|
![]() |
#1 |
![]() Halife Hz. Ömer bir gün kırbasını (su tulumu, su kabı) sırtına yüklenmiş, Medine'nin en kalabalık sokaklarında dolaşıyordu. Babasının sırtında kırba ile dolaştığı oğlu Abdullah'ın da gözüne ilişti ve kendisine yetişip sordu:
- Baba sen ne yapıyorsun, koskoca halife sırtında kırba taşır mı, taşıtacak kimse mi bulamadın? - Oğlum, bunu taşıtacak adam bulamadığım için veya başka bir mecburiyet dolayısıyla taşıyor değilim. Nefsime gurur gelir gibi oldu, kendimi beğenir gibi oldum, sırf onu küçültmek için bu yola başvurdum.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() hafız kardeşim çok güzel bir paylaşım yapmışsın, inşaallah nefsine gurur gelenlerden olmayız.
Allah razı olsun. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Çok ince bir çizgi! Tevâzûnun fazlası bile kibre kaçarken, Allah bize kolaylık versin!
Konu NûN tarafından (09-11-2010 Saat 00:37 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Kelime hatası... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() amin inşALLAH... o ince çizgiyi geçmeyelim inşALLAH
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Bu nasıl bir inceliktir, dinimizi nasıl yaşamaktır..
Tırnağı kadar olabilsem mutlu olacağım.. |
|
![]() |
![]() |