|
![]() |
#1 |
![]() “ben Kudüs şehr-i kadim uzun bir kışa erdim Kubbet-üs Sahra’yla göğü çınlatır âhım kanla doldu mahsenlerim Yahya’nın kanı İsa’nın kanı Ebu Iyad’ın kanı, Ali’nin, Osman’ın, Hüseyin’in Muhammed Abbas’ın, Ebu Sayyaf’ın kanı görmüyor musunuz beni diyor parçalanmış bebeğini bağrına basan anne kanlı dolarlar üstüne taht kuran meleği kovan şeytanı doyuran sofralar kuran emirler, şeyhler, krallar başınıza yıkılsın saraylarınız batsın nasırlaşmış yüreğinize kuleleriniz mutluluk ne zamandan beri şahsi hesabım seninle ey göğümden bombalar yağdıran vahşi ey putlarını gece gündüz takdis edenler var mıdır bundan daha zillet yetmedi mi verdiğim bunca kurban Febi eyyi âlâ i rabbikuma tûkezziban velhasıl ben Kudüs her gün Kartaca her gün Endülüs” Arif Ay, Şiirimizin Şehirleri, Okur Kitaplığı yayınları
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|