Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 01-25-2015, 17:53   #1
Kullanıcı Adı
eyyubii
Standart YENİ AKİT'TEN DAVUTOĞLU'NA: TRİBÜN POLİTİKACILIĞI
"Devasa boyutlara varan kendi işsizlerine bile iş bulamayan, iş verdiklerini ise fakirlik sınırının altındaki asgari ücrete mahkûm eden Türkiye’nin, AB ülkelerine “işsizlerinizi bize gönderin” çağrısı yapması nasıl izah edilebilir?"



"Kendi işçisinin haklarını bile tam olarak verememişken, maden ocaklarında veya başka alanlardaki iş kazalarında binlerce insan can verir veya sakat kalırken, Avrupa’ya hava atmak için “işsiz kalırsanız bize gelin” demek..."

Kendisi Muhtaç iken Başkasına Caka Satmak

Kendisi muhtaç iken başkalarına caka satmak için lükse düşkünlüğü anlatan bir atasözü var. Atasözünü zikretmeyeceğim, ama anlamı Türk Dil Kurumu’nun web sayfasında şöyle açıklanıyor: “Yoksulluğuna bakmadan gösteriş yapmaya kalkanların gülünçlüğünü anlatmak için kullanılan bir söz.”

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, İsviçre’deki Türk toplumu ile bir araya geldiği toplantıda kurduğu bir cümle bu atasözünü hatırlattı. Sayın Başbakan dedi ki: “Eğer Avrupalıların işe ihtiyacı varsa, şimdi onlara da iş kapısı olabilecek yükselen Türkiye var.”

Sayın Başbakan’ın bu sözü, “vatanperverlik” veya “milli duygular” zaviyesinden baktığımızda, milyonlarca kişinin göğsünü kabartır. Öyle ya, Avrupa’ya hava atıyoruz; bir zamanlar işçi olarak kapısına koştuğumuz Avrupa’ya, “işe ihtiyacınız varsa bize gelin” diye güç gösterisinde bulunuyoruz! Meseleye böyle bakanlara Sayın Başbakan’ın sözü çok hoş gelecektir.

Ancak “hayal dünyası”ndan “gerçek dünya”ya, el’an içinde bulunduğumuz hale indiğimizde hakikatin hiç de öyle olmadığını göreceğiz. Zira, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine baktığımızda, ülkemizde işsizlik oranının arttığını görüyoruz. Mesela geçtiğimiz Ağustos-Eylül-Ekim aylarındaki “işsizlik oranı”na bakınca, gelişmiş ülkelerin “temel istihdam verisi” olarak kabul ettiği “tarım dışı işsizlik oranı”nın Türkiye’de yüzde 12.7’ye çıktığı gerçeğiyle karşı karşıya geliyoruz. Sadece Eylül ayı için“genel işsizlik oranı” yüzde 10.5 iken, “mevsim etkilerinden arındırılmış işsizler”in oranı yüzde 10.7 düzeyinde. Eylül-2014 itibariyle 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı ise yüzde 19.1 olarak görülüyor.

Bu oranlar size bir şey ifade etmiyorsa rakam verelim. TÜİK verilerine göre, Türkiye’de 15 ve üstü yaştaki işsizlerin sayısı 2014 Eylül döneminde 3 milyon 64 bin kişi. Bunlara iş aramayıp, çalışmaya hazır olan 2 milyon 485 bin kişiyi eklersek, 2014 Eylül döneminde “işsiz sayısının 5 milyon 549 bin kişi olduğu”nu görürüz. Bu rakama 593 bin kişilik de “iş bulma ümidi olmayanlar”ı da eklememiz icabediyor. Bu durumda “işsiz sayısı 6 milyon 142 bin kişi”ye çıkıyor. Gerçek rakam bu kadar da değil. TÜİK verileri içinde bir de “mevsimlik çalışma, ev kadını olma, öğrencilik, irad sahibi olma, emeklilik ve çalışamaz halde olma gibi nedenlerle iş aramayıp, ancak işbaşı yapmaya hazır olduğunu belirten kişiler” var. Bunların sayısı ise 1 milyon 892 bin. Bunu da önceki rakama eklediğimizde, Türkiye’deki işsiz sayısının 8 milyon 34 bine çıktığını görüyoruz.

Bizde hal böyleyken, Sayın Başbakan Avrupa Birliği ülkelerine çağrıda bulunuyor; “eğer Avrupalıların işe ihtiyacı varsa, şimdi onlara da iş kapısı olabilecek yükselen Türkiye var” diyor.

Diyor da, Avrupa ülkelerindeki işsizlik oranlarına baktığımızda, Sayın Başbakan’ın bu çağrıyı niçin yaptığını anlamak güçleşiyor. Zira, mesela Sayın Başbakan’ın mezkur çağrısını yaptığı İsviçre’de Aralık-2014 itibariyle işsizlik oranı yüzde 3.4 düzeyinde. Zaten İsviçre’de bu zamana kadar en yüksek işsizlik oranı 5.4 olarak görülmüş. İşsizlik oranları Fransa’da 10.4, Almanya’da 5, Hollanda’da 8.1, Norveç’te 3.8, İngiltere’de 5.8, İtalya’da 13.4. İspanya, Yunanistan gibi işsizlik oranlarının çok yüksek olduğu ülkeleri dahil ettiğimiz halde tüm Avrupa Birliği’nde işsizlik oranı Kasım-2014 itibariyle yüzde 10 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 10.4 düzeyinde. Demek ki Türkiye, Avrupa Birliği’nden daha yüksek işsizlik oranına sahip.

Bu verilere bir de Türkiye ile AB arasındaki “sosyal haklar, işsizlik ücretleri, asgari ücret, asgari geçim düzeyi” farklarını eklediğimizde, devasa boyutlara varan kendi işsizlerine bile iş bulamayan, iş verdiklerini ise fakirlik sınırının altındaki asgari ücrete mahkûm eden Türkiye’nin, AB ülkelerine “işsizlerinizi bize gönderin” çağrısı yapması nasıl izah edilebilir?

Biliyorum, “memleketin bu kadar meselesi varken niye işsizlik üzerinden Başbakan’ın Avrupa’ya caka satmasına taktın?” diyenler olacak. İşsizliği önemsiz görenlere diyecek sözüm yok. Ne yapalım, “önemli işler”le ilgilenen pek çok “önemli kişi” var. Benim gibi “önemsiz kişi”lere, almış başını giderken, kendi işçisinin haklarını bile tam olarak verememişken, maden ocaklarında veya başka alanlardaki iş kazalarında binlerce insan can verir veya sakat kalırken, Avrupa’ya hava atmak için “işsiz kalırsanız bize gelin” demek gibi “önemsiz konular” düşüyor.

Üzüldüğüm nokta, Türkiye için şans olarak gördüğüm Sayın Davutoğlu gibi “stratejik derinlik” sahibi bir akademisyenin, “tribün politikacılığı”na heveslenmesi. Biz Davutoğlu’nu eski haliyle sevdik ve öyle kalmasını istiyoruz.

Faruk Köse/Yeni Akit

Kaynak

 

eyyubii isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı