Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 12-10-2007, 16:23   #1
Kullanıcı Adı
erenon
Standart Şehirlerde dinin yükselişi
TARHAN Erdem'in Milliyet'te yayımlanan araştırması büyük yankılara, haklı haksız tartışmalara konu oldu.
Türkiye'de on yıldır bu tür araştırmalar yapılıyor. 'Araştırmak' elbette iyidir.
Bir araştırmayı yorumlamak için de, araştırmalar yığınından 'işimize geleni' seçme tuzağına düşmemek için de "ön yargı"dan olabildiğince arınmak ve "ön bilgi"ye, teorik bir çerçeveye sahip olmak lazımdır. Bugünkü konum bu... Yararlandığım kaynakları aşağıda veriyorum.



Dindar şehirler
Genel olarak ifade etmek gerekirse; sanayileşme, şehirleşme, eğitimin yaygınlaşması, ekonomik gelişme gibi sosyolojik modernleşme dinamikleri, eskiden köylerde sakin ve geleneklere bürünmüş olarak duran dinin hareketlenmesine, dindarlığın ve dinsel okumaların artmasına, büyüyen şehirlerde 'pıtırak gibi' her yerde mabetlerin kurulmasına, ibadetlerin yaygınlaşmasına yol açıyor.
Bu konudaki eserlerinde çok sayıda istatistiki bulgular veren Steve Bruce'tan tipik ve yalın bir grafiği buraya alıyorum:
Grafik, Protestan İskoçya'ya aittir. Kesik çizgiler, nüfusu 20 binden büyük olan kentlerdeki nüfus artışını, düz çizgi ise kiliseye bağlı ve ayinlere muntazam olarak devam edenlerin oranını gösteriyor. Kentleşme arttıkça Kilise'ye bağlılık artıyor, hatta daha hızlı artıyor!
Şehirleşmenin yarattığı kaos ve yalnızlık duygusu insanlarda köklerine sarılma, kimlik edinme, dayanışma, hayatı anlamlandırma ihtiyacını derinleştiriyor. Bu ihtiyacı karşılayan da inandıkları din...
Sadece İskoçya'da değil bütün Avrupa'da, 19. yüzyılda aşağı yukarı böyle.
Kilise'ye bağlılıkta 1920-1940 arasında azalma, savaş döneminde tekrar artış var. Savaştan sonra Kilise'ye bağlılık hızla azalıyor ve başlangıç noktasına, diyelim, 'normal'e iniyor.


İmanın yükselişi
İngiltere'de yüksek sınıflar zaten Anglikan Kilisesi'ne bağlıdır. Hugh McLeod'un belirttiği gibi, şehirleşme ve sanayileşme döneminde adeta patlayan işçi sınıfı arasında ve varoşlarda ise başta Metodistler olmak üzere tarikatlar, sadece vaaz ve ibadetlerle değil, örgütlü sosyal yardım teşkilatıyla öylesine yaygın ve güçlü hale geliyor ki, Kıta Avrupa'sında ihtilallere yol açan Marksizm İngiltere'de aynı zemini bulamıyordu!
19. yüzyıl, Protestanlığın yanında, "Katolik İhya Çağı"dır aynı zamanda! Paris'in yeni oluşan varoşlarında 'pıtırak gibi' kiliseler yükseliyordu! René Rémond'un belirttiği gibi, Henryk Sienkiewicz'in Nobel ödüllü 'Quo Vadis' adlı romanı ile Kardinal Wizeman'ın 'Fabilo...' adlı romanı bütün Hıristiyan dünyasında milyonlarca baskı yaparak bu "Katolik İhya Çağı"nı simgeliyordu. 1870'te Vatikan Konsili dini konularda "Papa'nın yanılmaz olduğu"nu ilan ediyor, "Ultramontanizm" denilen yaygın Katolik hareket, Papa'nın ruhani egemenliğinin ulus devletten üstün olduğunu savunuyordu!
Aynı süreçte beraberce yükselen pozitivist bilim anlayışı ile Hıristiyan dindarlığı arasında gerilimler ve tartışmalar yaşanıyordu...
Rémond'un belirttiği gibi, Protestan ve liberal İngiltere kavgalara sürüklenmedi. Fransa'da ise, Katolikliğin hiyerarşik ve monoblok yapısı ile Jakoben "laikçiliğin" militan ve katı niteliği yüzünden 19. yüzyıl çok sıkıntılı geçti! "Laikçi" terimi Rémond'undur.
Şimdi bir soru: Madem modernleşmenin bu uzun aşamasında din böylesine güçleniyor ve bizde de böyle; üstelik İslamda şeriat var!.. Öyleyse laiklik asıl şimdi tehlikede ve türban da bunun simgesi değil mi?

Yarın devam edeceğim.

TAHA AKYOL

 

erenon isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı