cekilen bu filim günümüzde tekrar düzenlenerek müthiş görsel efeklerler süper bir filim bence tavsiye ederim
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() bilgi için sağol
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Harika bi film izlenmesi lazım şiddetle tavsiye ediyorum ! :D
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Ben hiç mi hiç beğenmedim. İlber hocamın sözünü dinlemediğim için çok pişmanım
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Filimde sosyal darvinizmin propagandası yapılıyor.Dikkatinizi çekerim
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() kral geldiii leonidass ;)
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() ya bide iran şahını mazoşist sadoşizt ve hatta üzülerek söylüyorum homolara benzetmişler bu çok kötü bişey bide filmdeki adam çok gaddar aslında türklere barbar diyen avrupalılar kendilerine baksınlar elçiyi bile öldürüyolar
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() Ya arkadaşlar filmle ilgili çok beğendiğim bir iki usta eleştiri/incelemeyi burada paylaşmak istiyorum, okuyan olur mu bilmem ama... Biraz uzun da
![]() ![]() 300 Spartalı, Oryantalizm ve Faşizm Şu aralar İstanbul’un dört bir yanında dev afişlerle karşımıza çıkan “300 Spartalı” adlı film, sadece tarihsel bir savaş filmi değil. Pek çok yorumcunun da işaret ettiği gibi aslında oldukça güncel mesajlar içeriyor. Bir grup Spartalı asker ile Pers imparatorluğunun dev ordusu arasında bundan 2500 yıl önce geçen bir boğazlaşmayı anlatırken, sözde “barbar Doğu”ya karşı “akılcı ve özgürlükçü” Batı medeniyetinin propagandasını yapıyor. Hem de göstere göstere, üstüne basa basa... Bu filmi izlerken, Edward Said’in ünlü “Oryantalizm” kavramını hatırlamamak zor. Malum, Said’e göre, Batı, Doğu ve özellikle de İslam medeniyetini hep irrasyonel, gerici ve değişmeye kapalı bir mistisizm dünyası olarak tasvir etmiştir. Said’in “Oryantalizm” dediği bu tasvir biçimi, Batı emperyalizmine gerekçe sağlamak için kasten üretilmiş bir çarpıtmadır. Bunu söylemişken Edward Said’e tümüyle katılmadığımı, çünkü Batı’dan İslam’a yönelik her türlü yorumlama çabasının art niyetli olduğunu düşünmediğimi belirteyim. Kanımca Said önemli bir tespit yapmış, ancak bunun çapını abartmıştır. İngiliz tarihçi Robert Irwin de yeni yayınlanan “Tehlikeli Bilgi: Oryantalizm ve Dışladıkları” (Dangerous Knowledge: Orientalism and Its Discontents) adlı kitabında buna işaret ediyor ve Said’in iddiasının aksine Batılı şarkiyatçıların kayda değer bir bölümünün de aslında iyi niyetli olduklarını, hatta İslam’a sempatiyle yaklaştıklarını anlatıyor. (Irwin’in “Siyonist” veya “emperyalizm yanlısı” olmadığını da belirteyim; aksine Filistin davasına destek çıkan birisi.) Bir başka deyişle, “Batı Doğu’ya nasıl bakıyor” sorusuna cevap vermek için kullanılacak tek entellektüel araç Oryantalizm olmamalı. Ama “300 Spartalı” için en ideal araç o gibi duruyor. Amerika ve İran mı? Film, Yunan şehir devleti Sparta’nın cesur ve güçlü askerlerinin Pers imparatorluğunun “şeytani” ve sefih ordusuna karşı kahramanca direnişini anlatıyor. İşin ilginç yanı Spartalıların, kaslı vücutları, mavi gözleri ve İngilizce aksanları ile, tam birer Amerikalı profili çizmeleri. Dahası ikide bir “özgürlük” ve “akılcılık”tan söz ediyorlar. Öte yandan Persler çirkin, mistik ve şeytani yaratıklar olarak tasvir edilmiş. Bazıları, yüzlerini de kapatan sarıklarıyla, Taliban’a veya El Kaide militanlarına pek bir benziyor. Hatta filmin sonlarında Sparta kralını boyun eğmeye zorlayan Pers elçisi, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ı bile andırıyor. Verilmek istenen mesaj çok açık: Güzel, rasyonel ve özgür olan Batı medeniyeti, çirkin, irrasyonel ve baskıcı olan Doğu’ya karşı hep savaşmıştır. Bugün yaşanan, tarihin tekerrürüdür. Ama buna inanmak için fazlasıyla saf bir Batılı olmak lazım. Öncelikle, eğer filmin ana teması olan küçük bir grup inanmış adamın dünyanın süper gücüne kafa tutması hikayesini bugüne uyarlayacak olursak, filmin yapımcılarının amaçladığının tam tersine bir tablo ortaya çıkıyor. Bu, tam da dünyanın yegane süper gücü olan ABD’ye kafa tutan El Kaide gibi grupların kendilerine biçtiği rol. Dahası, film aslında gerçek dışı öğelerle dolu. Askeri tarihçi Victor David Hanson, gerçekte Pers ordusunda filmdeki gibi gergedanlar ve filler bulunmadığını, Pers Kral Xerxes’in de eşcinsel eğilimlere sahip olmadığını söylüyor. Filmde bazı karakterlere atfedilen abartılı çirkinliğin hayali olduğunu da ekliyor. Filmin en büyük çarpıtması ise, Sparta’yı “özgürlüğün kalesi” gibi göstermesinde gizli. Çünkü Sparta’nın “kalesi” olduğu bir şey varsa, o özgürlük değil, faşizm. Faşizmin Doğum Yeri Evet, Sparta aslında faşizmin doğduğu yerdi. Yunan şehir devleti, kuzeyindeki Atina’nın aksine, tümüyle militarizme adanmış ve ona göre örgütlenmiş bir “savaş makina”sıydı. Bireylerin hayatı, bu totaliter mekanizmaya hizmet ettikleri ölçüde değer taşırdı. Şehirde korkunç bir “güçlü olan hayatta kalır” kanunu işliyordu: Yeni doğan bebeklerden sakat olanlar hemen öldürülürdü. Dahası tüm bebekler bir süre açığa bırakılır, aralarından zayıf olanlar “doğal seçilim”e uğrar, geriye sadece güçlüler kalırdı. Sparta’da uygulanan söz konusu “ırk mühendisliği”, Sosyal Darwinizm’in yükselmesiyle birlikte 19. yüzyıl Avrupası’nda yeniden revaç buldu. “Öjeni” adı verilen akımın savunucuları, insan ırkının daha iyi evrimleşmesi için bilinçli müdahalelerin gerektiği fikrini işlemeye başladılar. Charles Darwin’in kuzeni olan Francis Galton’un ortaya attığı “öjeni” kavramı, Yunanca “eus” (iyi) ve “genes” (doğum) kelimelerinden türetilmişti ve Sparta’dan mülhemdi. Öjeni teorisini en radikal biçimde hayata geçiren devlet ise Nazi Almanyası oldu. Hitler’in yönetimi altında “saf” bir Alman milleti yaratmak için “ırk hijyeni” denen bir kampanya başlatıldı. 30’lu ve 40’lı yıllar boyunca özürlü veya kalıtsal hastalıkları olan onbinlerce Alman kısırlaştırıldı. Naziler bir noktadan sonra “ötanazi” programları ile bu insanları topluca öldürmeye de başladılar. “Yahudi soykırımı”ndan önce, “özürlü soykırımı”na girişmişlerdi. Bu vahşetin mimarı olan Hitler’in Sparta militarizmine hayran olması ise bir tesadüf değildi. Nazi lideri, Almanya’nın dört bir yanına kaslı ve çıplak Yunan erkeği heykelleri dikerken, “300 Spartalı” filminde de gördüğümüz “faşist estetik”i hayata geçiriyordu. Homoseksüel Ordu Scott Lively ve Kevin Abrams, “Pembe Gamalı Haç: Nazi Partisi’nde Homoseksüellik” (The Pink Swastika: Homosexuality in the Nazi Party) adlı kitaplarında, Naziler’in az bilinen “maço homoseksüelliğinin” de söz konusu “faşist estetik”le yakından ilişkili olduğunu anlatırlar. Bunun kaynağı da yine Sparta’ydı: “300 Spartalı” filminde eşcinsel olarak gösterilen kişi Pers Kralı Xerxes olsa da, gerçekte asıl “homoseksüel ordu” Spartalılarınki idi. Sparta askerlerinin çoğu, savaş yetenekleri ve güçleriyle birbirlerine kur yapmak isteyen “erkek çiftler”di. İşin daha da kötü yanı, bunun sadece yetişkin erkeklerle sınırlı kalmamasıydı. Princeton Üniversitesi tarihçisi Lowell Lindemann’ın belirttiği gibi “Spartalı erkekler çoğunlukla erkek çocukları eğitimleri altına alır ve aralarındaki yakınlık cinsel ilişkileri de içerirdi.” Kısacası Sparta Batı medeniyetinin ancak en rezil yönlerini temsil ediyordu. “300 Spartalı” filmini yapanların Sparta’nın kana susamış faşizmi ile en kaba Oryantalizmi yanyana getirmeleri ve buradan günümüzün “medeniyetler çatışması” senaryosuna ilham kaynağı çıkarmaları ise pek hayra alamet değil. Bunu gerçekten ciddiye alanlar varsa, önümüzde ciddi bir sorun var demektir. Neyseki Batı medeniyeti’nin dünya vizyonu bundan ibaret değil. Demokrasi, insan hakları, çoğulculuk gibi değerlerinin yanında, “düşmanlarınızı sevin” diyen İsevi geleneği de var. Batı’yı bu olumlu unsurlarını hatırlamaya davet etmek, Oryantalist ve faşist eğilimlerinin de ipliğini pazara çıkarmak gerek. ------------------------ Mustafa Akyol (28 Mart 2007 tarihli Yeni Şafak gazetesinde yayınlandı) ----------------------------------------------------------------------------------------- İLBER ORTAYLInın değerlendirmesi: “300 Spartalı”ya imzasını atan Zack Snyder kötü bir rejisör ve günün havasına göre ısmarlama bir film yapmış. Amerikan film endüstrisi hesapça İran’ı karalamayı hedefliyor besbelli Klasik tarihin en önemli bahsidir; Yunanca deyişiyle Xerxes, İranlıların deyişiyle Şehinşah Heşayer Şah Yunanistan’a saldırdı. Bugünkü yurdumuzun Muğla ili o zaman Karya idi ve İyonya denen Ege kıyıları zaten onundu. İranlılar İyonya’ya Yunanistan derdi. Bizim dilimize de bu deyiş oradan geçmiştir. Şahlar şahı bütün Orta Asya’ya, Afganistan ve Kuzey Hindistan’a, Kafkas’a ve tabii İran’a ve Mezopotamya’ya, Mısır’a ve Anadolu’ya sahipti. Sarayının duvarında kendisine tabi milletlerin temsilcileri getirdikleri hediyelerle resmedilmiştir. Eski İran bütün monarşilerin modeliydi. Eski dünyanın bütün uygarlık ve dinleri onun içinde toplanmıştı ve eski Mısır’ın parlaklığından sonra bütün o kültürlerin birbirleriyle kaynaşmasını sağlamıştı. İstesek de istemesek de, bilsek de bilmesek de bir yerde hepimiz İranlıyız. Şimdi seyretmekte olduğunuz “300 Spartalı” filminde İngilizce telaffuzla “Zarhes” diye tarif edilen zincirli dövmeli İran şahı bu. Tüm olumsuz tipler zenci Amerikalılar tarih bilgileri son derece kıt bir toplumdur. Bu bilgisizlikleri üzerinde gayet kolay oynanır; bütün sinema tarihi boyunca Amerikan film endüstrisi bu bilgisizliği istismar ederek acayip dekorlar, acayip kostümler ve uyduruk olaylarla kazanç sağladı. Ta ki eski dünya Pasolini, Visconti, Rossellini, Wajda, Szabo gibi büyük rejisörlerle tarihin sinemada nasıl işleneceğini öğretene kadar… Hiç kuşkusuz tarihi film, tarih kitabı değildir. Ama sanatçının fantezisi de cıvıklık ve bayağılığa kayma hakkına sahip değildir. Gördüğümüz 300 Ispartalı bir yerlere saldıran kalabalık bir orduya karşı ülkelerini savunuyor. Termopillerde İranlıları durduran Ispartalılar tarih yazan Helenlerin ve Romalıların sayesinde ebedileştiler. Orada Ephialtes diye kişiliği henüz pek iyi tahlil edilmemiş biri vardı; Perslere yan geçitleri gösterdi. Kral Leonidas’ın kuvvetleri kahramanca savaşarak öldüler. İnsanlar Leonidas’ı yiğitliğinden dolayı halen kutsar. Ama bu filmi çeviren avukattan düşman daha evladır demek lazım. Çünkü Kral Leonidas’ın komuta ettiği Ispartalılar hepsi bilgisayar tipi ve Leonidas rolündeki Gerard Butler’ın aktör çizgileri de bu bilgisayar tipleri arasında kayboluyor. Pers ordusu ise garip terörist kuklalara benzetilmiş, panayır maskeleri ile savaşan mahlukat. Şahlar şahı uçuk bir zenci manken; ne hikmetse er meydanının bütün olumsuz tipleri zenciler. Zack Snyder kötü bir rejisör ve günün havasına göre ısmarlama bir film yapmış. Amerikan film endüstrisi hesapça İran’ı karalamayı hedefliyor besbelli. Gerçek değil fantezi Hollywood yarı eğitimli bir halkı kolayca kandırabiliyor. Daha önce de belirtmiştim. ABD halkı 20 yıldır “Rambo” filmleri seyrede seyrede, Vietnam’da zafer kazandıklarına inandırılmıştır. Gençler arasında yapılan anketler böyle tuhaf sonuçlar vermişti. Garabeti sadece Amerika ile sınırlamayın, başka yerlerde de üç aşağı beş yukarı aynı sonuç ortaya çıkabilir. Sinema insanları etkileyen bir 20′nci yüzyıl icadı; hele eğitimsiz kitlelerin zihnini kolayca saptırabiliyor. Çocuklarına tarih öğretemeyen bizimki gibi ülkede böyle filmleri yasaklamasak bile; filmin tarihi gerçeği yansıtmayan bir fantezi olduğunu sinemaya gelenlere notla veya ekranda bir tebliğ ile bildirebiliriz. İran İmparatorluğu bu değildi, büyük medeniyetti; Pers savaşları denen savaşlar Panhelenist bir vatanseverlikle karşılaştı. Yine de zafer Isparta-Atina rekabetini önleyemedi. Geçen sene “Büyük İskender” denen kepaze üründen sonra, Hollywood’un İran ile ilgili parçalarına dikkat edelim. Zira fazla bir şey bilmeden, filmin hasılat rakamlarını zikreden ve sorumsuzca reklamını yapan basındaki bazı yazılar hiç değilse filmin sanat yönüne de bakmayı düşünmüyorlar. Ve benim gibi fazla araştırmadan kızınızı bu filme götürürseniz, üzülürsünüz. Milliyet-25.03.2007 ------------------------------------------------------------------------------------------------ Spartalı da Spartalıymış ha! - Beşir Ayvazoğlu İranlıları çileden çıkaran "300 Spartalı"yı sonunda ben de seyrettim. Kanaatimi tek cümleyle şöyle özetleyebilirim: Kötü niyetle yapılmış iğrenç bir film! Frank Miller'in çizgi romanından beyazperdeye aktarılan "300 Spartalı"da, 120 bin kişilik Pers ordusunun Sparta Kralı Leonidas kumandasındaki üç yüz cengâver tarafından Termofil'deki dağ geçidinde üç gün boyunca nasıl hallaç pamuğu gibi atıldığı anlatılıyor. Pers askerleri Asterix'in Romalıları gibi havada uçuşuyorlar. Tarantino'nun filmlerinden bile daha kanlı bir film: Uçurulan kelleler, koparılan kollar, deşilen bağırsaklar... Savaş meydanında kalan yaralı Pers askerleri Spartalı "kahraman"lar tarafından nasıl zevkle mızraklanıyor, anlatamam! Vahşetin pornografisi! Bu yazıya niyetlenmemiş olsaydım, inanın, sonuna kadar dayanamazdım. Filmi "cinsellik" ve politik entrikalarla cilalamayı da ihmal etmeyen Zack Snyder, Spartalı cengâverlerin ne kadar cesur ve kahraman (!) olduklarını ispat etmek için öyle bir Pers ordusu yaratmış ki, akıllara ziyan! Yürüyüşe geçince deprem oluyormuş gibi yer yerinden oynuyor. Filleri ve gergedanları da savaşçı olarak kullanan bir ordu! Fakat Spartalılara ne fil dayanıyor, ne gergedan! Üzerlerine fırlatılan on binlerce oktan bir tanesi bile adamlara isabet etmiyor! Siz "Tanrı kral" Kserkses olsanız, öfkeden kudurmaz mısınız? Bol paranız ve teknolojik imkânlarınız varsa ve tabii hayalhaneniz de genişse, beyazperdede "imkânsız" diye bir şey yok! Bizim Yeşilçam bir zamanlar bu teknolojiye sahip olsaydı Malkoçoğlu ne ordular dağıtmazdı! Film, özgürlük ve vatanseverlik gibi -bizde de bol keseden harcanan- kavramların sıcaklığını seyirciye asla aktaramıyor; aksine sadece özel olarak yetiştirilmiş savaş "makine"lerinin kan dökmekten duydukları vahşi zevki izliyorsunuz. Esasen filmin başında Spartalı cengâverlerin nasıl yetiştirildikleri bütün ayrıntılarıyla anlatılmış: Yeni doğan çocuklar dikkatle muayene edilir, herhangi bir fizyolojik kusuru bulunanlar hemen öldürülürmüş. Yaşamasına karar verilenler de beş-altı yaşlarında annelerinden zorla alınıp acımasız bir eğitimle yetiştirilirlermiş. Daha sonra ormana tek başlarına salınıp çetin tabiat şartlarında sınanan Spartalılar, hayatta kalmayı başarabilirlerse seçkin savaşçılar olarak orduda yerlerini alırlarmış. Buna benzer bir metot saf Alman ırkını yaratmak isteyen Naziler tarafından uygulanmamış mıydı? Yanlış mı hatırlıyorum? Asıl ürkütücü olan, bu metodun filmde yüceltilmiş olması! Spartalı cengâverlerin yenilgisi, dışlanmış, eciş bücüş bir Spartalının gizli bir geçidi İranlılara göstererek ihanet etmesine bağlanıyor. Bu Spartalı, meğerse, sakat doğduğu için öldürülmesin diye babası tarafından kaçırılıp gizlenmiş! O halde Spartalılar, kusurlu çocukların yaşama haklarını ellerinden almakla çok doğru bir iş yapmışlardır! Aç parantez: Yeryüzündeki "kusurlu" milletlerden de kurtulmak gerekir! Unutmadan: Sparta kralı Leonidas'ın ölmeden önce son bir gayretle fırlattığı mızrak, Kserkses'in yanağını yalayarak geçiyor, yani "Tanrı Kral"ın "karizması çiziliyor"! "300 Spartalı", kelimenin tam anlamıyla ırkçı ve hastalıklı bir kafanın ürünü! Bu ırkçılığın hangi noktalara vardırıldığı, Perslerin "siyahî"leştirilmesinden anlaşılıyor! Evet, filmde İranlılar ne hikmetse "zenci". Savaşçıların yüzlerinde de ya maske var, yahut Hollywood filmlerindeki Arap teröristlerin kullandıklarına benzer bir örtü!* Ve Sparta yeryüzünden "mistisizm"i ve "barbarlığı" silmek için savaşıyor! Alın size bir yığın mesaj! Bu filmin gizli finansörü Başkan Bush olmalı! [DİPNOT] Persler nasıl giyinirdi? İlkokul tarih derslerinde bir zamanlar çok gerekliymiş gibi Sparta tarihi de okutulurdu. Ders kitaplarından birindeki Spartalı savaşçı resmi hâlâ gözümün önündedir. "300 Spartalı"nın Spartalıları o resimdeki Spartalıya çok benziyor. Fakat Zack Snyder hazretleri Persleri tarihteki gibi giydirmek yerine uydurma kıyafetleri tercih ederek günümüze göndermelerde bulunmak istemiş! Dedim ya, teknolojiniz varsa ve hayalhaneniz genişse, tarihe beyazperdede istediğiniz şekli verir ve istediğinizi söyletirsiniz! Bizim zeki çocuklar da aynı şeyi yapmıyor mu? [DERKENAR] Seyirciler ne düşünüyordu? "300 Spartalı"yı seyrettiğim sinemadan çıkarken konuşulanlara kulak kabarttım: Kimse filme ustaca gizlenen mesajların farkında değildi. Yönetmenin becerikliliğine ve kullanılan teknolojiye hayran olmuşlardı; bizimkilere böyle filmler yapamadıkları için kızıyorlardı. En akıllıca yorum, orta yaşlı birinin telefonun diğer ucundaki arkadaşına söyledikleriydi: "Ya, çocukluğumuzdaki filmler gibi bir şey işte. Bir Cüneyt Arkın eksik, herkesi öldürüyorlar!" Eve gidince ilk işim internete girerek sinema sitelerinde bu filmi seyredenlerin yorumlarını aramak oldu. Hayretler içinde kaldım: Neredeyse bütün yorumlar hayranlık ifade ediyordu. Yaşa, varol eğitim sistemimiz! Ve aferin medya! b.ayvazoglu@zaman.com.tr Zaman, 29 Mart 2007 |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() www.mustafaakyol.org. sitesinden aldığım bu film yazılan bir okur yorumu da bence oldukça önemli bilgiler içeriyor. Meğer ne palnlar varmış gibilerinden :o
"Judeo-Hacli Savasi'nin Yeni Cephesi: IRan Noktalari birlestirme oyunundan gene bahsetme geregi dogdu. Simdi Oryantalizm konusunu dsarda birakacagim. Sadece Said'in Oryantalizm'inin tam da Mustafa Bey'in soyledig sekilde karakterize edilemeyecegini soylemekle yetineyim. Bikac Veri: Son gunlerde CNN'de Iran alyhine bir kampanya yurtuluyor. Ozelliklle Devrim Muhafizlainin ne menenm seytan olduklari anlasiliyor. Bir Dunya haitasi var. Uzerinde Iran'dan cikip dunyanin her tArafina giden oklar var. Bosna'ya Afgnistan'a, Irak, Sudan, S. Arabistan, Avrupa hatta Amerika! Evet cikan resim su: Bunlar durdurulmazsa dunyayi ele gecirecek! CNN KIm: Bir Warner Brothers Sirketi, Yonetimi Yahudi. 300 Filmi: Bir Warner Brothers Entertainment (buyuk sirketin alt bransi) Yapimi: Yonetimi Yahudi Film direktoru: Zack Snyder: Yahudi Ne tesaduf degilmi? Bir ilave hatirlatma; Kazakistan'i asagilayan filmin direktor, yapimc bas oyuncusu Sasha Cohen de Yahudi idi. Hollywood yapimi diger irk ve dinleri asagilyan filmlerin ezici cogunlugu Yahudi yapimidir. Filme konu olan kitabin yazar Frank Miller'i arstirmadim. Sadec Miller'in cok yaygin bir Yahudi soyadi oldugnu soyleyeyim. O'na da sonra bakacagim. Aslinda Hollywood'un kurucusu ve gecmisten bu une sahibi Yahudilerdir. Bu bir patterndir. Ne zaman Israil, veya dunya Yahudiligi birilerini hedef tahtasina kymus ise o gayeye matuf filmler, medya yayinlari devreye girer. 1982'den hatirliyorum. O zaman Israil Lubnan'da tas uzerinde tas birakmadiginda, 30 bin kisiy katlettignde de Mulumanlarin ne menem seytan oldugu, Lubnan'dan cevreye yayolca terorizm vb propgandasi Hollywoosd, Medya vasitasi ile pompalaniyordu. Ne zaman Yahudilerc yapilmis bir katliam ortaya ciksa, veya onlar utandirici baska bir gercek ifsa edilse hemen Yahudilerin acili gecmisini anlatan "Shindler's List", "Anna Frank'in Hatira Defteri" cinsi yapimlar devreye girer idi. Film gormedim ama oyunu gordum; defalarca. Sizler de cok gordunuz. Ama noktalari birlestirmediginiz icin gordugunuzun farkinda degilsiniz. Bircok yerlerde filmin kritiklerinde Mustafa Bey'in yaptigi gibi "tarihi carpitiyor", "irkci vurgular var" standard elestirileri okuyacaksiniz. Ama o'nun otesine giden, isin altini kaziyan ve "buyuk resim" e isare eden elestirileri benim gibi "marjinaller" den duyabilirsiniz ancak. ================================ Buralarda Yahudiperverlerin varligini hasaba katarak b defa biraz hazirlikli geldim. Sadece bir tane veri size (simdi bu isimlerin yanlarina Jewish koyun ve Google'layin bakalim): Warner Bros. Entertainment Subsidiary Heads Polly Cohen President, Warner Independent Pictures Chris Cookson President, Warner Bros. Technical Operations Dan Fellman President, Domestic Distribution, Warner Bros. Pictures Doug Frank President, Music Operations, Warner Bros. Pictures Eric Frankel President, Warner Bros. Domestic Cable Distribution Jon Gilbert President, Warner Bros. Studio Facilities Brad Globe President, Warner Bros. Worldwide Consumer Products Simon Kenny President, Warner Bros. Digital Distribution Sue Kroll President, Marketing, Warner Bros. Pictures International Veronika Kwan-Rubinek President, Distribution, Warner Bros. Pictures International Paul Levitz President and Publisher, DC Comics Hilary Estey McLoughlin President, Telepictures Productions John Maatta Chief Operating Officer, The CW Television Network Diane Nelson President, Warner Premiere Millard Ochs President, Warner Bros. International Cinemas Steve Papazian President, Worldwide Physical Production, Warner Bros. Pictures Jeff Robinov President, Production, Warner Bros. Pictures Peter Roth President, Warner Bros. Television Production Ronald Sanders President, Warner Home Video Jeffrey Schlesinger President, Warner Bros. International Television Distribution Sander Schwartz President, Warner Bros. Animation Steven Spira President, Worldwide Business Affairs, Warner Bros. Pictures Dawn Taubin President, Domestic Marketing, Warner Bros. Pictures Ken Werner President, Warner Bros. Domestic |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
![]() izlesemmi izlmesemmi?
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|