Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 08-13-2016, 09:12   #1
Kullanıcı Adı
akses
Arrow Hizmetten Terör Örgütüne
Kendini gizleme konusunda bukalemunları imrendiren FETÖ hareketi, iktidar nimetlerinden yararlanıp semirmek için uzunca bir süre Ak Parti hükümetleri ve Erdoğan'la arasını iyi tuttu.

Üç yıldır anlayabildiğimiz, tüm hücreleri ile BATI'NIN emrinde, mafyatik bir tetikçi rolününü benimseyen bu örgüt, Erdoğan'ın üzerine ilk mim'i, Davos'taki "one minute" çıkışıyla koymuş olmalı

2010 Anayasa Değişikligi sürecinde tüm maddeler geçerken "parti kapatmayı zorlaştıran maddenin" geçmemesi, FETÖ örgütünün Erdoğan'a kurduğu ilk kumpastı. Bugünden geçmişe bir okumayla, örgüt ile ilişikli bir kaç Ak Partili vekilin, anayasa değişikliğinin bu maddesini sabote ettiğini anlamak zor değil Bu konu üzerinde 2011 seçimlerine gidilirken fazla durulmadı. (Kimsenin de ihtimal veremeyeceği bir durumdu bu)

En dikkat çekici gelişmelerden biri de TBMM'de bu anayasa değişikliğinin geçmesini engelleyemeyen Deniz Baykal'ın, oylamanın hemen ardından bir kasetle siyaset dışına itilmesiydi.

Referandumla kabul edilen 2010 Anayasa Değişikliği, yargıda önemli yapısal değişimleri beraberinde getiriyordu. Oylamadan önce örgüt lideri Gülen, "mümkün olsa ölüleri bile kaldırıp oy kullandırmak lazım" diyerek, bu referanduma verdiği önemi gösteriyordu. Bu değişimle Yüksek Yargı'da mevzilenen FETÖ için, Erdoğan'ın üzerinin çizilme vakti gelmişti. FETÖ, Erdoğan'ın kendilerini din / ilim / inançlı kadrolar aksında görse de devleti tümüyle onlara teslim etmeyeceğini çok ıyi biliyordu.

Çoğu insanın gözünden kaçtı. Örgütün yayın organları, 2011 Seçimlerine gidilirken, kısa bir süre önce, CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturan Kılıçdaroğlu'na müthiş bir teveccüh gösterip, ardı ardına onu ekranlarına konuk alıyordu. Bu durum, sosyal medyada, şimdi kaçak durumuna düşmüş bir çok örgüt üyesinin de dikkatini çekmiş, esprilere konu olmuştu.Seçimlere gidilirken, kendini Ak Parti gövdesinden farklı görmeyen yüzbinlerce muntesip / sempatizan varken, bundan daha fazlasını yapmak da en azından o zaman FETÖ için intihar olurdu.

MİT, Kamu Düzeni Kurumu ve GES'İ Erdoğan'dan alamayan FETÖ, Erdoğan'ı zor duruma dusurmeyi amaçlayan kumpaslarına 2011 sonundan itibaren hız verdi.

Bu kumpasların lokomotif gücü emniyet ve yargiıdaki yapılanmalarıydı. KCK tutuklamalarında verilen resimler, MİT Tezgâhı, Uludere üzerinden Erdoğan'a yapılan salvolar.

O kadar kirli bir tezgâhtı ki bu , FETÖ Örgütü yapıyor / yaptırıyor örgütün finanse ettiği kripto yayın organı da Erdoğan'a saldırıyordu. Yazar kadrosunun tamamına yakını sonradan duruma uyanan o yayın organını bilmeyen yok

Derken sinsice desteklediklerini gördüğümüz, işin mutfağındaki rolünü ise tam kestiremediğimiz Gezi Olayları patladı. Örgütün hemen hemen bütün isimli kalemleri, bu kalkışmayı, "çevre duyarlılığı" üzerinden gördü. Sinsice, bu olaylara Erdoğan'ın uzlaşmaz tavrının neden olduğu temasını ön plana çıkardılar.

Hatta öyle ki içlerinden bazıları, ne dümen döndüğünden habersiz,"Gariban Ak Partililer" tarafından verilen haber / şikayet llere rağmen, olaylar sırasında yakıp yıkılan "cemaat dershanelerini" bile görmek istemedi. Bir diğeri ise, "Gül - Arınç ülkedeki tansiyonu düşürdü. Erdoğan Kuzey Afrika'dan dönünce yine gerileceğiz" twiti atmakla meşguldu . Öbürü, Sabah gazetesinin ilk sayfada çakılan borsayı görmemesini dert edinmişti.

Gezi Kalkışması, o müthiş havalimanı karşılamasıyla, Erdoğan lehine püskürtülünce, örgütün yayın organları tedbiri elden bırakmayıp, Gezicilerin yakıp yıktıklarını gündeme getirip "bunun çevre ile ne ilgisi var" demeye başlamıştı

Erdoğan, Gezi Süreci'nde o muhteşem Kazlıçeşme Mitingini yaptıktan sonra, Atatürk Olimpiyat Stadı'ndaki "Türkçe Olimpiyatları" etkinliğine katılmıştı.

Semboller /imalar / işaretler örgütü olduğunu yeni yeni anlayabildiğimiz FETÖ Örgütü, Erdoğan'ı stada girişinden kısa bir süre sonra, o küçük çocuğa söylettikleri "mağrurlanma padişahım yaradan var yaradan var" türküsüyle karşılıyorlardı.

Erdoğan kalbi temiz insan, tuzakla kumpasla hiçbir işi olmadığı için, örgütün verdiği bu subliminal mesajı da üstüne almıyordu. Duruma uyanan sosyal medya kullanıcılarının ise ilk elden seslerini duyabilecekleri kimse yoktu

Birkaç ay sonra, çok usta ve ince dokunuşlarla Erdoğan düşmanı olacak o müthiş kalabalık ise kulakları sağır edecek alkış ve tezahüratlarla Erdoğan'ı bağrına basıyordu.

http://mehmetkalecik.blogspot.com.tr...rgutune-1.html


 


Konu akses tarafından (08-13-2016 Saat 17:06 ) değiştirilmiştir..
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı