Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-08-2013, 17:36   #1
Kullanıcı Adı
Asi_isyankar
Arrow BDP Başkanı Demirtaş: Şehit Annelerinin Ellerinden Öperim
BDP'li Demirtaş'ın son grup konuşması

BDP'li Demirtaş partisinin grup toplantısında konuştu.


08.01.2013 - 12:51



Barış ve Demokrasi Partisi Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Meclis'teki gruplarında milletvekillerine sesleniyor.

İşte Demirtaş'ın konuşmasından satırbaşları;
Bugünkü grup toplantımızda müsaadenizle yoğun şekilde tartışılan, İmralı süreci diye tabir ettiğimiz yaklaşımları sizlerle paylaşmak istiyoruz. Elbette 30 yıldır kan ve gözyaşıyla devam eden ama 100 yıllık bir geçmişe sahip tarihi bir sorunu konuşuyoruz.

BİZİM YAKLAŞIMIMIZ BUDUR

İmralı süreci olarak tartışacağımız konu bugün çıkmış yarın da sona erecek bir sorun değildir. Ancak herkesin serinkanlı şekilde tartışması, varsa eksiklikleri eleştirmesi, kansız silahsız bir çözümü onurlu bir barışı nasıl gerçekleştireceğimizi herkesin tartışması lazım. Bizim de özü itibariyle yaklaşımımız budur.

BİZ OLSAK OLSAK MEMNUZ OLURUZ

Uzun yıllardan bu yana Kürt ve demokrasi sorunlarının tek kalıcı çözüm yolunun müzakere olduğunu söyleyedurduk. Bugün hükümetin böylesi bir bakış açısıyla yaklaştığına inanırsak biz olsak olsak memnun oluruz.
Her şeyden önce İmralı'da bir heyetin resmi bir heyetin Sayın Öcalan ile görüşmesi bizler açısından önemlidir. Bunun aleniyet kazanmış olması bunun önemini değerini artırır. Çünkü bu sıradan bir gelişme değildir, aslında çok gecikmiş bir gelişmedir. Ama 14 yıl aradan sonra İmralı'da aleniyet kazanılarak, kısmen şeffaf olarak bu sürecin girişiminin başlanmış olması, bütün tahlillerin dışında önemlidir.

GÖRÜŞÜLMESİNİ DEĞERLİ BULUYORUZ

Bu süreci önemsiyoruz. 14 yıldır bir adada tutulan bir halk önderinin isminin önüne 'sayın' konuldu diye binlerce kişi hapse atıldı. Posteri taşındı diye çocuklar gençler coplandı. Fakat bir halk bıkması yılmadı inat etti ısrar etti. Doğru olduğuna inandığı için, barışın İmralı'dan geçtiği için bundan geri adım atmadı. Terörist başı dediler, bebek katili dediler olmadık sıfatlar yakıştırdılar. Ama bir resmi heyet İmralı'ya gidip kendisiyle görüşmeye başladı. Bunu biz değerlibuluyoruz, doğru bir adımdır.
Kim ne derse desin, nasıl değerlendirirse değerlendirsin. Her türlü milliyetçi ırkçı hezeyanlarla saldırmaya çalışabilirler. Bu çok önemliydi, bu aşamanın sağ salim geçilmiş olması, kamuoyunun bundan mutluluk duyuyor olması hükümetin ne kadar geç kaldığının da göstergesi.

BÜTÜN DOSTLARIMIZA ŞÜKRANLARIMIZI SUNUYORUZ

Yine ikinci önemli bir gelişme, iki milletvekilimizin 14 yıl sonra ilk defa siyasetçi kimlikle adaya gidilmesine destek olunmuş olmasıdır. Çünkü siyasi bir konu ancak siyasetçilerin devreye girmesiyle çözüm aşamasına getirilebilir. Bütün bu süreçlerde emeği geçen herkese, bütün halkımıza, bu bedeli ödeyen bütün dostlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.
Bugün bazı konuların özellikle basında çokça tartışılan konuların netleşmesi açısından görüşlerimizi paylaşacağız. Medyada köşe yazarları, çıkan haberlerkendi anladıkları yazıyorlar, tartışıyorlar. Saygı duyuyoruz. Tamamının doğru olduğunun kabul etmek imkansız. Bu tartışmalar güç destek verecektir. Ama olmayanı olmuş gibi göstermek, kafa karışıklığına yol açacaktır.

AKP-BDP ORTAK ÇALIŞMASI SÖZ KONUSU DEĞİL

Bir defa başlayan sürecin, bir AKP-BDP ortaklaşması olmadığının net şekilde tespit etmek lazım. Bizim hükümetle öncesinden oturup tartıştığımız süreç söz konusu değildir. Bu AKP'nin hükümetin İmralı'da sayın Öcalan ile başlattığı süreçtir. Partimiz, iki arkadaşımızın İmralı'ya gidişiyle birlikte süreçten doğrudan haberdar olmuştur. Bir AKP-BDP ortak çalışması söz konusu değildir.
İmralı'daki görüşmede tarafımıza iletilmiş bir yol haritası, takvimlendirilmiş bir yol haritası yoktur. Böylesi bir yaklaşım belki de herkes olmasını istediği şekilde ifade ediyor deyip geçmek lazım. Bu aşamada kamuoyuna, hükümete, KCK'ya bizim aracılığımızla iletilmiş bir çözüm önerisi, takvim yoktur.
Ama gördüğümüz şudur, görüşmeyi yapan heyette de sayın Öcalan'da da kararlı bir çözüm iradesi vardır. İfade edilen de dışarıya verilen mesaj da şudur.

MÜZAKERE SÖZ KONUSU DEĞİL

Bütün bu tespitler ışığında şunu söyleyebiliriz, şu aşamada başlatılmış bir müzakere söz konusu değildir. Bunun arayışından söz edilebilir. Ama müzakere başladığına dair bize ulaşmış bir bilgi yoktur.

KCK SÜRECE DAHİL EDİLMELİ

Yine görebildiğimiz kadarıyla, müzakere aşamasına geçilmesi, hükümetin bundan sonraki tavırlarına pratiklerine bağlıdır. Çünkü taraflardan biri üzerine düşeni yapmıştır. Bu konudaki iradesini ortaya koymuştur. Hükümet müzakereyi başlatmak istiyorsa, her şeyden önce KCK'nın sürece dahil edilmesi gerekecektir. Bunlar tamamlanır, hükümette bunun adına müzakere der, biz artık müzakere aşamasına geçilmiştir diyeceğiz.
Hükümet kanadından yapılan açıklamalar, kullanılan söylemler, ele alış biçimi tartışma biçimi, pratik sahada yaptıkları bir arada değerlendirdiğimizde, ya niyetini ya ciddiyetini ya da bu işi becerip beceremeyeceğini sorgulamamız lazım. Büyük bir ciddiyet farkı vardır. Güvensizlik yaratıyor. 100 yıllık bir sorunu çözme konusunda hükümet ciddiyse diline üslubuna herkesin sirayet etmesi lazım.

YENDİYSENİZ NEYİ MÜZAKERE EDİYORSUNUZ

Hele hele askeri operasyonlar, tutuklamalar devam edecekse, bunun adına da entegre proje denilerek bu süreç sürecekse kimse birbirini yormasın. Silahsız kansız olsun acısız olsun, ama kimse hükümetin ciddi politikası vardır demesin. Öyle yendik, bitirdik, ezdik, şimdi sıra teslim almaya geldik yaklaşımını kimseye anlatamazsınız. Zaten İmralı'ya giden heyetiniz de böyle denmediğini biliyor. Yendiyseniz neyi müzakere ediyorsunuz? Yenme ve yenilme üzerine kurduğunuz diyalog süreci sakıncalı olacaktır.

ÖCALAN İMRALI'DAN ÇIKARILSIN

Bütün bu tespitler ışığında şunu söyleyebiliriz, şu aşamada başlatılmış bir müzakere söz konusu değildir. Bunun arayışından söz edilebilir. Ama müzakere başladığına dair bize ulaşmış bir bilgi yoktur. Müzakere eşit koşullarda olur. Başbakan İmralı'ya girsin demiyoruz, Öcalan'ın İmralı'dan çıkarılmasını istiyoruz.

ŞEHİT AİLELERİNE SESLENDİ

Kim ne derse desin, sizin böylesine onurlu ve erdemli bir duruşunuz bütün bu kapıların tek başına açılmasına yeterlidir. Ben bu annelerin ve babaların ellerinden öperek şunu söylüyorum. Bu süreç kaybettiğimiz bütün değerler adına hepimiz açısından bir fırsat olabilir. Sizin sunacağınız destek, bu kardeşlerimizin mezarlarında rahat uyumalarına vesile olabilir. Onurlu bir barış gelirse bunu sağlamamız mümkün olabilir.
Sizler bu sürecin takipçisi olmalısınız, kalıcı bir çözüm için baskı unsuru olmalıdır. En çok barışı siz hak ediyorsunuz. O barışı o ailelere armağan etmekte 30 yıllık savaş sürecinde yakınlarını kaybetmiş ailelere armağan etmekte boynumuzun borcudur.

AKDOĞAN'A 'RACON' CEVABI

Demirtaş, Murat Karayılan'ın açıklamaları için "Kandil İmralı'ya racon kesiyor" diyen Başbakan Erdoğan'ın başsdanışmanı ve AKP Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan'a da "Sen kamyon şoförü müsün yoksa başbakan danışmanı mısın"sözleri ile yanıt verdi.

ensonhaber.com

 

Asi_isyankar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 01-08-2013, 23:07   #2
Kullanıcı Adı
BeldeiTAYYIBe
Standart
Ellerinden öpülesi analarin evlatlarini öldüren teröristin yanagindan öptügünüz müddetce samimiyetinizden süphe edilecektir.

BeldeiTAYYIBe isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-09-2013, 12:10   #3
Kullanıcı Adı
Asi_isyankar
Standart
Alıntı:
BeldeiTAYYIBe Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ellerinden öpülesi analarin evlatlarini öldüren teröristin yanagindan öptügünüz müddetce samimiyetinizden süphe edilecektir.

Kusura bakmayın ama o yanakları öpülen çocuklar da bu ülkenin vatandaşlarıdır
Ve keyiflerinden ötürü o dağlara çıkmadılar.
Meseleye empatiyle yaklaşın isterseniz...
Asi_isyankar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-09-2013, 18:02   #4
Kullanıcı Adı
BeldeiTAYYIBe
Standart
El insaf...
karakol baskini yaparken ve onlarca ana kuzusu sehit edilirken bu empati nerelerdeydi?
Dagda vekillerin yanaklarini öptügü terörist milletin gözü önünde hava yaparken, vekillerin önünde vazifesini yapan gazeteciyi tehdit edercesine küstahlasirken bu empati nerelerdeydi?

Net'te söyle bir bakin...su karakol baskini esnasinda teröristlerin cektigi görüntüleri izleyin.
Insan vasfini yitirmiscesine, O ELLERI ÖPÜLESI ANALARIN kuzulari birer birer can verirken zevkten adeta dört köse naara atanlar'a bu empati nerelerdeydi?

Kürt meselesinden bahsetmiyorum...
Kürtlere verilen acilardan ve hakli isteklerinden bahsetmiyorum...
Cünkü bunlari inkarda etmiyorum.
Benim anlattigim baska hatta bambaska bir mevzuudur.
BeldeiTAYYIBe isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-09-2013, 21:23   #5
Kullanıcı Adı
Yıldırım
Standart
Alıntı:
Asi_isyankar Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kusura bakmayın ama o yanakları öpülen çocuklar da bu ülkenin vatandaşlarıdır
Ve keyiflerinden ötürü o dağlara çıkmadılar.
Meseleye empatiyle yaklaşın isterseniz...

Empatiymiş.
Ozaman şunuda iyi düşün hiçbir şehit anası o şerefsize değil elini öptürmek ayağını bile uzatmaz.
O dağdaki şerefsizleri empati diyerek hoş gösteremessin.
Yıldırım isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-12-2013, 03:14   #6
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
Asi_isyankar Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kusura bakmayın ama o yanakları öpülen çocuklar da bu ülkenin vatandaşlarıdır
Ve keyiflerinden ötürü o dağlara çıkmadılar.
Meseleye empatiyle yaklaşın isterseniz...
Kürtçülerin bir kısmının dağa çıkıp PKK'lı teröristler olmalarında elbetteki CHP Zihniyeti'nin ve onun uzantıları olan sivil ve askerî bürokrasinin büyük hataları vardır. Kürt kimliğini ve Kürtlüğü yok saymak, alavere dalavere Kürt Mehmet nöbete anlayışla Kürtlerin temel haklarını onlardan esirgemek PKK'nın doğuşunda ve gelişmesinde rol oynamıştır. 12 Eylül 1980 Askerî Darbesi sonrasında Diyarbakır Askerî Cezaevi'nde yapılan işkencelerinin direkt olarak Kürtlüğü ve Kürt kimliğini yok etmeye dönük faşizan saldırılar olması PKK'nın gelişip büyümesine yol açmıştır.

Devleti ele geçiren bazı bozuk zihniyetlilerin hataları PKK'yı aklamaz. Devleti ele geçiren o kötüler, dindarlara da pek çok zulümler yaptılar; ama dindarlar dağlara çıkarak devletin askerini, polisini ve sivil vatandaşları öldürme yoluna gitmediler.

PKK'nın Marksist-Leninist ideoloji üzerine kurulmuş bir örgüt olduğunu da hatırda tutalım. Türkçü MHP normal olarak milliyetçi sağcı bir siyasi parti iken, Kürtçü BDP'nin de milliyetçi bir siyasi parti olarak sağda yer alması gerekirken solcu bir siyasi parti olması herhalde PKK'nın kuruluşundaki komünistliğinden kaynaklanmaktadır. Yani demek istiyorum ki, zulüm oldu da PKK doğdu mantığı gerçeği tam yansıtmıyor. PKK önce komünist bir örgüt olarak var oldu, daha sonra Türkiye toprakları üzerinde bir Faşist Kürdistan Devleti (FKD) kurmak için mücadele etti, şimdi ise anladığım kadarıyla kendince yeterli bir özerklik elde ederse devlet talebinde ısrar etmeyecek bir örgüte dönüştü.

Günümüzde PKK'nın durumunu objektif olarak değerlendirirsek onun teröre devam etmek için hiçbir gerekçesi kalmadığını görürüz. Çünkü hem 24 saat Kürtçe yayın yapan TRT Şeş (TRT 6) kurulmuş ve yıllardır yayındadır, böylelikle Kürtçe ve Kürt kimliği devlet tarafından kesin olarak kabul edilmiştir, hem okullarda Kürtçe seçmeli ders olarak okutulmaya başlanmıştır, hem de yerel yönetimlerin yetkileri artırılmıştır. AK Parti iktidarında Türkiye'nin demokratikleşmesi devam etmektedir. Ülkemizin birlik ve bütünlüğünü, milletimizin kardeşliğini koruyarak
Kürtlere demokrasi içinde daha başka haklar da tanınabilir.

PKK tarafından kandırılarak dağa çıkartılmış olan terörist çocuklara da yazık! O terörist çocuklar bir yuva sahibi olamadan çoluk çocuğa karışamadan hayatlarının baharlarında solup gittiler. Başka Kürt çocukları da ölen teröristlerin âkıbetlerine uğrayıp hayatlarının baharlarında solmasınlar. Barış sürecine hep birlikte destek olalım. Demokratik ve özgürlükçü Türkiye; dindarlara da, laiklere de, Türkçülere de, Kürtçülere de başka görüşlerdeki insanlara da yeter. AK Parti'nin, CHP'nin ve BDP'nin barış sürecinin yanında yer almaları barışa ulaşmak yolunda Türkiye için büyük bir umut ve büyük bir avantajdır ki bu 3 partinin oy oranı % 80'lere ulaşmaktadır. 2013 yılında bu sefer başarabilir ve barışı sağlayabilirsek hepimiz için çok hayırlı olacak inşaallah; ama Allah korusun ki bu sefer de başaramazsak çatışmalı süreci muhtemelen daha uzun yıllar boyunca yaşamak zorunda kalacağız.

Konu Cihannur tarafından (01-12-2013 Saat 03:22 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-14-2013, 03:57   #7
Kullanıcı Adı
MEÇHUL ADAM
Standart
Alıntı:
Asi_isyankar Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kusura bakmayın ama o yanakları öpülen çocuklar da bu ülkenin vatandaşlarıdır
Ve keyiflerinden ötürü o dağlara çıkmadılar.
Meseleye empatiyle yaklaşın isterseniz...
Teröristlere ne zaman empati bakılacakmış?Bu devletimiz Kürt-Türk ayırımı mı yapıyor.Kürtlerle Türklerin kendi aralarında hiçbir sorunu yoktur.Benim çevrem kürtlerle doludur.PKk'lı kürtlerin siyonistlerin tuzağına düştüklerinin farkında değillerdir.Yeryüzünde bir tek bağımsız ülke gösterebilir misiniz?Lazlar niye ayaklanmıyorlar?.Git Karadeniz'e,bir bak bakalım Doğu'dan beter halleri var.Bunlarda müslümandır.Haline şükrediyorlar.

Bir insan art niyetli olunca ona iyilik yapmak beyhude emekmiş.Nankörlük etmesinler, bu vatan hepimizindir.Filistinlilerin akibetine uğramasına istermisiniz bu kürtlerin?...

Konu MEÇHUL ADAM tarafından (01-14-2013 Saat 03:59 ) değiştirilmiştir..
MEÇHUL ADAM isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-09-2013, 19:38   #8
Kullanıcı Adı
Supraliminal
Standart
O anaların elleri, sizin kanlı salyalı ağzınıza ihtiyacı yok!
Şimdiye kadar nerelerdeydiniz.
Binlerce evladımız şehid edilirken gidip kandilde kucaklaşırken hiç vicdanınız titremedimi.El insaf hakikaten.

Geçti bolunun pazarı,sür eşşeği NİĞDEYE...
Supraliminal isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-09-2013, 19:59   #9
Kullanıcı Adı
Garibüzzaman
Standart
Bazılarının ağızların ''empati'' ve ''demokrasi'' gibi kelamlar kirli birer sakızdan ibaretmiş meğer.

Konu Garibüzzaman tarafından (01-09-2013 Saat 21:16 ) değiştirilmiştir.. Sebep: düzenleme
Garibüzzaman isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-10-2013, 13:00   #10
Kullanıcı Adı
Asi_isyankar
Standart
Diğer arkadaşlar da meseleye sadece kendi açılarından bakıyorlar.
Devletin yanlışlarını gözardı ederek yorum yazmaktadırlar.
Sanki birileri keyiflerinden o dağlara çıkmışlar.
Karakol baskınları olmuşsa, baskınlardan yüz katı operasyonlar gerçekleştirilmiştir.
Gerilla ölümlerinde Zevkten 4 değil 14 köşe olmuş askerleri de, sizleri de görmüşüz..

Şiddeti savunuyor değilim, her türlü şiddete karşıyım ancak gerçekçi olmaya çalışıyorum.

Şehit anneleri bile dağdaki çocuklara üzülürken
Onlara "ana kuzusu" derken siz gelip burda ahkam kesiyorsunuz.

Demokratlığı ve empatiyi "Sözde dindarlar"dan öğrenecek değilim.

Konu onurcan tarafından (01-12-2013 Saat 00:20 ) değiştirilmiştir..
Asi_isyankar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı