![]() |
#1 |
![]() Danıştay saldırısında kamera kayıtlarının silinmesi Ergenekon işi
![]() Danıştay saldırısında delillerin karartılmasına ilişkin iddianame mahkeme tarafından kabul edildi. O dönem Danıştay'ın güvenliğini sağlayan Oyak Savunma Güvenlik Sistemleri Şirketi'nin 6'sı tutuklu 10 yetkilisi, saldırıdan sorumlu tutuldular. Şüpheliler, silahlı terör örgütü üyeliği, suç delillerinin yok edilmesine iştirakle suçlandılar. Dönemin Oyak Güvenlik Genel Müdürü emekli Albay Orhan Çoban'ın, Veli Küçük ve Muzaffer Tekin gibi Ergenekon sanıkları tarafından görevlendirildiği belirtildi. Danıştay'daki kamera kayıtlarının silinmesi de Ergenekon faaliyeti olarak gösterildi. Danıştay saldırısına ilişkin güvenlik kamera kayıtlarının silinmesinden sorumlu tutulan 9'u Oyak Güvenlik yetkilisi 10 sanık hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. İddianamede, şirketin genel müdürü emekli Kurmay Albay Orhan Çoban'ın, Ergenekon sanıkları tarafından görevlendirildiği, bu sebeple Oyak'ın da örgütün müdahalesi, yönlendirmesi ve kontrolüne açık olduğu ifade edildi. İddianameyi hazırlayan özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş, 2006 yılında gerçekleştirilen saldırıdan bir gün önce binanın güvenlik kamerası kayıtlarının silindiğini, böylece muhtemel delillerin karartıldığını aktardı. Danıştay 2. Dairesi'ne Alparslan Arslan tarafından 17 Mayıs 2006 tarihinde silahlı saldırı gerçekleştirilmiş, üye Mustafa Yücel Özbilgin'in hayatını kaybettiği olayda 2 üye de yaralanmıştı. Yargılama sürecinde Danıştay binasındaki güvenlik kamera kayıtlarından olay günü ve öncesine ilişkin bazı kayıtların silinmiş ve kaydedilmemiş olduğunun belirlenmesi üzerine soruşturma başlatılmıştı. Kamera kayıtlarından sorumlu olan Oyak Güvenlik'in yetkililerinden 6'sı tutuklu 10 şüpheli hakkında iddianame hazırlanmıştı. 61 sayfalık iddianame, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. İddianameyi kabul eden mahkeme heyeti, 13-14 ve 15 Ağustos 2012 tarihlerinde üç gün üst üste duruşma yapılmasına karar verdi. Ayrıca mahkeme, Danıştay saldırısına ilişkin dava dosyasının birleştirildiği Ergenekon ana davasını yürüten İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nden Danıştay saldırısı sırasında yaralanan ve mağdur olan Danıştay 2. Ceza Dairesi başkan ve üyelerinin isimlerinin bildirilmesini istedi. İddianamede, Danıştay saldırısına iştirak etmekle suçlanan Oyak Savunma Güvenlik Sistemleri Şirketi Genel Müdürü emekli Kurmay Albay Orhan Çoban'ın, Ergenekon sanıkları tarafından görevlendirildiği, bu sebeple Oyak'ın da örgütün müdahalesi, yönlendirmesi ve kontrolüne açık olduğu bilgisi aktarıldı. Çoban'ın, Veli Küçük ve Muzaffer Tekin gibi Ergenekon sanıklarıyla ilişkili olduğuna dikkat çekilerek, kayıtların silinmesinin Ergenekon'un faaliyetleri arasında olduğu ileri sürüldü. İddianamede, Ergenekon'un özel güvenlik şirketleri kurarak bu şirketlerden istihbarat ve operasyon anlamında yararlanmayı hedeflediği ifade edildi. Soruşturma sürecinde ele geçirilen 'Lobi' isimli örgüt dokümanında, 'Hedef' başlığı altında, "... insan kaynaklarına dayalı ticari bir danışmanlık ve hizmet şirketi kurularak güçlü ticari kuruluşlarda kadrolaşma sağlanabilmesi, yine aynı amaçla bir güvenlik şirketi kurularak, iş adamlarının güvenliğinin sağlanması ve böylece her alanda kadrolaşmanın gerçekleştirilmesi..." ifadelerine yer verildi. İddianameyi hazırlayan özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş, 2006 yılında gerçekleştirilen saldırıdan bir gün önce binanın güvenlik kamerası kayıtlarının silindiğini, böylece muhtemel delillerin karartıldığını anlattı. Akkaş, bu işlemden sonra da yeni kayıt alınmadığını dile getirdi. Şüphelilerin, 2009 yılında Danıştay binasının görüntülerini içeren hard disk ve DVD'leri Emniyet'e teslim ettikleri belirtilirken, 5 Mart 2012 tarihli bilirkişi raporunda ise bir adet hard diskin hâlâ gizlendiği tespitinde bulunuldu. Orhan Çoban'ın 'hard diskler arızalıydı' savunmasına karşılık olarak ise 12 Ocak 2010 tarihli 'hard diskler arızalı değil' diyen bilirkişi raporu hatırlatıldı. Şüphelilerin çelişkili ifadelerine vurgu yapan savcı, Orhan Çoban'ın 'arıza oldu, verileri kurtarmak için hard disk cihazını söktük' savunmasına karşılık, şüpheli Mutlu Demirtaş'ın "Oyak'ın, gerçekleşen adli bir olaya ait görüntü kayıtlarını kurtarma gibi bir yetkisi yok. Böyle bir durumda tüm cihazın emniyete teslim edilmesi gerekir. Daha önce bu tür olaylar yaşandığında cihaz ve bilgileri, gelen görevlilere anında teslim ettik ve müdahalede bulunmadık." bilgisini verdiği aktarıldı. Kaynak Zaman 26.04.2012
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|