![]() |
#1 |
![]() Otuzikinci Osmanlı Padişahı Abdülaziz Han'ın çok dindar bir padişah olduğunu ve ömrü boyunca hiç namazını hiç terketmediğini... Fransa Kralı ve İngiltere Kraliçesi'nin daveti üzerine çıktığı Avrupa seyahatinda -Frenklere itimat etmeyerek abdest suyunu dahi beraberinde götürdüğünü. . Biliyor muydunuz ?
Daha sonraları bazı menfaati zedelenenlerce, cinayet şebekesi kurdurularak hunharca öldürülüp hadiseye intihar süsü verildiğini... Abdülaziz'in vefatını öğrenen İstanbul halkının çok sevdikleri padişahları için "Babamız öldü!" çığlıklarıyla sokaklara döküldüklerini biliyor muydunuz ? Kaynaklar: Kadir Mısıroğlu ; Osmanoğulları'nın Dramı, Sebil Yay., İst/1990, s. 60 Yavuz Bahadıroğlu;Osmanlı Padişahları Ansiklopedisi,cilt 3,Yeni Asya Yay.,İst/1986, s.678]
![]() Konu Feride tarafından (11-01-2011 Saat 08:07 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() ![]() Sultan Abdülazizin sağındaki askerin sağ eline dikkat... |
|
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Eli üsümüs...isinmaya calisiyor galiba.
Sultan 5. Murat olsa gerek. Bu resim Sultan Abdulaziz'in resmi ise, bunlar nasil oluyorda bir hükümdarin omzuna kollarini dayiyorlar?... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Bilmiyoduk...
Öğrenmiş olduk... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Ben de bir ekleme yapayım. Padişahımız kendi ayakları üzerinde durmaya başladıktan sonra hiç normal su içmediği söylenir. Sadece zemzem suyu içerdi.
Kutsal topraklardan biri huzuruna geldiği zaman, asla o kişilerin karşısında oturmaz, ayağa kalkar, onların isteklerini ayakta durarak dinlerdi. Kur'an-ı Kerim okurken öldürülmüştür. Öldürüldüğünde Yusuf Suresini okumaktaydı. Kanı da, o an okuduğu Kur'an-ı Kerim'in üzerine akmıştır. Darbeyle tahttan indirildikten sonra kayıkla eski saraya götürüldü. Padişah yağmurun da etkisiyle sırılsıklam olmuştu. 3 gün boyunca boş bir odaya kapatıldı. Islak elbisesini değiştirmesi için yeni bir elbise dahi verilmedi. Padişah o elbiseyle tahta zemin üzerinde 3 gün yatmak zorunda kaldı. Kendisine yemek de verilmedi. Yeni padişaha (V.Murad) bir mesaj gönderdi. Durumu hakkında bilgi verip yardım istedi. Kendisini başka bir saraya sevk etmesini istedi. Bu isteği V.Murad kabul etti fakat Abdülaziz yeni sarayda sadece bir gece geçirdi. Ertesi gün bilekleri kesilmiş halde, can çekişirken bulundu. Müdahale etmek yerine bir karakolun çay ocağına götürüldü. Daha sonra doktor geldiğinde padişah çoktan ölmüştü. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 | |
![]() Alıntı:
Kardeş, Abdülaziz'i tahttan indirenler V.Murad'ı nasıl tahta geçirdi? Yeni padişah araca binerken, emrindeki subay selam bile durmadığı gibi yeni padişahı silahıyla tehdit etmişti. V.Murad araca binmek istemeyince de zorla bindirilip saraya götürülmüştü. Bu resmin kaynağı nedir bilemiyorum ama o ortamda böyle bir omuza el atma hadisesi vuku bulmuş olabilir. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() Abdülaziz’in devlete verdiği yeni şekil ve özellikle de yeni donanmadan korkan İngiltere, kuklası olan Mithad Paşa’yı kullanarak Padişah aleyhindeki her hareketi takip ediyordu. 30 Mayıs 1876’da Harbiye Mektebi kumandanı Süleyman Paşa, çoğu Türkçe bilmeyen iki tabur askeri kandırarak Dolmabahçe Sarayı’nı bastı ve Padişah’ı tahttan indirdi. Hal’ fetvâsını Padişah’ın şuurunun bozukluğuna dayandıran Şeyhülislâm ise, hırsının esiri ve inkılabcıların oyuncağı olmuştu. Padişah hal’ edilmekle kalmadı; Dolmabahçe Sarayı tam manasıyla yağmalandı. Hüseyin Avni Paşa, hem hırsız ve hem de namussuz biri idi. Askere bahşiş dağıtılarak memnuniyetsizlikler bastırıldı. Artık 30 Mayıs 1876 tarihinden itibaren, bütün bu olup bitenlerin arkasında olan ve Osmanlı Padişahları arasında mason olduğu bilinen V. Murad Osmanlı tahtında oturuyordu. Sultân Aziz, 4.6.1876 tarihinde yani hal’ından 5 gün sonra, Hüseyin Avni Paşa’nın kiralık katilleri eliyle, kol damarları intihara benzeyecek şekilde kesilerek şehid edildi ve resmen intiharmış gibi gösterildi.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
#9 |
![]() Sultan Abdülaziz Han, on beş senelik saltanat zamânını Dolmabahçe Sarayında geçirdi. Zamânında yeni asker elbiseleri kabûl edildi. İlk defâ posta pulu kullanıldı. Süveyş Kanalı açıldı. Sâhillere deniz fenerleri kondu. İstanbul'da tramvay işletilmeye başlandı. Galata Tüneli yapıldı ve işletilmeye başlandı. Askeri Rüştiye Mektepleri ve Osmanlı Bankası açıldı. Devlet Şûrâsı (Danıştay) ve Adliye Teşkilatı kuruldu. Mahkeme-i Nizâmiye, İcrâ Cemiyeti, Cezâ, Cinâyet ve Hukuk Mahkemelerini hâvi İstinaf Mahkemesi, Temyiz Mahkemesi, gümrüklerle ilgili Rüsûmat Eminliği, Merkez Bidâyet Mahkemeleri teşkil edildi. Yine Abdülaziz Han zamânında vilâyet ve sancaklar yeni bir teşkilata tabi tutuldu. Mâliye Nezâretinin Muhâsebe Meclisi genişletilerek Divân-ı Muhâsebat (Sayıştay) kuruldu. Meclis-i Kebir-i Maârif ve Tapu Umum Müdürlüğü ve Meclis-i Hazâin teşkil edildi. Ahmed Cevdet Paşa başkanlığında Mecelle Cemiyeti kuruldu. Maârif Teşkilat Nizâmları düzenlendi. Sultani Mektepleri (Liseler) ve Sanâyi Mektepleri açıldı. Fransa İmparatoriçesi, Avusturya İmparatoru, İran Şahı, Sultan Abdülaziz'i ziyâret için İstanbul'a geldiler. Şark ve İzmir Demiryolları açıldı. Tıbbıye, Mülkiye, Orman ve Mâden Mektepleri, Dârüşşafaka Lisesi açıldı. İtfâiye Alayı teşkil edildi. Erzurum'un müdâfaası için yapılan ''Aziziye'' tabyaları onun zamânında bitirildi. Sultan Abdülaziz Han, Çırağan ve Beylerbeyi sarayları ile muhtelif yerlerdeki kasrları yaptırdı.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|