Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Genel Tarih Devlet tarihleri ve kültürleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-23-2017, 10:23   #11
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Safevi Devletinin Yıkılışı

Şah Abbas dönemindeki Farslaşma akımı, İngiltere ve Portekiz’in Basra körfezine girmesi ve*Safevi Devleti*ile girişilen ticari münasebetler Safevi Devletinin ekonomik olarak zenginleşmesine siyasi olarak zayıflamasını ve*Safevi Devletinin sonunu hazırlayan süreci başlatmış oldu.*

Şah Abbas’ın vefatından yerine geçen oğlu Safi Mirza , babası gibi İngiliz oyunlarına alet olunca*Safevilerin istikbali felakete* sürüklendi Türklükten uzaklaşan*Safeviler Osmanlılara savaş ilan edince*Safeviler büyük bir darbe aldı.*Safeviler için büyük önemli olan Van Osmanlı hâkimiyetindeydi Şah Vana sefer düzenleyince Osmanlıların tepkisi şiddetli oldu.
Osmanlılar Van’ı Bağdat ve Orta Irak sahasını* fethetti Safeviler Orta Irak bölgesini* Osmanlılara bırakmak zorunda kaldı

Şah 1. Safi’den sonra yerine oğlu 2. Abbas geçti (1642 – 1666).dönemi iç çekişmeler, Özbek akınları, iç isyanlar ve mezhep çalışmalarıyla geçti. Osmanlının Suriye, Irak ve Azerbaycan* ilerlemelerini durduramayan Abbas, yönetimi oğlu Süleyman’a bırakmış* Şah Süleyman döneminde de varlık gösteremeyen*Safeviler*bölgedeki siyasi otoritesini kaybetmiştir
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-31-2018, 09:39   #12
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak pakman.worldpress.com

Azerbaycan Tarihi

*27 Şubat 1917 Devrimi ile Rusya’daki Çarlık rejiminin yıkılmış Rus birlikleri silahlarını Ermeni ve Gürcüler’e dağıtmışlardı.* 2 Kasım 1917 de Bakü’de Daşnak Şaumyan başkanlığında Bolşevik Bakü Sovyeti hükümeti kuruldu. Gence’de yıkılan Çarlık Rusyası’ndan bağımsızlığını kazanan vilayetlerin birleştirilmesiyle 28 Mayıs 1918 de “Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti” kurulmuş ve Cumhurbaşkanlığı’na da Mehmet Emin Resulzade getirilmiş Osmanlı tarafından tanınmıştır. Şaumyan bağımsız Azerbaycan Türklerine Rus silahlarıyla saldırmış. Bakü, katliamlarından sonra Azerbaycan Türklerinin yardım istemesi üzerine Azerbaycan, Dağıstan ve Kerküklü gönüllülerle takviye edilen Osmanlı ordusu* Gence, Göyçay, Şamahı, 15 Eylül 1918 de Bakü’yü sonra da Quba, Derbent ve Mahaçkale’yi kurtarmıştır *İlk Bağımsız Azerbaycan Devleti Türk tarihi boyunca adı “Demokratik Cumhuriyet” olan ve Latin alfabesini ilk benimseyen Türk Devleti olması bakımından önemlidir .Azerbaycan’ın bağımsızlığı 23 ay devam etmiş, 1920 yılında 28 Nisan Sovyet Ordusunun Azerbaycan’ı işgali ile Bağımsız Azerbaycan Devleti sona ermiştir. 70 yıllık sürede “Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetine bağlı 15 Cumhuriyetten biri olmuştur. Azerbaycan Sovyetlere katıldıktan sonra sürekli toprak kaybetmiştir. 1920 de 114.000 km2 olan yüz ölçümü bugün 86.600 km2’ye düşmüştür. Stalin zamanında Ermenistan Azerbaycan, Nahçıvan ve Türkiye arasına uzatılarak Azerbaycan’la Nahçıvan’ın, ve Türkler ve arasındaki irtibat kesilmeye çalışılmıştır.

*Atatürk İran’dan satın aldığı arazi koridoru ile Türkiye’nin Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile komşu olmasını sağlamıştır.1920’den itibaren 70 yıll Sovyetlerin parçası olan Azerbaycan 1990’da Sovyetler’in dağılmasıyla bağımsızlık hareketlerine başlamıştır Azerbaycan Halkının bağımsızlık isteği 20 Ocak 1990 da Sovyet ordusu tarafından kanlı bir şekilde bastırılmış bağımsızlık hareketleri hızlanmış, Halk Cephesi Hareketi’nin baskısıyla 31 Ağustos 1991 de Azerbaycan bağımsızlığını ilan etmiş, 18 Ekim 1991’de Milli Meclis Bağımsızlık Kanunu kabul etmiştir. 70 yıllık aradan sonra 7 Haziran 1992 de ilk defa yapılan demokratik Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Halk Cephesi Lideri Ebulfez Elçibey Cumhurbaşkanlığına getirilmiştir.*Ermenistan saldırıları karşısında zor durumda kalan ve darbe ile çekilmesi istenen Elçibey Nahçıvan Meclis Başkanı Haydar Aliyev’i göreve davet ederek Nahçıvan’a çekilmiştir. Haydar Aliyev önce Azerbaycan Milli Meclis Başkanlığına getirilmiş, 3 Ekim 1993 de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 5 yıllığına Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, 11 Ekim 1998 de ikinci defa Cumhurbaşkanı seçilmiştir. 15.10.2003 Cumhurbaşkanlığı* seçimlerine* sağlık nedenleriyle katılamayan* Haydar Aliyev’in yerine* oğlu İlham Aliyev* katılarak Azerbaycan’ın* yeni Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

*Türkiye’de Azerbaycan Türklerine “Azeri” konuştukları dile “Azerice” denmektedir.* Azerbaycan resmi politikasında ise “Azerbaycan Halkı”, “Azerbaycanlı” ve “Azerbaycan’ca”, “Azerbaycan Dili” şeklindedir. Bunlar yanlıştır. Azerbaycan bir coğrafya ismidir, millet ismi değildir soyu bilinen, kendine has dili olan halklar coğrafi adlarla kimliklendirilemezler.*Azeriler İran’da yaşayan küçük bir etnik topluluktur.*Azeri sözcüğü, ilk olarak, tarihin en azılı Türk düşmanı Stalin, sonra ise hasta beyinli İran-Fars şovenistleri tarafından, Azerbaycanlıların Türklük şuurunu yok etmek, unutturmak için uydurulan sahte bir kimliktir. *Azerilik” komunizmin oyunu
Azeri değiliz, Türk oğlu Türk’üz!
Azerbaycanlılar Türktür dilleri Türkçedir Azerbaycan Türk milletidir
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-31-2018, 09:40   #13
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak çokbilgi.com

Bütün Türkler Kardeştir Azerbaycan Tarihi

*Azerbaycan halkının servetleri arazisi zamanda eski ve kıymetli bir siyasi tarihi vardır., bir makalede Azerbaycan ele almak mümkün olmadığından XIX. asrın başlarından sonraki devirleri ele alacağız. Azerbaycan’ın büyük bir kısmı güneyde, şimdiki İran sınırları içerisindedir. Azerbaycan halkı zengin siyasi tarih, medeniyet, ilim ve sanat eserleri yaratmıştır. Rusya I. Petro zamanında 1700-1721 yıllarında Kuzey savaşında Baltık denizine ulaştıktan sonra denizin donmasıyla denizcilik için yararsız olduğunu görerek sıcak denizlere sahip olmak maksadıyla Hazar sahillerine ve Kafkasya’ya akında bulundu. Hazar’ı çıkan Rus orduları geri çağrıldı. 1813-1828 yıllarında Rusya Kuzey Azerbaycan’ı işgal ederek Gülüstan ve Türkmençay antlaşmalarıyla kendisiyle birleştirdi Güney Azerbaycan ise İran’a katıldı.*Azerbaycan rus savaşlarında oldukça fazla Rus asker ve subayı öldü. Bakü’de general Sisianov’un başı kesildi. Azerbaycan işgal edildi halk işgalcilerle anlaşamadı. Rus işgaline karşı direniş devam etti. Rus hükümeti destek oluşturmak için Azerbaycan topraklarına gayrımüslümleri yerleştirdi. Azerbaycan’a Ermenilerin göç ettirilmesi için komiteler kuruldu. Göç ettirilenlere imtiyazlar verildi.Ermeniler Kuzey Azerbaycan topraklarında, Nahçıvan, Erivan ve Karabağ’da iskan ettirildi. İşgal edilmiş topraklarda Ruslar ve Almanlar yerleştirildi. Kuzey Azerbaycan’da ilk Rus iskanları 1930’lu yılların başlarında meydana geldi. İşgal edilmiş Azerbaycanda Rus köyü kuruldu. Azerbaycanlı ahalinin sayısı hayli azaldı.

*Müstemleke zulmünden canı yanan Müslüman ahali kendi ata topraklarından göçtü Gülüstan sulhune kadar Karabağ bölgesinde 20.000 Azerbaycanlı aileden yalnız 3.000 kadarı kaldı.Çar Ermeni, Rus ve Almanları Kuzey Azerbaycan topraklarında yerleştirerek nüfus sayısını artırdı
Rusya’nın Kuzey Azerbaycan’da uyguladığı milli ve dini zulüm, islam dinine, milli dile, adet ve medeniyete saygı göstermeyişi yönetime karşıt düşünceleri keskinleştirdi ve halkın gazabını artırdı. Ruslara karşı isyanlar başladı. 30’lu yıllar Kuzey Azerbaycan’da mücadele kahramanlıklar seviyesine çıkdı. Car-Balaken, Talış, Guba ve Şeki’de isyanlar başladı. Ve, Çar orduları tarafından mağlup edildi. İsyanların liderleri ve destekçileri hapsedildi idam edildi.*Çarizme karşı mücadele ve güçlenen eğitim Azerbaycan milletini birleştirdi. Kuzey Azerbaycan’da millet XIX. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıktı. Milletin birliği sanayileşmeyle oluştu. En eski devirlerden beri, Azerbaycanlılar güneyde Kızıl-Özen çayından başlayarak, kuzeyde Büyük Kafkas sıra dağlarına, doğuda Hazar denizi sahillerinden batıda Göyçe gölü ve Gürcistan’a kadar uzanan büyük bir arazinin sahibiydiler. halkımızın tarihi arazi birliği meydana çıktı. Rus İşgalinden sonra Azerbaycan topraklarıda parçalandı.Azerbaycan halkı ağır imtihanlardan başarıyla çıkmış, medeniyet incileri yaratmış, yabancılara karşı mücadelelerden çıkmış yüksek manevi değerleri ile dünya medeniyetine emsalsiz katkılarda bulunmuştur.

*Azerbaycan Türklerinin menaviyat birliği halkın birlik şuuru ile ilgili olup kendisini adet, ve yaşam özelliklerinde bulmuştur. Azerbaycan Türklerinde misaferperverlik, büyüklere hürmet, merhamet dostluk sadakat, samimilik vardır Azerbaycan Halkının görkemli temsilcilerinden Mirza Fethali Hasan bey , Necef Bey 1875 te ana dilde ilk gazeteyi neşre başlaması, okulların artması ve milli tiyatronun kurulması Azerbaycan medeniyetini yükselterek milli şuurun uyanmasında mühim rol oynadı. 1880’li yıllarda yayına başlayan “Kaşkül” gazetesi ilk defa “Azerbaycan milleti” ifadesini kullanarak Halkı uyanmaya çağırır, ana dilibve “Vatan” kavramını yaymağa çalışırlardı.
*Ahmed ağaoğlu, Ali Hüseyinzade, devrin en cesaretli aydınlarındandı. Milyoner yardımsever Hacı Zeynalabidin halkın ilimi için büyük işler yaptı. Azerbaycan’da Çarizm,ve Ruslaştırma siyasetiyle XX. asrın başlarında göç ettirilen Rus sayısı arttı. Ruslar, yerli köylülere ait olan verimli topraklara iskan ettirildi. 1912’de Muğan’a göç ettirilmiş 20. 000 Rus’un yaşadığı 49 köy kuruldu. Devlet Ruslara resmi silah verdi. 20.Asrın başlarında bütün Rusya İmparatorluğu’nu ve Azerbaycanı devrim harekatı bürüdü. 1901 de Bakü’de 15 civarında sosyal-demokrat dernek faaliyetdeydi. işçi harekatı taraftar bulmuştu. Bakü bütün Rus İmparatorluğu’nda devrim merkezlerinden biri oldu
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-31-2018, 09:40   #14
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak çokbilgi.com

Bütün Türkler Kardeştir Azerbaycan Tarihi

*Devrimi önlemek için Çarizm Kafkasya’da Rus askerlerinin yardım ettikleri Ermenilerin Azerbaycanlılara karşı katliamlarını başlattı.
katliam bahanesi ile Çarizm Kafkasya’da askeri birlikler yetiştirildi. Fakat, tüm bunlara rağmen, Rus işgaline karşı mücadele Milli-azadlık harekatı durmadı. Azerbaycan’da Milli-azadlık harekatı köylü ve kaçak harekatı idi Kaçak harekatının liderleri Nabi, Kerem, Deli Ali, Meşedi Yusuftu resmi daireler onları yol kesen bir eşkıya gibi farzedip nüfusdan çıkarmaya çalıştı gençler öğrenimlerine ara verip vatana döndü Milli Demokratik hareketinde büyük rol aldılar. gençler milletin tarihini ve manevi değerlerini araştırmanın zaruriliğini anladılar.*Aydınlardan Hasan bey Zerdebi, Ali bey Hüseyinzade, Ahmed Bey Ağayev, Neriman Nerimanov, Celil Memmedguluzade, milli ideallerin yayılmasında ve milli şuurda mühim rol oynadılar. Hasan Bey Zerdebinin ve Mehemmed Eminin demokratizm idealleri büyük tesir gücüne malik idi. Milli tefekkür Türk aleminin temsilcileri İsmail Gaspıralı, Atsız, Ziya Gökalp*ve Türkçülüğe dair fikirleri kaynak almaktaydı Milli kadroların gücünü anlayan aydınların gayreti ile 1905’de ana dilde “Hayat” gazetesi neşredildi. Muhtarov’un yardımlarıyla kurulmuş “Neşri maarif” cemiyetleri halkın aydınlanmasında ve Milli Azadlık Harekatı’nın güçlenmesinde büyük hizmet gösterdiler.

*Milli harekatın taleplerinden olan milli dilin gelişmesi ve tahsilin ana dilde olması Azerbaycan öğretmenlerinin 1906 daki Kurultayında talep edildi.XX. asrın başlarında aydınlar ahaliyi teşkilatlandırmak için Mehemmed Emin liderliğinde 1902’de “Müsalman Gençlik Teşkilatı” kuruldu. gizli faaliyet gösteren “Müsalman Demokratik “Musavat” Cemiyyeti”ne dönüştürüldü. 1904 sonbaharında milli aydın Mirhasen Mevsimov’un, ve Mehemmed Eminin teşebbüsü ile Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi bünyesinde faaliyet gösteren sosyal-demokrat “Hümmat” teşkilatı” kuruldu. Takamül” ve “Yoldaş” gazeteleri yayınlandı. Bolşeviklerin kontrolüne geçen “Hümmat” teşkilatı milli gayesinden uzaklaştı.
*milli istiklal uğrunda mücadele eden Resulzade ve fikirdaşları “Hümmat” teşkilatından uzaklaşarak Rus idaresine karşı Azerbaycan milli inkılap harekatını hedef seçtiler. Çar, Resulzade’yi takip ettirmekte idi. 1908 de İran’a gitmeye mecbur kalan Resulzade, Azerbaycan milli kahramanları olan Settarhan ve Bağırhanla birlikte Tebriz devrimine katıldı. 1905-1907 yıllarında birinci Rus devriminin mağlubiyetiyle Azerbaycan’da milli bağımsızlık hareketinin temsilcileri baskılara maruz kaldı bağımsızlık fikirleri veren gazete ve dergiler kapatıldı. Azerbaycan ticari erbabı “Müselman Konstitusiya Partisi”ni kurdu.

*1905 yılında Ermenilerin Azerbaycan soy kırımları ileri seviyedeydi toprak sahipleri siyasi parti ve silahlı müdafaa cemiyetleri kurdular. 1911 Ekimi’nde Abbasgulu , Tağı Nağıyev ve Resulzada tarafından kurulan Musavat Partisi, Azerbaycan Halkının teşkilatlanmasında mühim rol oynadı. Musavat Müslüman halklarının bağımsızlığına maddi ve manevi yardım vaad edildi. Musavat 1913 yılında faaliyetlerini durdurdu.*Birinci Dünya Savaşı Azerbaycan’daki şartları değiştirdi. milli hareket zayıflasa da durmadı düşman tarafların her birinin Azerbaycan’a dair planları vardı. Azerbaycan’ın servetlerini istiyorlardı. Çarizm Müslüman Azerbaycanlılara inanmayarak askeriyeye çağırmıyordu. İstihbarat Türkçü ve İslamcıları izledi Rus ordusunda hizmet eden 200 kişiden fazla Azerbaycanlı subay savaşdaki kahramanlıklarına karşılık madalya ile ödüllendirildi. General Samed Bey Ali Şıhlinski, İbrahimağa Vekilov ve Hüseyinhan Nahçıvanski’nin isimleri harp sanatında önemlidir Azerbaycan askeri pilot Farruhağa savaşlarda şöhret kazandı. Azerbaycan gençlerinden “Tatar süvari alayı” teşkil edildi. alayı Rus şovenistler hakaret amacıyla “Vahşi diviziya” diye adlandırdılar. Alay emsalsiz başarılar gösterdi.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-31-2018, 09:41   #15
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak çokbilgi.com

Bütün Türkler Kardeştir Azerbaycan Tarihi

*Savaş bölgelerindeki Azeri evleri dağıtıldı, öldürüldü ve göç ettirildiler. Çarizm Osmanlı ve İran’dan Ermenileri büyük guruplarla Azerbaycan topraklarına Erivan, Nahçıvan, ile Bakü’ye yerleştirdi. Cephelerdeki mağlubiyet neticesinde imparatorluk düzenin bozulmasından istifade eden Azerbaycan Milli Hareketi esarete karşı direnişini güçlendirdi. Ekim Devrimiyle Çar devrildi partiler kuruldu, Musavat siyasi faaliyetlerine başladı. Sosyalist teşkilatlar Azerbaycan’da İşçi Milletvekilleri Sovyetleri kurmaya başladı. Ancak dayanakları zayıftı. sosyalistleri Azerbaycan Türklerinin dışındaki unsurlar desteklemekteydi Azerbaycan’da siyasi partilerin genişlemesiyle birlikte Müslüman Milli Şuraları kurulmaya başlandı. Komitesi’nin başkanı Memmed hasan Hacınski, yardımcısı ise M. E. Resulzade oldu.
*Milli Şuralar güçlü idi. Ekim Devrimi’nden sonra milli bağımsızlık harekatında Müslüman Milli Şurası’nın Azerbaycan’ın şehir ve kazalarında şubeleri kuruldu.*Milli*bağımsızlık harekatında ve Milli Azerbaycan Devleti’nin kurulmasında Musavatın rolü ölçülemez .1917 sonbaharında Güney Kafkasya’da Musavatın nüfuzu arttı. 26 Ekim’de Musavat partisinin I. kurultayını açan Resulzade bağımsız Azerbaycan Devleti’nin kurulacağını söyledi. Azerbaycan’da milli bağımsızlık üç yönde yapılıyordu. Birincisi, hükümetin esaret altına aldıkları halklara uyguladıkları politikalara karşı mücadele idi. geçici hükümet Çarın politikasını yürütüyordu. Azerbaycanlıları bölücülükle suçlayarak milli bağımsızlık harekatını boğmaya çalışıyordu.

*İkincisi, Sovyetlere karşı mücadeleydi İçinde Azerbaycanlılar azdı, esasen Ermeni ve Rus Bakü işçi ve asker milletvekilleri Sovyet yönetiminin Azerbaycan halkıyla ters olduğunu ifade ediyordu.
Menşevik ve Taşnaklar Bakü Sovyeti bir ve bölünmez Rus idealini savunuyordu. Azerbaycan Milli Hareketi siyasetin aleyhine idi. Üçüncüsü imparatorluğun dağılması ile keskinleşen Ermeni-Müslüman düşmanlığı idi. görüşe, Milli bağımsızlık hareketi ile milli aydınlar katılıyordu. Azerbaycan zenginleri ise milli bağımsızlık hareketine gizli yardım etmekteydiler 1917 Ekimi’nde Petrograt’ta Bolşevik ihtilali ve geçici hükümetin devrilmesi neticesinde Bolşevik diktatörlüğü kuruldu ülkede yeni siyasi şartlar oluşmuştu. *Bolşevik hakimiyetini kabul etmeyen milliyetçi güçlerin Güney Kafkasya’yı Rusya’dan ayırmaları gerekliliği artık şüphe götürmezdi.Bolşeviklerin hedefi Rus müstemlekelerini başka başka adlar altında koruyarak bir yönetimde birleştirmek idi. Azerbaycan’da Azerilerin dışındaki milletlerden ibaret olan Bolşeviklerin dayanakları çok zayıftı. Ekim Devriminde Bakü yönetimi için yapılmış seçimlerde Bolşeviklerin aldıkları 3770 oyun 2600’den fazlası Ruslarındı Musavat partisi 25. 000 seçmenden 10.000 oy alarak oyların %40’ını almıştı. Bolşevikler aynı mahiyette Bakü Sovyeti’nin konferansını çağırıp Bakü’de Sovyet hakimiyetini ilan ettiler.

*Bakü Sovyeti’nin İcra organına Sovyet parti temsilcileri dahil edildi Bunlar Azerilerin dışındaki kavimlerdendi. Bolşevik-Taşnak ittifakı da resmi bir hüviyet kazandı. Musavat Partisi İcra Komitesine girmedi. ABD, İngiltere ve Fransa’nın yardımı ile Tiflis’te Azerbaycanlı, Gürcü ve Ermeni temsilcilerinden ibaret Kafkasya Komiserliği kuruldu. 1917 Aralık ayında Erzincan Anlaşması ile Osmanlı ve Rusya arasında Kafkas cephesinde ateşkes ilan edildi Rus ordusu işgal ettiği toprakları boşaltmalıydı. Kafkas cephesinden dönen Rusya Azerbaycan köylerini talan ederek, açlık ve sefalet içerisinde olduklarından Rusya’ya dönmektense Bakü’de kalmayı tercih ediyorlardı. *Rus ordusu ksilah ve mühimmatını Ermenilerle, Bakü Bolşeviklerine verdiğinden Azerbaycan silahsız kaldı.1918 Martında Bakü Sovyeti 20.000 silahlı güç topladı. Bolşeviklerin ve Ermenilerin en güçlü rakibi Azerbaycan’ın bağımsızlığı uğrunda mücadele eden, geniş sosyal desteği olan ve yerli ahalinin savunduğu, sınıflar üstünlüğünü reddeden, milli bağımsız cumhuriyetin ilkelerini ileri süren Musavat Partisi idi. Bolşevikleri kuvvetlendirmek, Musavat başta olmak üzere milli güçleri güç olmaktan çıkarmak gerekçeleriyle Şaumyan Azerbaycan Türklerinin soy kırımını başlattı. Türkler ve Müslümanlar topluca imha edildi Azerbaycan aydınları Müslüman ahaliyi sakinliğe, ve tahammüle çağırıyorlardı.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-31-2018, 09:42   #16
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak pakman.worldpress.com

Azerbaycan Tarihi

*Türkler öncesi Azerbaycan, MÖ VIII. yüzyılda kurulan Manna İmparatorluğundan günümüze pek çok kavmin denetiminde bulunmuş, birçok medeniyete beşiklik etmiş ve büyük mücadelelere sahne olmuş bir ülkedir. Bölgede Urartular, Medler, Persler,, Romalılar, Ermeniler, Parthlar, Sâsâniler, Bizans, Emeviler, Abbasiler, Şirvanşahlar, Şeddâdîler ve Ahmedîliler egemen olmuşlardır. bölgeye Türk göçleri de olmuştur.Türklerin Azerbaycan’a ilk gelişleri Milattan önceki zamanlara, Saka-İskit dönemine rastlar İskit
Saka göçlerinde* ilk kez Kıpçak, Bulgar ve Oğuz boylarından Türk oymakları bölgeye yerleşirler. Bulgarlar, Hazarlar, Sâbirler ve Uygurlar Azerbaycan’a yerleşen Türk boylarıdır.*
*M.S. 395-96 yıllarında Hun Türkleri Balkanlardan Trakya’ya ilerlerken, bir kısmı da Kafkaslar üzerinden Anadolu’ya indiklerini, İç Anadolu bölgesine geldikten sonra Azerbaycan-Bakü yoluyla kuzeye, döndükleri bilinmektedir. Hun akınlarında Hazarlar bölgeye gelen Türk boylarındandır.**Hun, Kuşan ve Sâbirlerin akını ise MS 486’ya rastlar. VII. yüzyıl göçleri Orta Asya’dan batıya yönelince, Hazarları ve Sâbirlerin Azerbaycan’a gelmelerini sağlamışdır VII. ve VIII. yüzyılın sonuna kadar Araplar, birçok doğu ülkesi gibi Azerbaycan’a da hâkim olmuşlardır. bölge halkını Araplaştıramadıkları gibi, kendileri de halk ile kaynaşarak erimişlerdir.

*Azerbaycan’da Arapların hâkimiyeti sırasında Türk boyları bölgeye yerleşmiştir.*VII. yüzyılda Oğuz ve Peçenek göçleri kalabalıklaşmıştır. Selçuklu Türklerinin Azerbaycan’da ilk görülmeleri,* 1015-1021 yılları**Selçuk Bey’in torunu Çağrı Beyin akınlarıyla başlar. Çağrı Bey, Azerbaycan’ı alır Oğuz boylarını bölgeye yerleştirir. Tuğrul Bey 1054’de Gence’yi kurtarmak için Bizans’a yaptığı sefer, Azerbaycan üzerinden Doğu Anadolu’ya olmuştur. Selçuklu akınları sonucunda bölge Türkleşir. Alparslan’ın seferi ile 1064 te Azerbaycan Selçuklular’ın eline geçer ve Büyük Selçuklu Devleti’nin eyaleti olur. Sultan Alparslan zamanında Azerbaycan bölgesindeki krallıklar etkisizleştirilmiş Alparslan’a Ebu’l-feth unvanı verilmiştir. *Melikşah dönemi Azerbaycan’ın Türkleşmesinin son safhasını oluşturur. 1086 da Türklerin Azerbaycan’daki durumunu belirten Nesevî XIII. yy. Azerbaycan düzlüklerinde, dağlarında ve kalelerin-de Türkler yayılmışlardı.” demektedir. Büyük Selçuklular’dan sonra Azerbaycan 1118-1194 te Irak Selçukluları’nın 1137-1225 te İldenizliler Hanedanı’nın idaresine girer.*Gence’de* Selçuklu valisi Şemsettin İldeniz’in 1146’da bölgeye hakim olması ile Atabegler İldenizliler devri başlamıştır. Şamahı’da Şirvanşahlar sülalesi hüküm sürüyordu.Moğollar Karakoyunlular, Akkoyunlular 1231’de Celalettin Harzemşah’ı takip eden Moğol kuvvetlerinin bölgeye gelmesi ise İlhanlılar dönemini başlatır

*Azerbaycan, İlhanlılar’dan* sonra Altınordu hakimiyetinde kalmış, 1358’den* itibaren Celayirlilerin egemenliğine girmiştir. Timur 1383’de Azerbaycan’ı emirliğine katmıştır Timur’un 1405’de Çin seferinde ölmesiyle Azerbaycan Türkmen boylarından 1380-1468 te Karakoyunlular*ve
1340-1514 te Akkoyunlular*hakimiyetine girer Türkmen devletleri zamanında Azerbaycan Türk nüfusu bakımından en yoğun dönemini yaşar. Safevi hanedanlığının kuruluşu 1502’de Şah İsmail’in Nahçıvan’da Akkoyunlu ordusunu yener. Safevi şeyhi Şah İsmail’in güçlenmesinin*en önemli sebebi Türkmen aşiretlerine güvenmesi ve Türklere değer vermesinden* kaynaklanır.
*Ne yazık ki, tarihimiz asıl unsurlarını Türkmen* boylarının oluşturduğu iki Türk devleti Safevi ve Osmanlı devleti karşı karşıya gelmiştir 15. yüzyılda Safeviler ile Osmanlı savaşları refahı geriletti savaşlar Sultan Selim, Kânûnî, IV. Murâd, III. Ahmed dönemlerinde*aralıklarla yaklaşık 150 yıl (1514 – 1747)*devam etti ve Azerbaycan toprakları Osmanlı, ve Safevi idaresine girdi. Şii-Sünni mücadelesinin en yoğun dönemi 1514 te Sultan Selim Şah İsmail’i Çaldıran’da yenerek Tebriz ve Güney Azerbaycan’ı Osmanlı topraklarına kattı.*1524’te Şah İsmail’in ölümüyle Tahmasb, 10 yaşında tahta çıktı.* Azerbaycan’ı ele geçirdi Sultan Süleyman, Azerbaycan üzerine 3 sefer yaptı Kanuni’nin 1534 teki Irakeyn Seferi ile Azerbaycan’ın tamamı Osmanlı idaresine girdi
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-31-2018, 09:42   #17
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak pakman.worldpress.com

Azerbaycan Tarihi

*Şirvan, Dağıstan ve Tiflis hanlıklarının Safevilere isyan etmeleri ve Osmanlı Devleti’nden yardım istemeleri üzerine Osmanlı-Safevi mücadelesi yeniden başladı Safevî şehzadesi Elkas Mirza’nın 1547’de Osmanlı’ya sığınmasıyla 1548’deki İran Azerbaycan Seferine çıkıldı. Tebriz’e giren Kanunî’nin amacı Elkas Mirza’yı İran tahtına geçirmekti. uygun ortam bulamayınca Van Kalesi’ni fethedip geri dönmüştür.1552’de İran seferine çıkan Sadrazam Rüstem Paşa, Şehzade Mustafa’nın askeri taraftarının çok olduğunu söyleyince, Kanunî veziriazamı çağırnıştır. Kanunî 1553’te ordusuyla Üsküdar’dan hareket etmiş, Ordu 5 Ekim’de Konya Ereğlisi Aktepede konaklamış Burada Şehzade Mustafa öldürülmüştür
*Osmanlı ordusu İran’a seferlerinde 1554’te Karabağ’a girmiş Revan ve Nahçıvan Osmanlıların eline geçmiştir. Nahçıvan Seferi’yle Kars ile Arpaçay’a kadar uzanan saha Osmanlı topraklarına katılmıştır.1578’de Osmanlı’nın Diyarbakır Beylerbeyi Özdemiroğlu Osman Paşa Çıldır Muharebesi’nde Safevilerce işgal olunmuş Şirvan’ı kurtardı. Şirvan Beylerbeyliğine verildi.beş yıl İran Şahları ile uğraştı. Şirvan, Azerbaycan, Dağıstan ve Gürcistan’da Osmanlı egemenliğini güçlendirdi. Şirvan beylerbeyi iken cesareti ve yüksek komuta becerisi ile İran Şahlığının büyük ordularını yendi. 9 Eylül 1578’de İran birliklerini Koyun Geçidi Muharebesi’nde bozguna uğrattı.Kırım Hanı Mehmed Giray’ın yardımı ile Karabağ, Mugan ve Kızılağaç’a kadar bütün Kuzey Azerbaycan’ı işgal etti.

*Kırım Hanı Mehmed giray ileri gitmeyi kabul etmeyerek Kırım’a döndü. Şirvan, İranlıların eline geçti. Kefe Beylerbeyi Cafer Paşa kumandasında İmam Kuli Han’ı Meşale Savaşı’nda yendi. Şirvan kesin olarak Osmanlı egemenliğine geçti.8 Mayıs 1583’te yetmiş bin kişilik İran ordusu Meşaleler Muharebesi’nde bozguna uğratıldı 27 Ekim 1585’de hastalığı nedeni ile Tebriz’den ayrıldı. Gazan’a kadar ağır hastalığı dolayısıyla tahtırevanla taşındı. üzerine bir Safevi ordusu geldi. Gazan Muharebesi’ni de Osmanlı ordusu kazanıp İran ordusu püskürtüldü.Özdemiroğlu’nun* Aralık 1585’de ölmesinden sonra Osmanlı iç meseleleriyle meşgul olduğundan, bölgedeki Osmanlı hakimiyeti kesintiye uğramış ve bölge Safevilerin yönetimine geçmiştir. *Safevi Devleti Osmanlı Devleti’ne yıllık vergi ödemek şartıyla azerbaycan topraklarında hakimiyetini devam ettirmiştir.*1590’da Ferhat Paşa Antlaşması ile* Tebriz, Karabağ, Gürcistan, Dağıstan ve Şirvan Osmanlılara bırakılmış Osmanlı toprakları ilk kez Hazar denizine kadar genişlemiştir. 1603-1618 savaşlarında topraklar tekrar Safevilere geçmiştir. V. Murat döneminde 1623-1639 arasında Osmanlı Azerbaycan’ı tekrar ele geçirmek istemiş ancak mümkün olmamış**17 Mayıs 1639 Kasr-ı Şirin Anlaşmasıyla Osmanlı- Safevi savaşları sona ermiştir Afşar Türklerinden olan Nâdir Şâh, 1735’te Kuzey ve Güney Azerbaycan’da İran hâkimiyetini kurmuştur.

*Avşarlar, Türkiye’de Kayseri, Adana, Ankara, Kahramanmaraş; İran’da Urmiye, Horasan, Tebriz, Tahran; ayrıca Azerbaycan, Suriye, Irak, Afganistan ve Balkanlar’da yaşamaktadırlar.1747’de Safevi hükümdarı Nadir Şah’ın ölümü ile Azerbaycan’da Safevi hakimiyeti sona ermiş ülke hanlıklara bölünmüştür. Azerbaycan hanlıkları kuzey ve güney iki gruptur. Kuzeyde; Şeki, Gence, Bakü, Derbent, Kuba, Nahçıvan, Talış, Revan. Güneyde; Tebriz, Urumiye, Erdebil, Hoy vs. 50 yıl boyunca Azerbaycan iç savaşlara sahne olmuş, hanlıklar toprak mücadelesi etmiştir.Ruslar 16 ve 17. Yüzyıllarda Türk topraklarını işgale başlayan Rusya 17. Asırda Kafkasya seferlere başlamıştır. Tek başlarına Ruslara mücadele edemeyen Azerbaycan hanlıkları Ruslara karşı, beraber hareket etmeyi denemişlerdir *1794 de Tahran merkezli olarak Kaçar hanedanı bugünkü Azerbaycan ve Gürcistan topraklarında Rus işgaline karşı koymaya çalışmıştır. 1801’de Gürcistan, 1804’de Gence Rusların eline düşmüştür. 13 Eylül 1813’te Gülistan Antlaşmasıyla Kaçarlar Gürcistan ve Kuzey Azerbaycan’ı Ruslara vermiştir.* Kaçarlar 1813’den itibaren de Karabağ’da tutunmaya çalışmışlardır. 1828’e kadar Karabağ Rusya ile İran Kaçar hanedanlığı arasında* çekişme olmuştur. Azerbaycan, 1828 de Türkmençay Anlaşması’yla Aras nehri sınır olmak üzere, Kuzey ve Güney Azerbaycan olarak ikiye ayrılmıştır.* Kuzey Azerbaycan yani Karabağ’ın içinde olduğu Aras’ın kuzeyinde kalan Revan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti, Gence ve hanlıklar Rusların eline geçmiştir.* Aras nehrinin güneyinde kalan ve Azerbaycan topraklarının üçte ikisini* oluşturan kısım da İran’a bırakılmıştır.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-01-2018, 07:04   #18
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak türk tarihim.com

Hun İmparatorluğunun Kuruluşu ve Yükselişi

Orta Asya bozkırlarında kabileler halinde yaşayan Ön Türk boyları birbirlerinden bağımsız halde Türkistan olarak adlandırdığımız Tanrı Dağları ve Çevresinde varlıklarını sürdürmüşlerdir. kavimlerle mücadele eden Hunlar, varlıklarını sürdürebilmek için güçlü kabilelerle bir araya gelerek diğer toplumlara karşı küçük savaşlar yaşamışlardır Türk Tarihi, M.Ö. 2.500’lü yıllara kadar uzar

İlk Türk İmparatoru Teoman (M.Ö.* 220- 209)

*Hun İmparatorluğunu kuran İlk Türk İmparatoru Teoman,* M.Ö. 300 lü yıllarda, güçlü bir kabilenin lideridir Teoman, bölgesindeki kabileleri kendisine katarak güçlendi Hun kabilelerini himayesine alarak merkezi bir yönetimde topladı ve M.Ö. 220 de Dünya Tarihine yön veren Büyük Hun İmparatorluğunu kurdu.*Türk boyları, Çinliler ile mücadele ettiler. Teoman, 11 yıl içerisinde bugünkü Kazakistan sınırlarından geniş bir alanı hakimiyetine aldı. Tunguz ve Moğol boylarıda Hun yönetimine girdiler.*M.Ö. 209 yılına kadar yaşayan Teomanın iki karısından iki oğlu vardı Oğulları arasında bir seçim yaparak karısı Yenşi den olan oğlunu muhafazasına alarak diğer oğlu Mete’yi, ihtilaflı olduğu Yüeçi’lere rehin gönderdi. *Ancak daha sonra oğlu Mete’nin ellerinde bulunmasına rağmen Yüeçilere savaş açtı. Çin kaynakları Mete’yi öldürmek için savaşı başlattığını vurgular. Mete, Yüeçilerin elinden kaçtı. Teoman, Meteyi ödüllendirmek için 10 Bin çadırlık topluluğu Mete’nin emrine verdi. Mete, güçlenerek Teomanı, üvey annesi Yenşiyi ve kardeşini öldürerek kağan oldu.*

Mete Dönemi (M.Ö. 209-174)

*Mete, Türk Tarihinin en kudretli kağanıdır. Tarihi yazıtlarda Oğuz Kağan ve Zulkarneyn a.s. olduğu iddia edilir. Hükümdarlığı döneminde Hun İmparatorluğunun sınırları Hazar Denizinden Japon Denizi Kuzey Koreye kadar genişletmiş, tarihe adını altın harfle yazmış büyük bir imparatordur. ilk Düzenli orduyu kurarak ilham kaynağı olmuştur.
Tarihde Çavuş Oku ıslıklı okun mucididir Bu ok, hangi yöne giderse emrindeki asker o yönü hedef alarak hedefi yok ederlerdi. Mete, okunu kendi atına yöneltti.* Askerleri tereddüt etti. Mete, okunu tereddüt çevirdi ve ok atmakta tereddüt eden tüm askerlerini kendi okuyla öldürdü. Bu olay binlerce yıl Türk Askeri yapısındaki emrin tartışılmazlığı olgusunu ortaya çıkarttı. *M.Ö. 234 te doğan Mete, babası Teoman’ın ikinci oğludur. Hun yükselişine şahitlik ederek kağanlık ve liderlik vasfı kazanmıştır. Babası Teoman 15 yaşında kendisini, ihtilafta olduğu Yüecilere rehin vermesiyle 4 yıl esir yaşadı. babasına kin duydu. Kendisi esir olmasına rağmen, babası Teoman’ın Yüecilerle savaşması ölümü anlamına geliyordu. Mete, babası Teoman Yüecilerle karşılaşmadan kaçarak esaretten kurduldu.*Babası, ödül için Mete’nin emrine 10 Bin çadırlık verdi. Mete, büyük bir ordu kurdu ve M.Ö. 209 da babası Teoman’ı, üvey annesi Yenşi ve kardeşini öldürüp Hunların ikinci ve en büyük kağanı oldu.*

*Mete, babası Teoman’dan toprak isteyen doğudaki komşuları Donghulara ağır bir darbe vurarak vergiye bağladı M.Ö. 208 yılında hakimiyeti altına aldı. Donghu’lardan sonra Kuzey Moğolistandaki Tunguzları hakimiyetine aldı. M.Ö. 177-165 yıllarında gençlikte esir olduğu Yüeçilere sefer düzenledi. M.Ö. 203 de, Çinden sonra en büyük tehdidi olan Yüeçileri mağlup ederek topraklarına kattı. Ordos bölgesine hakim olan Tahin Türklerini yenerek hakimiyetini güçlendirdi bölgede hakimiyetine almadığı tek Çin kaldı. Yeni hedef Çinin üzerine sürekli ve yoğun seferler düzenleyerek Altın Nehirdeki Çin kalelerini egemenlik altına aldı. Hunlara büyük gelir getirecek ticaret yollarının kontrolünü ele geçirdi
*M.Ö. 221 Çinde birlik sağlanarak M.Ö. 206 da Han Hanedanı* iktidara geldi. Mete bozkır birliğini kurarak hakimiyetini kesinleştirdi. Çin ve Hun çok büyük bir savaş kaçınılmazdı. Çin Han hanedanı, Hunların üzerine 320 Bin kişilik devasa bir orduyla yürüdü Hun ordusu, az olmalarına karşın yüksek askeri teknikler ve stratejilerle ordunun başındaki Han’ın Ordusunu yenilgiye uğrattı. savaş tarihe Baideng muharebesi olarak geçmiştir. savaş sonucunda Hunlar, Çin Hanedanlığının kuzey bölgesindeki geniş topraklara sahip olmuş yüksek vergiye bağlayarak Çine Hun Türk korkusunu yaşatmıştır.**M.Ö. 174 te Mete, öldüğünde Hazar Denizinden Japon Denizine kadar 18 Milyon M² lik bir alana sahipti bölgedeki toplulukları yönetiminde toplamış,* tarım havzaları ve vahalar oluşturmuş, Hunların önünü açıp, yüksek disiplinli ve çok güçlü bir orduya sahip devasa bir imparatorluk bırakmıştır.*


Lao-Şang / Kiyük / Ki-Ok Dönemi (M.Ö. 174-161)

Mete den sonra, hükümdarlığı Lao-Şang almıştır. tarihi kaynaklarda ismi Ki-Ok olarak da geçmektedir. Lao-Şang döneminde Mete nin kurduğu muazzam imparatorluğu devam ettirdi. Hun sınırları zaten çok büyük bir coğrafyaya hükmettiği için fazla sınır genişletilmedi. Lao-Şang, Mete’nin tarihden silmek için uğraştığı ve yok olma noktasına getirdiği Yüecileri tarih sahnesinden silmiştir.*Çin, Hun’lara yenildiği ve küçüldüğü coğrafyada büyük ve önemli reformlar yapdı. Çin Askerini Hun askeri sistemine göre düzenleyip disipline etti Hunları yıkmak için hunlarda Türk olmayan toplulukları kışkırttı entrikalar üretti kaleyi içten fethetmeye çalıştı
Lao-Şang döneminde çin girişimleri sonuçsuz kalsa da ilerleyen dönemlerde başarılı olmuştur.*
Lao-Şang’ın ölümünden sonra veliahtı Kün-Çin döneminde Büyük Hunlar muazzam gücünü Kün-kaybedip ve küçülmeye başladı. Çinin Hun entrikaları başarılı olmuş Hunlar Kün-Çin döneminde zayıflatmıştır.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-01-2018, 07:05   #19
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak türk tarihim.com

Büyük Hun İmparatorluğunun Zayıflaması

*Büyük Hunlar, Teoman, Mete ve ki ok döneminde yükselmiş, Kün-Çin döneminde gerilemiştir. Çin iç çatışmalara son verip reformlarla güçlenmiş, Hunlara karşı farklı bir yol izlemiştir Çin, askeri yerleşik ve ağır savaş kuvvetleriydi Hun birlikleri ise atlı süvarilerdi çok hızlı hareket ediyorlardı. Çin askeri sistemini Hun birliklerine göre yapılandırdı süvari düzenine geçti Hun askeri stratejilerine önem vermeye başladı Çin prensesleriyle Hun kağanları ve boylarının evlenmeleri sağlanarak Hunların siyasi oyunlar oynadılar. Hun kağanlarının çocuklarına Çin isimleri verildi Çin prenseslerinin yanındaki politikacılar kağanları kışkırtıyor ve iç çatışmalar çıkartılıyordu.**Hunlarda süregelen Cenk ve Savaşçıları, Çin ile yapılan ticarette Lüks mallar ve ipeğin kullanımıyla sefahat ve lüks yaşantıya alıştı Çin güçlendi Hunların iç çatışmalar ve sefahatle zayıflayarak güç kaybetti yapılan savaşlarda Çin üstün gelmeye ve topraklarını geri almaya başladı süreç, Kün-Çin döneminde başlamış ve Çiçi dönemine kadar devam ederek, M.Ö. 54 te İmparatorluğun bölünmesiyle sonuçlanmıştır.

Kün çin

Lao-Şang’ın oğlu Kün-Çin, babasının ölümüyle veliaht olarak tahta geçti Kimi tarihi kaynaklarda Çün-Çin, Çün-Çen, Kung-Sin olarak geçmektedir.
Kün-Çin, 34 yıl yönetimi elinde bulundurdu Büyük Hunlarda en uzun süre yönetimi elinde bulunduran hükümdardır. Kün-Çin dönemi, Hunların yükselişi sona erdi hunlar Hazar Denizinden Japon Denizine kadar uzanan dünyanın en büyük imparatorluğuydu Çin’in Lao-Şang döneminde başlattığı reformlar kendisini göstermeye başladı.*

Türk boyları, hemde Tunguz, Moğol boyları arasına nifak ekerek iç çatışma başlatan Çin, genç hun hakanlarının Çinli prenseslerle evlenmelerini sağlayarak, prenseslerin ordularına çinli politikacılar yerleştirdi Kün-Çin’in oğullarını arasında iç çatışmalar çıkardı. İmparatorluğa ticaret yoluyla giren ipek ve lüks eşyalarla, Hun kültürüne sefahat ve lük empoze edildi hunların savaşçı ruhu zayıfllatıldı Hun – Çin savaşlarında Çine karşı kaybedilen savaşlar İmparatorluğu zayıflattı. İpek yolu Çinin yönetimine geçti Moğol ve Tunguz boylarının zayıflayan Hun yönetiminden çıkmasıyla zayıflayan Hunlar düşüş sürecine girdi
34 yıl yönetimde kalan Kün-Çin, devraldığı Dünya İmparatorluğunu zayıflamış ve iç karışıklıklar içerisinde veliahdına devretti. Hunlar iç ve dış karışıklıklarla yönetildi

Çöküş Süreci ve (M.Ö. 126-56)

Kün-Çin dönemindeki iç karışıklıklar ve Çin’in güçlenmesiyle hunlar küçüldü ve taht kavgaları hızlandı. hun hakanları ve prensleri Çince isimler alıyor, Çin kültürüne asimile olmaya başlamıştı. Çöküş süreci olan 70 yılda, 10 yabgu değişmiştir. İç karışıklıklar nedeniyle veliahtlar arasındaki kavgalar Hun İmparatorluğunu yıkıma getirdi.*
Yönetimde bulunan hükümdarlar ve hüküm süreleri aşağıdaki gibidir ;

M.Ö. 126-114 İti-Sie / İçisiye
M.Ö. 114-105 Uvey* / Vu-vey
M.Ö. 105-102 Vuşiluır* / Usuliuusilu
M.Ö. 102-101 Çülihu / Kiuliuhou
M.Ö. 101-96 Çüdihu / Tsietiheu)*
M.Ö. 96-85 Hulugu
M.Ö. 85-68 Hounyenti / Huandi*
M.Ö. 68-60 Çüan-çu / Khuyluy
M.Ö. 60-58 Üven / Güydi
M.Ö. 58-56 Khukhasie
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-01-2018, 07:05   #20
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak türk tarihim.com

Büyük Hun İmparatorluğunun Zayıflaması


Hohanye – Çiçi Dönemi (M.Ö. 54)

*Hohanye – Çiçi dönemi, Türk tarihinde önemli yeri olan bugünlere ulaşmamızı sağlayan yegane bir dönem olmuştur.*Hohanye ve Çiçi, Khukhasie nin iki oğluydu. Çiçi, Hohanyeden büyük olmasına rağmen hunların sağ yabgusu Hohanye idi. Hohanye, ağabeyi Çiçi ye göre zayıf karakterliydi. Çiçi ataları Teoman ve Mete gibi savaşcı teslimiyeti kabul etmeyen biriydi.*Hunlar 100 yıldır küçülmekteydi. önemli bir coğrafyaya hükmediyordu ve önemli bir güçtü tarihinin en parlak dönemini yaşayan Çin Hunlar üzerinde baskı kurmuştu *Çine zayıf düşen Hunlar, Hohanye idaresinde varoluş mücaledesi sürdürmekteydi. Hohanye, baskılara dayanamayacağını anladı. Çin ile barış yapmak ve Çin himayesine girmek düşüncesindeydi. çok tepki çeksede Sağ Bilge Kağan Hohanye, kararında ısrar ederek Çine gitti iyi ilişkiler kurmaya çalıştı. Çiçi ye göre, Hohanye yabgu olamazdı. Yönetimin başına geçti. Hohanye Çiçi ayrılığı imparatorluğu ikiye bölmüş, Çiçi Batı Hunları Hohanye Çin idaresine girmiş Doğu Hunlarını oluşturdu (M.Ö.54). 10 yıl kadar İmparatorluk iki ayrı Yabgu tarafından yönetildi. M.Ö. 44 te, Hohanye Çin ile bir anlaşarak saldırıya maruz kalması halinde desteklenmesini kabul etti.*

*Çiçi, imparatorluk yönetimini elinde bulundurduğu 18 yıllık dönemde güçlenerek pek çok cephede savaştı. Kuzeyde Kırgızları yönetimine aldı, batıda Vusuları tehdit olmaktan çıkarttı. Güney doğuda Çine yürüyerek çoğu savaşı kazandı. Çiçi’nin amacı, Çinin üzerine gitmekti. Çin ile mücadeleye hazırlandı.*kardeşi Hohanye, Çinin desteği ile Çiçi üzerine akına girdi. Çiçi, Çine karşı zayıftı saldırıyı Çinden bekliyordu ancak saldıran kardeşiydi. Çiçi, Batı Türkistanda soğuk hava nedeniyle çok sayıda askerini kaybetmiş ve sayıları ordu sayılamayacak kadar azalmıştı. Kırgızistan bölgesinde bir kaleye konuşlanan Çiçi, kardeşi Hohanyenin kuşatmasıyla karşılaştı. Çin destekli büyük bir orduyla gelen Hohanye, sayıları 1500 kadar olan Çiçi ordusuyla 2 gün boyunca savaştı. savaşta Çiçi, tüm askerleriyle son nefer ölünceye dek savaştı ve askerleri gibi kendiside öldü.**Hun İmparatorluğu bölünmüş, üstelik Hun Kültürüne sahip son yabgu Çiçi ve Batı Hunları yıkılıp, Doğu Hunlarının Çin idaresine girmesiyle Büyük Hun İmparatorluğu dönemi sona erdi Çiçi idaresindeki Batı Hunları Hohanye idaresindeki Doğu Hun’a katılmayıp bölgedeki Siyenpilerin baskılarıyla Hazar Denizine itildiler. Kuzey Hunları ve Güney Hunları olarak ikiye bölünerek tarihden silindi ve Hunlar asimile oldular.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı