![]() |
#1 |
![]() Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararında yer alan ‘Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bazı delilleri farklılaştırmıştır’ ifadesi, ‘delil farklılaştırmakla’ suçlanan Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya’yı kızdırmış.
Ben de olsam kızardım. Mahkeme özetle, ‘iddianame’nin, boş bir metin olduğunu söylüyor. Diyeceksiniz ki,‘Madem boş bir metindi ve mahkeme delillerin yüzde 70’ini dikkate bile almadı, neden ortaya 6’ya 5 gibi kritik bir karar çıktı?’ Bilmiyorum... Bunu Anayasa Mahkemesi’nin değerli 5 üyesine soracaksınız. Neyse, konumuz, Abdurrahman Bey’i kızdıran ‘deliller farklılaştırılmıştır’ ifadesi. Diyor ki Anayasa Mahkemesi, ‘Deliller yalnızca belirli bir yayın politikası olan gazete ve/veya internet sitelerinden alınmıştır, herhangi bir ses veya görüntü kaydıyla desteklenmemiştir...’ Dahası var... Bu delillerin bir kısmı, gazetelerde ve internet sitelerinde yer aldığı şekliyle değil, ‘farklılaştırılmış bir biçimde, eksik ve parçalı olarak’ iddianameye serpiştirilmiş. Dahası da var... İddianamede atfedilen cürümlerin bir kısmının ‘vaki olmadığı ya da sübut bulmadığı’ tespit edilmiş. Şunu demek istiyor Anayasa Mahkemesi: Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya hem iddianameye kaynaklık eden metinler üzerinde oynamış, yani ‘tahrifat’ yapmış, hem de vuku bulmamış olaylardan ‘suç’ ihdas etmiştir. Peki, bu suçlamaya Abdurrahman Bey ne diyor? Şunu: ‘Beyanların tahrif edildiği iddiası kamuoyunu yanıltmaya yönelik olup gerçek dışı ve kabul edilemez niteliktedir. Yapılan yargılamada delil serbestisi ilkesi geçerlidir. İddianameye konu beyan ve eylemlerin hukuka uygun olarak elde edilen her türlü delille kanıtlanması doğaldır.’ Madem konu açıldı, azıcık da ben kızdırayım Abdurrahman Bey’i. İddianamede,‘Bir ABD projesi olan ve kapsamındaki ülkeleri ılımlı İslami rejimlerle yönetmeyi amaç edinen Büyük Ortadoğu Projesi’nin eşbaşkanı olduğunu her fırsatta tekrarlayan Başbakan Erdoğan...’ şeklinde bir ifade yer alıyordu. Spekülasyon olarak bile değer ifade etmeyecek bu sözlerin bir ‘hukuk metni’nde işi neydi? Bir iddianame böyle mi hazırlanır? Hadi, Başbakan Erdoğan’ın, ‘En büyük dileğim başı kapalı kızlarımızla, başı açıkların el ele dolaştığı bir üniversite, bir ülkedir’ açıklaması iddianameye alınabiliyor, güçlü bir kapatma gerekçesi olarak sunulabiliyor... Hadi böyle şeyler olur diyelim... Peki ‘Esas Hakkındaki Mütalaa’ya ne buyurulur? Başsavcı, mütalaasında, parti kapatma davalarının ceza davalarıyla karıştırılmaması gerektiği beyanını aktardıktan sonra, çok daha harika bir cümle kuruyor, ‘suç niteliği taşımayan eylemlerle suç olmaktan çıkarılan fiillerin, partiler için yasak olma niteliğini sürdürdüklerini’ söylüyordu. Şunu demek istiyordu: ‘Yaptıkları suç niteliği taşımasa da, AK Parti kapatılmalıdır.’ Gel de Anayasa Mahkemesi’ne hak verme. Başsavcı kızmış ama, ben olsam başka bir şey daha yapardım. İstifa ederdim. İddianamesi kamuoyu önünde ‘bu şekilde’ tartışılan Başsavcı da derhal istifa etmelidir. 29 Ekim 2008 Çarşamba
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|