![]() |
#1 |
![]() SOHBETİN ADI: İSLÂM’DAN KOPAN KAVRAMLAR 14- MÜRŞİT
İslâm’dan kopan kavramlardan bahsediyoruz. Kavramlardan biri de mürşid. Mürşidin gerekliliği, farziyeti artık hiç dikkate alınmıyor. Bir mürşide tâbî olmanın Kur’ân’daki farziyeti, dînini yaşadıklarını zanneden insanların %90’dan fazlası için artık bir mecburiyet değil. Sanki mürşide tâbiiyet onların üzerine farz kılınmamış. Evvelâ Allah’ın mürşid adını verdiği insan kimdir? Bunun muhtevasını ortaya koyduğumuz zaman şunu göreceğiz ki her şey çığırından çıkmıştır. İslâm’ın 7 tane safhası vardır: Allah’a ulaşmayı dilemek, Mürşide ulaşmak, Ruhu Allah’a ulaştırmak. Bu 3 safha Allahû Tealâ tarafından kim Allah'a ulaşmayı dilerse onlar için garanti edilmiştir. Onlar Allahû Tealâ’ya ulaşmayacaklar, Allah onları Kendisine ulaştıracak. Bunun ötesi: Fizik vücudun teslimi, Daimî zikre ulaşıp nefsi Allahû Tealâ’ya teslim etmek, Muhlis olarak irşada ulaşmak, Cüz’î iradeyi de onun gerçek sahibi olan Allah’a teslim ederek irşad makamına tayin olmak ve mürşid olmak. (28 basamaklık bir İslâm merdiveninin 28. basamağının 5. kademesini ifade ediyor.) Mürşid, Kur’ân’daki normal bir insan için aşılması lâzım gelen bütün kademeleri aşabilen insan demektir. Bu kavram unutulmakla kalmamış, mürşid müessesi unutulurken, tâbiiyet müessesi de unutulmuş, tamamen devreden çıkmıştır ve insanlar mürşidin farz olmadığını zannediyorlar. Kur’ân’a bu kadar büyük aykırılıklar bir anda oluşmamış, insanlar 14 asır boyunca adım adım hedeflerden sapmışlardır. İnsanlar Kur’ân’ı rafa kaldırmışlar ve dîn adamlarının ortaya koyduğu görüşler ve kararlarla yönlerini tayin etmeye başlamışlardır. Kur’ân bir umacı haline getirilmiştir. “Siz Kur’ân’ı anlamazsınız. Kur’ân Arapça olarak Araplara indirilmiştir. Sahâbe de Araptı ama Kur’ân’ı anlamak için Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e soruyorlardı.” diyorlar ve de Kur’ân’la bir ilişki kurmanın Kur’ân’ın mânâsını öğrenmeye çalışmanın beyhudeliği, bir hedefe ulaştıramadığı noktasından hareket ediliyor. Asırlar boyunca böyle olmuş. Peki, ama Peygamber Efendimiz (S.A.V) 14 asır evvel Rahmet-i Rahmân’a kavuşmuştur. O’ndan sonra dîn adamları yazdıkları kitaplarla dîni bugüne kadar getirmişlerdir.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|