|
|
#11 |
|
"İDDİANAMEDE BENİM HAKKIMDA DÖRT ESAS VAR: 'Birinci Esas: Güya bende tefahur ve hodfüruşluk var ve kendimi müceddid biliyorum. 'Ben bütün kuvvetimle bunu reddederim. Hem Mehdilik isnadını hiç kabul etmediğime bütün kardeşlerim şehâdet ederler. Hatta Denizli'deki ehl-i vukuf, "Eğer Said mehdiliğini ortaya atsa bütün şâkirdleri kabul edecek" dediklerine mukabil, Said itiraznamesinde demiş ki, 'Ben seyyid değilim. Mehdi seyyid olacak' diye onları reddetmiş." (Şuâlar, Ondördüncü Şuâ, Teksir Mecmuâ)' Yine Emirdağ Lahikası'nda yer alan bir mektubunda Said Nursi şöyle demiştir: "Ben de onlara demiştim: "Ben, kendimi seyyid bilemiyorum. Bu zamanda nesiller bilinmiyor. Halbuki âhir zamanın o büyük şahsı, al-i Beytten olacaktır. Gerçi mânen ben Hazret-i Ali'nin (r.a.) bir veled-i mânevîsi hükmünde ondan hakikat dersini aldım ve al-i Muhammed Aleyhisselâm bir mânâda hakikî Nur şakirtlerine şâmil olmasından, ben de al-i Beytten sayılabilirim. Fakat bu zaman şahs-ı mânevî zamanı olmasından ve Nurun mesleğinde hiçbir cihette benlik ve şahsiyet ve şahsî makamları arzu etmek ve şan şeref kazanmak olmaz; ve sırr-ı ihlâsa tam muhalif olmasından, Cenab-ı Hakka hadsiz şükür ediyorum ki, beni kendime beğendirmemesinden, ben öyle şahsî ve haddimden hadsiz derece fazla makamata gözümü dikmem. Ve Nurdaki ihlâsı bozmamak için, uhrevî makamat dahi bana verilse, bırakmaya kendimi mecbur biliyorum" dedim, o ehl-i vukuf sustu." (bk. Emirdağ Lâhikası-1,206. Mektup) Piyasada çok fazla Said'den çok Said'ci geçinen var!.. |
|
|
|
|
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|