Bu tarz örnekler ideolojik yönüyle Dine karşı olan güruhların bıraktığı zehirlerin etkisidir ! Çünkü geniş daire algısı çıkarcı, nefisçi, bencil, katı ve muhalefet, kendini beğenme, ilmini ispat için yahutta makam elde etme niyetlerinin bulunduğu dar ve Ya ak Ya kara gibi algılayışlara indirgenir ! Allah c.c. kalplerden ilmi almaz ! Alimlerini alarak alır hadisini işaret etmemiz gereken bir zaman dilimi ! Fakat şunuda belirtmek gerekir ki Müçtehid İmamlar bize salt taklidleri bırakmamışlardır ! Onlar aynı ilimleri hatta daha nice ilimleri öğrenme yolunu taklid edin ! Yani Müçtehid olun bizden daha Alim olun diye öğütlemişlerdir !!!
Bu korku imanın derecesidir ! Lakin günümüz algıları İlimden korkmak olarak tanımlarlar ! Oysa ki İlimde derinleşenlerin daha fazla korkması gerektiğini unuturlar !!!
Çok doğru kardeşim...! Emin olunan şey Dindir ! Şahsi kurtuluşumuz Allah'a bağlıdır ! O dilediğini affeder Dilediğini cezalandırır ! Ama biliriz ki Asla zerre kadar Haksızlık etmez ! Ümit ile korku arasında olmamız gerekir !
Allah'ın yarattığı kullar, onun yarattığı arz, onun yarattığı vücutlar ve ruhlar hatta onun yarattığı hükümler, Onun yarattığı Kur'an ve Peygamber ! Her biri geniş dairede selamet iken ! Hak için Hakkı hakkıyla söyleyemedikten sonra Haksızlık etmek yerine ! Nefislerin, şeytani telkin ve ideolojilerin zehirlerini kendi nefislerimizde Ruh ve mana alemlerimizin yok edildiğini ! Aslında yalnız nefsimize zulm ettiğimizi kavramıyor muyuz
Her nefis ölümü tadacaktır !!! Dönüş Allah'adır !
çok mühim meseleler üzerinde durmuşsunuz, Rabbimizin Rahman ve Rahim ismi celillerini düşünerek ümidi elden bırakmamalı, fakat onun Adil ve Kahhar isminide düşünerek korkmalıyızda, bu dediğiniz gibi ümit ve korku arasında bir hissiyat olmalı...
ilimde derinleşenlerde zannediyorum kendine güven artıyor, lakin dediğniz gibi ilimde derinleştiğimiz nisbette korku çoğalmalı, çünkü şeytanın asıl işi Rabbimizin yolunda sürekli yol katetmeye çalışanlarladır.. bu nisbettede imtihanlar çoğalacaktır.. imanı sağlamlaştırmak, sürekli yenilenmek, ubudiyet hayatımızda sürekli yol katetmek... bunlar düsturumuz olmalı zannediyorum.