Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Kitaplar ve Dergiler Kitaplar ve Dergi içerikleri, değerlendirme ve tavsiyeler.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-14-2008, 16:53   #1
Kullanıcı Adı
Benide_Kapatın
Standart İhanet Çemberi/PKK'yı Yöneten Türkler!
Kitabın yazarı Bülent ORAKOĞLU.

28 Şubat Sürecinin meşhur Emniyet İstihbarat Daire Başkanvekili. Görevli olduğu dönemde Deniz Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı’nda onbaşı olarak askerlik yapan polis memuru Kadir Sarmusak’a istihbarat yaptırmakla suçlanarak yargılandı. 56 gün hapis yattıktan sonra beraat etti. Orakoğlu’nun kitabında ileri sürdüğü en çarpıcı iddia:

Abdullah Öcalan da ABD güdümlü Ergenekon örgütünün bir üyesiydi!

Orakoğlu, kitabının ilk bölümlerinde PKK, Öcalan ve Ergenekon ilişkisini inceledikten sonra, daha sonraki bölümlerde PKK’nın kuruluş ve gelişme aşamalarını derinlemesine inceleyerek biraz da hafızalarımızı tazeleyerek bize aktarıyor. Kitapta Abdullah Öcalan ve Ergenekon ile ilgili çok ilginç detaylar bulunuyor;

“Türkiye’de bir taraftan milliyetçi gruplar açık stratejilerle Ergenekon içine alınırken ve bu ilişki özellikle vurgulanır ve böyle bir görüntü özellikle verilirken, diğer taraftan da maskeleme ve ajitasyon suretiyle asılı sol görüşlü ve Kürt kökenli kişiler de Ergenekon içine alındı. Abdullah Öcalan da ABD güdümlü Ergenekon içine alınarak eğitilen kişilerden biriydi. ABD güdümlü Ergenekon örgütünün bir üyesiydi. ABD, İngiliz ve İsrail derin devletleri ve Ergenekon işbirliği ile Türkiye’de Kürt kökenli Türk vatandaşları içinde var olan ayrılıkçı iç dinamiklerin kontrol altına alınması amacıyla Abdullah Öcalan’a ayrılıkçı bir terör örgütünün kurdurulmasına ve faaliyete geçirilmesine karar verilmişti. ABD güdümlü Ergenekon örgütü yöneticileri ayrılıkçı Kürt tabanından gelebilecek ve kendi iç dinamiklerince oluşmuş ayrılıkçı bir Kürt hareketiyle karşılaşmaktansa, kontrol altında bir hareketi daha uygun bulmuşlardı.”


“… ABD güdümlü Ergenekon ve derin devletler konsorsiyumu tarafından kurulan Abdullah Öcalan yönetimindeki ayrılıkçı APOCULAR hareketi, Büyük Ortadoğu projesinin önemli bir basamağı olan sözde Kürdistan devleti oluşumuna katkı yapmak amacıyla kuruldu.”


“ Geçmişte Öcalan’ın ABD güdümlü Ergenekon ile ilişkisini araştıran ve bu konuda önemli bilgi ve bulgulara ulaşan gazetecilerin suikastlere kurban gittiği, PKK tarafından ise APO’nun devletle ilişkisinden kuşkulanan örgüt mensuplarının infaz edildiği, bu sayının hiç de küçümsenmeyecek kadar fazla olduğu, APO muhalifi örgüt mensuplarının kaleme aldığı yazı ve kitaplardan anlaşılıyor.”


Kitabın daha sonraki bölümünde ise 28 Şubat süreci, PKK ve Ergenekon ilişkisi, dönemin olayları çerçevesinde ele alınarak bize biraz geçmişi hatırlıyor, biraz da şaşırtıcı iddialarla karşılaşıyoruz.

“Emniyet İstihbarat Dairesi’nin tespitlerine göre bazı askerlerin PKK üst düzey militanları ile suç teşkil edecek görüşmeleri sürüyordu. Bu görüşmelerin hepsinin konuşma kasetleri, zabıtları vardır. Bunlar Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi’nde bulunmaktadır.”

İleriki bölümlerde ise Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edilmesine sebep olarak da, PKK’nın bir kısmının Kuzey Irak’ta ABD denetimi altında, diğer kısmının ise Şam ve Beka’da Suriye’nin denetimi altında olduğu, bu durumun PKK’da bir çift başlılık yarattığı, çift başlılığın ABD’nin planlarını bozması üzerine Apo’nun Türkiye’ye teslim edildiği ve böylelikle PKK’nın tam kontrol altına alındığı gösteriliyor.

Diğer taraftan kitapta derin bir Doğu Perinçek analizi yapılarak oradan 1991 Körfez Savaşına ve Çekiç Güç dönemine doğru gidiliyor. Burada yapılan analizler, sözde Kürdistan devletinin kurulma sürecini PKK’nın oluşum mantığı ve Kuzey Irak’a yerleşen ve uzun yıllar orada ne yaptığı pek bilinmeyen Çekiç Güç ekseninde ele alınıyor.

Çekiç Güç, bölgede otorite boşluğu oluşturmuş ve bu boşluk Iraklı Peşmergeler ve PKK’lılar tarafından doldurulmuş ve bugünkü noktaya gelinmiştir.”

“… Gazeteci Uğur Mumcu’nun öldürülmesinin ardında da PKK, Barzani, MOSSAD, Öcalan ve bunların devlet içindeki ilişkilerinin Uğur Mumcu tarafından öğrenilmesi yatmaktadır. Uğur Mumcu ölümünden kısa bir süre önce kendisine gizli eller tarafından ulaştırılan bilgilerin vahameti karşısında, PKK’nın kuruluşu ve arkasındaki destekle ilgili olarak önce Cumhurbaşkanı Özal’ı aramış, Özal’ı bulamayınca Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis Paşa ile yaklaşık yarım saat süren bir telefon görüşmesi yapmıştır. Bu görüşmede kendisine gizli eller tarafından ulaştırılan dosya ile ilgili olarak Eşref Bitlis Paşa’ya bilgi vermiştir. Bu telefon görüşmesi derin güçlerle tespit edilmiş ve Mumcu, görüşmeden birkaç gün sonra….”


Özal ve Eşref Bitlis Paşa’nın ölümü ile de ilgili ilginç ve ayrıntılı bilgiler kitapta uzunca anlatılmaktadır.

Orakoğlu, gerçekten de kitabında PKK’nın kuruluş ve gelişme süreçlerini, Abdullah Öcalan’ın işe nasıl başladığı ve hangi noktaya geldiğiyle ilgili olarak sistematik ve bağlantılı bir analiz yapmış, bu sürecin en önemli aktörleri olan dış güçler ve istihbarat servisleri ayağını da analizine dahil ederek yıllarca kafamıza oturamayan tabloyu tüm çıplaklığıyla çizmiştir.

Gerek PKK sürecinde gerekse ülkemizdeki siyasi bunalımlar ve kargaşalar dönemlerinde bölgedeki en önemli aktör devletler bu sürece yeteri kadar dahil edilmemiştir. ABD, İngiltere ve İsrail’in uluslararası ve bölgesel politikalarını anlamadan Türkiye’ye anlamak hiç mümkün değildir. Belki de siyasi ve sosyal analizleri bu şekilde yapmak daha da zor ve kompleks bir tablo ortaya çıkardığından Türkiye’yi kendi iç dinamikleriyle açıklamaya çalışmak bizlere daha kolay gelmektedir. Diğer taraftan, ABD’nin sürekli değişkenlik gösteren politikaları yüzünden ve özellikle İngiltere, İsrail ve bazı AB ülkelerinin isimlerini siyasi ve politik konularda pek duymadığımızdan bu ülkelerin Türkiye karşısındaki politikalarını ve tavırlarını zihnimizde pek konumlandıramıyor hatta Türkiye ile ilgilerini anlamakta epeyce zorlanıyoruz.

Türkiye, Avrupa, İngiltere ve ABD’yi daha iyi anlayabilmek, günümüz uluslararası siyasetini daha iyi kavrayabilmek, özellikle Ergenekon ve benzeri yapılanmalar konusunda daha iyi bir fikir edinebilmek için belgelere dayalı analizlerle olayları açıklayan ve akla zarar bilgiler elde edebileceğiniz bir kitap daha önermek istiyorum; NATO’nun Gizli Orduları (Daniele Ganser)! Bu kitabın da mutlaka okunması gerekiyor. Böylelikle kılcal damarlar vücuda nasıl yayıldıysa ABD’nin de diğer ülkelere, Devlet Başkanlarının bile haberi olmayacak şekilde, nasıl sızdığını hayretle öğreneceksiniz!

 

Benide_Kapatın isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı