Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Star ve HaberTurk "Star" ve "HaberTurk" gazetesi köşe yazıları.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 02-04-2009, 17:59   #1
Kullanıcı Adı
Gölge
Thumbs up Darbeyle korkutma sezonu açıldı

DARBEYLE KORKUTMA SEZONU AÇILDI


Hayırlı uğurlu olsun...

Yeni bir seçim sathı mailine, dolayısıyla benzeri onlarca defa denenmiş ama sonuç elde edilememiş yeni bir ‘darbeyle korkutma sürecine’ girdik.

‘Ben bir komedyenim’ diyen arkadaş (hadi ismini de söyleyelim, Müjdat Gezen), ‘1960’ı hatırlasınlar’ diyordu.

Hatırlıyoruz.

Herhalde, ‘korkutulanlar’ da hatırlıyorlardır.

Kendilerini bedavadan takdir makamına oturtup, ‘korkutma’ haklarını tepe tepe kullananlar da hatırlasınlar.

Zahmet olmazsa, bir de ‘siyasi projeksiyon’ yapsınlar:

Korkutma politikasının sonucunda varacağımız yer neresidir?

Korkutma önceliğine sahip olanlar, neden bilinçaltı bir refleksle, kabahati korku salanlarda değil de, hep ‘korkutulanlarda’ arıyorlar?

Bu davranışın bir vicdanı var mı?

Bir ahlakı var mı?

İşte, 28 Şubat’ın ‘andıç mağduru’ Mehmet Ali Birand da dilinin altındaki baklayı çıkardı.

İsrail’i kaybetmemiz durumunda ‘olabilecekleri’ anlatıyor ve Başbakan Erdoğan’ı uyarıyor.

Daha doğrusu, korkutuyor...

Diyor ki, ‘Politikacılar bazen güçlerini abartırlar. Gerçekleri görmezler. Bazı dengeleri bozabileceklerini, cesurca adımlar atıp, bazı alışılmış politikaları kırabileceklerini düşünürler. Ancak bunu yapabilmek için, ellerindeki kartları iyi hesap etmeleri, gerçekçi davranmak zorunda olduklarını unutuverirler. Sokağın büyüsüne kapılmak, sert demeçlerle bir yere varılamayacağını hesaplayamazlar. Menderes’in Moskova’ya göz kırpmasının ardından nasıl bir darbeyle düştüğünü hatırlayalım.’

Peki, hatırlayalım...

Menderes, evet, dış politikada verdiği ‘değişiklik sinyalleri’yle birdenbire müttefikimiz Amerika’nın hedefi haline gelmiş, bir anlamda darbeyi buyur etmişti.

İyi de, ‘darbe’ sadece düğmeye basan elin marifetiyle gerçekleşen bir şey midir ki?

İçeride, ‘düğmeye basılmasını’ bekleyen gücün rolünü neden hatırlamak istemiyorsunuz?

Bu güce bir itirazınız olmayacak mı?

Bu güç meşruiyetini (demokratik normale müdahale etme hakkını) nereden alıyor?

Halktan ve halkın değer tercihlerinden mi? Yoksa ‘düğmeye basan el’in mevcudiyetinden mi?

Bence ikincisi...

İkincisi geçerliyse, demek ki ‘rejimi kurtarma’ áli maksadıyla onar yıllık periyodlarla müdahale seçeneğini devreye sokanlar, hiç de yerli ve milli reflekslerle kalkışmıyorlar bu işlere...

Dolayısıyla, onları ‘içeri’de karar mekanizmalarına konuşlandıran akıl da, ‘yerli’ ve ‘milli’ bir akıl değil.

Oysa bu güç, bize yıllarca kendisini ‘milli’ olarak yutturdu.

Bizleri milli politikalar çevresinde örgütlenmeye çağırdı...

Milli devlete sahip çıkmamızı istedi...

Ellerimize bayraklar tutuşturdu...

Heyecanlı marşlar okuttu...

Mustafa Kemal posterleri taşıttı...

Ne yani, rejimin tehlikede olduğuna inananlar, günün birinde Türkiye’de darbe yapmaya kalkışsalar, bunu Amerika ve İsrail istediği için mi yapmış olacaklar?

Liberal dostumuz Birand ne demek istiyor?

Sözlerini nasıl okumalıyız?

İkrar mı, yoksa itiraf mı?

 

Gölge isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı