Siyaset Forum

[Cihannur]

Cem Küçük



Darbeciliği, casusluğu çocuk oyuncağı mı sandınız?

17 ve 25 Aralık darbe girişimlerinin hesabı yavaş yavaş soruluyor. Suriye toplantısını sızdıran, başbakanın özel konuşmalarını, kriptolu telefonlarını dinleyen çete, yaptığı casusluğun hesabını er ya da geç verecek. Bunun çaresi yok. Erdoğan'ı devireceklerini sanıp seçilmişler üzerinde tahakküm kurmanın hesabını yapanlar sapır sapır dökülüyorlar. 30 Mart'ta bunun ilk adımını gördük. Emniyet-yargı cuntasının medyayı da kullanarak yaptıkları kepazelikleri örtmek mümkün değildir. Gazete köşelerinde, televizyon ekranlarında yasa dışı dinlenmiş tapeleri yasal dinlemeymiş gibi kullandılar. Açıkça darbecilik oynadılar.

17 Aralık öncesi ve sonrasında emniyet ve yargı cuntasının faaliyetlerini, medya organizasyonlarını, iş dünyasındaki meseleleri detaylı bir şekilde yazdım. Dediklerim birer birer çıkıyor. Olaylara tarafsız bakan biri olan biteni rahatlıkla görürdü. Önce medyadan başlayalım.

Sırf polis şeflerinin sızdırdığı görüntüleri yayınlamak için kurulan Karşı gazetesi kapandı. Paralel yapının kafa kola aldığı Habertürk gazetesinin yayın yönetmeni Fatih Altaylı görevinden alındı. Aynen yetkili bir savcının düz savcı olması gibi Altaylı da düz yazar oldu. Manşetlerini polis şeflerinin attığı Taraf gazetesi er ya da geç kapanacak. Aslı Aydıntaşbaş, Kadri Gürsel gibi loser'ların CNNTürk kariyeri bitti.

Paralel yapının yönlendirdiği Radikal gazetesi kapandı. Aslında çok daha erken kapanacaktı ama tevazuya gerek yok, benim yazılarım yüzünden gecikti. MİT tırlarının durdurulmasını haber yapan, açıkça paralel yapının yanında saf tutan Radikal, Aydın Doğan'ın talimatıyla kapandı ve artık sadece dijital olarak faaliyetine devam edecek. Bizzat Aydın Doğan'ın talimatıyla Cüneyt Özdemir'in yazıları durduruldu. Gerçi kendisi bıraktım diyor ama kimseyi kandırmasın patronunun talimatıyla bu oldu. Eyüp Can'ın batırdığı kaçıncı gazete hatırlamıyorum ama giderayak gazetesi paralel yapının PR'ını yaptı.

Eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı ile sıkı durun MİT tırları haberinin de altında ismi olan Fatih Yağmur tarafsız (!) bir söyleşi yapmış. Fatih Yağmur büyük cesaretle(!) soruyor:

Cesur gazeteci (!) soruyor: 'Haramzadeler ve bascalan Twitter kullanıcılarının Soruşturma dosyaları ve tapeler sosyal medyaya düştü. Twitter'daki Bascalan ve Haramzadeler hesaplarının polislere ait olduğu yorumları yapıldı. Polislere mi ait?'

Polis şefimiz cevap veriyor: 'Bu kullanıcıların yayınladığı her ses ve görüntü içeriğinden tarafıma idari ve adli soruşturmalar açıldı. Bence de bu kullanıcılar Polis Teşkilatına çok büyük zararlar verdi. Üstelik kriptolu telefonların dinlendiği iddiaları doğruysa, polis teşkilatında kriptolu telefonları dinleyip çözebilecek bir teknoloji bulunmamaktadır.
Fail başka yerde aranmalıdır. Bu kullanıcıların Polis olduğuna inanmıyorum.'

Bakın bütün illegal tapelerin yayınlandığı hesapların polislerle bağlantılı olduğunu inanmıyormuş polis şefimiz. Hımm. Peki kriptolu telefon tapelerini dinleyip bu hesaplara ulaştıran uzaylılar mıydı acaba?

Bu daha bir şey değil. Bakın zurnanın zırt dediği yer neresi? Hepimizin Youtube, Twitter vb sitelerden dinlediği başbakanın konuşmaları da Saygılı'ya sorulmuş.

'Başbakan ve dokunulmazlığı olan kişilerin telefonları dinlendi mi?'

Cevaba bakalım: '08 Haziran 2014 tarihinde, Twitter sosyal paylaşım sitesindeki yakubsaygili kullanıcısı olarak kamuoyuna bir duyuru yayınladım. O duyurudaki net ifadeleri tekrar etmek gerekirse yasama dokunulmazlığı olan hiç kimse ve Başbakan'ın aile fertlerinin telefonları dinlenmedi.'

Bak şimdi. Yahu paralel yapının medyasında bu konuşmalar yayınlanmadı mı? Bu nasıl bir inkârdır Yakup Saygılı? Mehmet Kamış, köşesinde Başbakanın konuşmasını yasal dinleme diye yazmadı mı? İnsanın bu pervasızlığı aklı almıyor. Hem dinliyorsunuz hem de dinlenmedi diyorsunuz.

Bu röportaj ne zamana denk getiriliyor? Başbakanın telefonlarının dinlendiği ve bunun bir casusluk olduğuna hükmedildiği gün. Tesadüfe bak. Başbakanın eski koruma müdürünün de aralarında olduğu casusluk operasyonu; Başbakanlık Teftiş Kurulu, MİT ve İstihbarat'tan gelen raporlar doğrultusunda gerçekleştirildi. Teftiş Kurulu savcılığa 5 kişi, MİT 4 kişi, İstihbarat birimleri ise 3 isim bildirdi. Savcı Çetin aylar süren teknik ve fiziki takibin sonrasında gelen raporlar doğrultusunda operasyon kararı aldı. Zaten hâlihazırda ötmeye hazır bazı paralelci polisler de suçlarını itiraf ediyorlar. Buradan hareketle daha birçok polis ve kaçınılmaz olarak savcı, hâkim de gözaltına alınacak.

Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun raporunun birçok ayağı var. Bütün çalışma tamamlandığında; akademisyen, gazeteci, iş adamı vb. herkesin gerçek yüzü ortaya çıkacak. Darbecilik, cuntacılık, casusluk faaliyetleri içinde yer alanlar birer birer hukuk sınırları içerisinde hesap verecek.

Bu arada medyada daha büyük tasfiyeler olacak. Sonra ağlamaca yok. Bunları meşru, seçilmiş hükümeti yıkmaya girişimine başlamadan önce düşünecektiniz. Çocuk oyuncağı mı sandınız siz casusluğu? Ve ayrıca son 5 yılda yaptığınız bütün hukuksuzluklar ortaya çıkarılıp bu kumpasta dahli olanlar yargı önüne çıkartılacak.

Kaynak

Yeni Şafak 22.06.2014